Hızla, çarpıla çarpıla büyüdü, büyütüldü Alanya.
Kent estetiği hak getire.
Kim ne yapıyor, niye yapıyor, kim kime neden izin veriyor belli değil.
Yetkili muhteremler on yıl süreyle klimalı odalarından izledi ve yönetti Alanya’yı.
Elinde dosyayla karşılarına gelen kişinin, elindeki dosyaya mührü basıp, gönderdiler.
Örnek mi?
Örnek benim oturduğum Ahmet Tokuş Bulvarı üzerindeki Kazım Bulut Apartmanı.
Apartmanın giriş kapısının üzerinde yan taraftaki mağazanın vitrini var.
Dünyanın neresinde görülmüş böyle bir ilkellik?
Apartmana ilk kez gelen döne döne apartmanın girişini arıyor.
Çünkü apartmanın girişi, yan taraftaki mağazanın bodrumu gibi görünüyor.
Böyle bir şey olabilir mi?
Bu mu çağdaş mimari?
Bu mu dünyaya açılan pencere dediğimiz Alanya’ya yaraşır apartman?
Bu nasıl mantık, bu nasıl zevk, bu nasıl bir estetik?
Nasıl ruhsat verilebildi ya da verilebiliyor böyle bir apartmana?
… …
Ve benim oturduğum apartmanın sağındaki, solundaki binalar.
Her kat maliki kendine göre apartmanın estetik bütünlüğünü bozan balkonlar yaptı.
Müdahale eden tek bir Belediye yetkilisi var mı?
Yok.
Niye yok?
Çünkü Alanya, belediyenin klimalı odalarından yönetildi.
Ama artık bu çark böyle dönmeyecek.
Artık Alanya doğru eller, doğru beyinler tarafından yönetilecek. Teknik elemanlar, klimalı odalarında değil, sahada olacak.
Artık Belediye’nin başında, bir ilke adamı, bir disiplin adamı olacak.
Osman Tarık Özçelik Başkan ve ekibi yönetecek Alanya’yı.
Kent Estetik Kurulu Başkanı Abdurrahman Açıkalın yönetecek, yön verecek Alanya’ya…
Artık her isteyen dilediği gibi sahibi olduğu binalarla, binaların oturduğu zeminlerle oynayamayacak.
Sahibi olduğu ya da kendisine özgülendiği alanların dışına taşamayacak.
Artık boyasız, sıvasız bina kalmayacak Alanya’da…
Artık toplu yaşam kültürü yerleşecek Alanya’ya.
Artık apartman sakinleri elini cebine atmasını öğrenecek.
Artık mülk ve konut sahipleri dilediği gibi oynayamayacak sahip oldukları mekanlarla.
Böyle bir kentte oturuyorsak, bu disipline uymak zorundayız.
Alanya, kimsenin babasının çiftliği değildir çünkü.

* * *
Kent estetiği, ortak yaşam kültüründen yani kamusal alanların estetik yoldan üretilmesi, biçimlendirilmesi, dönüştürülmesi ve estetik değer olarak geleceğe taşınmasıyla başlar
Kent estetiği, ortak yaşam kültüründen yani kamusal alanların estetik yoldan üretilmesi, biçimlendirilmesi, dönüştürülmesi ve estetik değer olarak geleceğe taşınmasıyla başlar.
Çevreye, doğaya, kültürüne dolayısıyla kendisine yabancılaşan insanın dönüştürülmesi özündeki estetik algı ile kurulan duygudaşlık ile mümkündür.
Müziği duymayabilir, şiiri okumayabilir, resme bakmayabilirsiniz.
Ancak şu anda olduğu gibi kente bakarsınız, duyarsınız, dokunursunuz, hissedersiniz yani içinde yaşarsınız.
Kentler şiirler, destanlar, resimler, romanlar üretir.
Ama aynı zamanda kendileri yaşayan şiirler, resimler, destanlar, romanlardır.
Sözün özü, BİR BAŞKA ALANYA DAHA YOK.
Alanya’mıza sahip çıkalım.