Yazılarıma çok sık konu yaptığım, çok sık dillendirdiğim bir konu var.
Kıyılar halkındır, işgal edilemez.
Ama ediliyor.
Evet. Ne yazık ki ediliyor.
Hem de dünyaya açılan pencere olarak betimlenen Alanya’ya yakışmayacak çirkinlikte şekilde işgal ediliyor.
… …
Kırk beş yıllık Alanya yaşayanıyım.
Bu süre içinde kıyıların sessiz sedasız işgaline tanık oluyor, bir Alanya sever olarak bu duruma çok ama çok üzülüyorum.
ALÇED olarak bu işgallerin tadını iyiden iyiye kaçıranlara zaman zaman müdahale ediyoruz.
Ancak bu çabalarımız doğal olarak çözüm olmuyor.
Olmuyor çünkü kapasitemiz belli, gücümüz belli…
Beni / bizi esas üzen, bu işgallere karşı (Başta Alanya Belediyesi olmak üzere) Alanya’nın ilgili kurumlarının ve Alanya Halkının duyarsız kalması.
Alanya böyle ama başka sahil kentleri halkları böyle değil.

Örnek mi?
Örnek Muğla Halkı…
Bu konularda son derece duyarlı olan Muğla halkı; Akyaka Orman Kampı’nın ranta açılarak halktan koparılmasına tepki gösterdi.
Bölge halkı Muğla Hizmet Vakfı aracılığıyla yetkililere seslenerek, “Kıyılar halkındır, işgali kaldırın” dedi.
Anayasa ve Kıyı Kanununa göre halkın kullanımına açık olması gereken koylar ve plajların özelleştirilerek halkın kullanımına kapatılmasına Akyakalılar tepki gösterdi.
Özel kişilere kiralanarak halktan koparılan alanlardan biri olan Akyaka Orman Kampı’nda yapılan açıklamada, “Kıyılar halkındır işgali kaldırın” denildi.
MUÇEP Gökova Meclisi Eş Sözcüsü Candan Süsoy, A Tipi Mesire Yeri olan Akyaka Orman Kampı’nın, Muğla’ya Hizmet Vakfı’nın işletmesine verildiği günden beri her yıl artan boyutlarda kamu yararına aykırı olarak ticarileştirildiğini belirti.
“İlk iş olarak 2014 yılında Orman Kampı içerisinde yer alan taş evlerin etrafına tel örgüler çekerek, halkın, kampın o bölümüne ve kıyıya erişimi engellenmeye kalkışıldı.
Akyakalıların tepkisi sonunda geri adım atarak koyduğu engeli kaldırmak zorunda kaldı.
Ancak, bu kurumun geçen süre içerisinde mesire alanı içerisinde halkın serbest kullanım alanlarını ücretli hale getirerek daraltma girişimleri son bulmadı” dedi.
Piknik yapmak için kullanılan ve hemen önünden denize girilen alanın işgal edildiğini vurgulayan Süsoy, “Bu alan ahşap platformlar ve çitlerle halkın kullanımından koparıldı, şezlonglar konularak kullanımı ücretli hale getirildi. Yetmezmiş gibi şimdi de geri plandaki piknik masaları kaldırılıp tamamen şezlonglarla kaplanarak halkın serbest kullanımına kapatıldı. Bu alanlarda artık para ödemeden serbestçe piknik yapmak, oturabilmek, havlunuzu serip güneşlenebilmek imkânı kalmadı” diye konuştu.
“Kamusal alan yağmasına katılan bir diğer kurum da Muğla’ya Hizmet Vakfı ile anlaşarak mesire alanı içerisinde bir çay bahçesi düzenleyen Ula Belediyesi oldu” diyen Süsoy şu ifadeleri kullandı: “Şirket, kampın işletmesinden kazandığı yetmiyormuş gibi halkın serbest kullanım alanlarına da göz dikerek her santimetrekaresinden rant devşirme gayretine girmiştir. Muğla’ya Hizmet Vakfının sahibinin yasaların ve kamu yararının güvence altına alınmasından sorumlu kurum olan Muğla Valiliği’nin olması durumun vahametini daha da arttırmaktadır. Akyaka Orman Kampında yasaya aykırı ve işletme planına uymayan uygulamalara son verin. Halkın kıyıyı, kıyı şeridini, piknik alanlarını serbest kullanımının önündeki engelleri kaldırın. Akyaka’yı, Gökova’yı talan projelerinden vazgeçin.”
İSMAİL HABOĞLU