PLANLARIM arasında var, ileride Alanya siyasetinin kitabını yazmayı planlıyorum.

PLANLARIM

arasında var, ileride Alanya siyasetinin kitabını yazmayı planlıyorum.

"Peki, bunca sene niye bekledin birader?" diye sormayın, çünkü geçmişte kendi çapımda girişimlerim olmuştur.

Örnekse...

1989-1999 arası Alanya Belediye Başkanı, 1999-2002 arası ANAP Antalya Milletvekili olan Cengiz Aydoğan başta olmak üzere...

Yere siyasetin bir dönem en aktif isimlerinden biri olan ve Alanya siyasetinin sadece ciğerini değil, tüm sakatatlarını avucunun içi gibi bilen Murat Koçak'ın yanı sıra daha pek çok tanınmış sima ile de yüz yüze görüşüp niyetimi anlatmışlığım, bana bilgi konusunda yardımcı olup olamayacaklarını sormuşluğum ve destek sözü almışlığım da vardır.

Sonra nedense, Alanya'nın bu kitaba, belki benim yazacaklarıma henüz hazır olmadığını düşündüğüm için olabilir, Alanya siyasetinin kitabını yazma işi için henüz erken olduğunu fark edip bu projemi rafa kaldırdım, bugün gelinen noktada görüyorum ki, iyi de etmişim.

Çünkü benim bu projeye başlamayı planladığım tarih, ki 2002 yılına tekabül ediyor, o tarihten bugüne Alanya'da yüzlerce, hatta binlerce siyasi gelişme yaşandı ve hepsi de, değil kitaplara, ansiklopedilere dahi sığmayacak özellikte ve güzellikteydi.

Ben mesleğe 1994 yılında başladım ve gözümü, merhum Hayri Doğan'la, merhum Hasan Uygun'la, Allah hepsine uzun versin Cengiz Aydoğan'la, Hasan Sipahioğlu ile, Celal Odabaş'la, Mehmet Kan'la, Şevki-Şefik Türktaş kardeşlerle, Hüseyin Kasap'la, ve lütfen beni affetsinler, burada isimlerini tek tek yazsam sayfaların almayacağı yüzlerce kıymetli siyasetçi ile açtım.

Bu süreçte kimler geldi, kimler geçti, ne olaylar gördük, yaşadık, inanın sayısını ben bile anımsamıyorum.

Misal...

DYP'li Cengiz Aydoğan'ın neden ANAP'a geçtiğini, 1994 Yerel Seçimleri'nde rakibi olduğu Cengiz Aydoğan'ı yenemeyince önce usta bir manevrayla ANAP İlçe Başkanı olan, ardından Aydoğan'ı dönemin ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'la görüştürüp 1996'da ANAP'a transfer ettiren, böylece siyaset yolunun üzerindeki pürüzleri ortadan kaldırıp kendi siyasi kariyerini kendi elleriyle inşa eden Hasan Sipahioğlu'nun 15 yıl Alanya'yı nasıl tek başına yönettiğini...

2005'de kazanamadığı ALTSO seçimleri ile siyasi hayatımıza girip daha sonra 2009 Yerel Seçimleri'nde siyaseten zirveye çıkan, fakat bazı iç ve dış engellemelere rağmen AKP'nin Alanya Belediye Başkan Adayı olan, buna mukabil iddialı girdiği seçimleri kazanamayınca köşesine çekilen, hem seçim döneminde hem de sonrasında gerek rakip siyasiler gerekse siyasi ve ticari düşmanlarınca hakkında en az bir milyon iftira üretilen Kerim Kılınç'ın başına gelenleri...

8 yıl boyunca AKP'nin İlçe Başkanı olmasına karşın, tıpkı Kerim Kılınç örneğinde olduğu gibi, iç ve dış güçlerin engellemeleri sonucu favori gösterildiği Alanya Belediye Başkan Adaylığı son anda elinden alındığı ayyuka çıkan, merkezde ve köyde sevilen bir isim olmasına karşın önce Belediye Başkan Adaylığı, ardından Milletvekili Adaylığı engellenen Hüseyin Güney'in yaşadığı sıkıntılı süreci...

Ve 1994'ten bugüne yaşanan, ama unutulan ve gazete arşivlerinde kaybolan yüzlerce mevzuyu anlatsak, zaten 500'er sayfadan en az 20-30 kitap çıkar.

"Hayırdır birader, bugün çok eskilere gitmişsin, bize bir şey mi ima etmeye çalışıyorsun?" diyenleri duyar gibiyim.

Evet, bir meramım var.

Dünkü yazının içinde kısaca değinmiştim, yeniden anımsatayım.

Eskilerin tabiriyle; Siyasette dün yoktur, bugün geçmek üzeredir, yarın ise meçhuldür.

Diyeceğim o ki...

Bugünkü üstünlüğüne güvenip piramidin en tepesine çıktığını zannedenler, yarın kendilerini her an Unutulmuş Siyasetçiler Mezarlığı'nda bulabilirler.

Asıl olan halka hizmettir, aldığın oyun ve oturduğun koltuğun hakkını vermektir.

Ünlü film yapımcısı ve senaristi Muhsin Ünlü'nün veciz sözüyle bugünlük noktayı koyalım...

"İnsanoğlu acizdir, muhtaçtır, fazla artistlik yapmamalıdır."