16 Nisan'da yapılan Anayasa Referandumu'nda Alanya genelinden yüzde 51 'Hayır', yüzde 49 oranında 'Evet' çıkarken, Alanya'nın merkez mahallelerinde sandıktan en çok 'Hayır' oyu çıkmıştı. Şehir...

16

Nisan'da yapılan Anayasa Referandumu'nda Alanya genelinden yüzde 51 'Hayır', yüzde 49 oranında 'Evet' çıkarken, Alanya'nın merkez mahallelerinde sandıktan en çok 'Hayır' oyu çıkmıştı.

Şehir merkezinin büyük bölümü 'Hayır' deyip, başta Başkanlık Sistemi olmak üzere anayasadaki maddelerin değiştirilmek istenmesine karşı olduğunu gözler önüne sermişti.

Alanya şehir merkezinde; Bektaş, Dinek, Küçükhasbahçe, Sugözü, Tepe ve Yasırali Mahallesi 'Evet' derken, Büyükhasbahçe, Cumhuriyet, Çarşı, Fığla, Güllerpınarı, Hacet, Hisariçi, Kadıpaşa, Kızlarpınarı, Saray, Şekerhane ve Tophane Mahallesi'nin sandığından en fazla 'Hayır' oyu çıkmıştı.

Buna mukabil...

Merkezdeki sandıklardan 'Hayır' oyları daha fazla çıkarken, kırsal mahalleler ise çoğunlukla 'Evet' demişti.

Bu sonuçlar, referandumdan sonra şu yorumların yapılmasına neden olmuştu: "Bir önceki genel ve yerel seçimlerde de AKP'ye, AKP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'e ve MHP'li Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'e destek veren kırsal mahallelerin fikri yine değişmedi."

Merkezin yüzde 43 Evet, yüzde 57 Hayır, kırsalın ise yüzde 53 Evet, yüzde 47 Hayır dediği referandumda da ortaya çıktığı üzere, yıllarca ihmal edilen, Büyükşehir Yasası'ndan önce İl Özel İdare'nin kısıtlı imkanlarına emanet edilen kırsal kesim artık daha kıymetliydi, daha gözdeydi, buradan gelecek oyların seçimin kaderini etkilediği tescillenmişti ve kırsala daha fazla önem verilmeliydi.

Nitekim öyle de oldu...

Kırsala çok fazla uzak olmayan Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel zaten ta en başından kırsalın öneminin farkındaydı, pek çok hizmeti görevi olmamasına rağmen kırsala götürdü, kırsaldaki vatandaşın gönlünü bir değil yüz kere fethetti.

Kırsalın öneminin farkına erken varan isimlerden biri de MHP İlçe Başkanı Mustafa Türkdoğan oldu.

Türkdoğan, göreve geldiği 2016'nın Ağustos ayından bu yana kırsal mahalleleri yakın mercek altına aldı, her hafta bir kırsal mahalleye gitti, beraberinde götürdüğü Alanya Belediyesi'nden üst düzey bir yönetici ile sorunları yerinde dinledi, kırsaldaki diyelim 10 olan MHP farkındalığını 100'e çıkardı.

MHP'nin ardından, kırsalı yeniden keşif hamlesini AKP İlçe Teşkilatı da yaptı.

Önce 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri sürecinde, ardından Anayasa Referandumu öncesi AKP Antalya Milletvekili Sena Nur Çelik'le başlayan kırsala yönelik ziyaretler şimdi AKP İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu ve ekibi tarafından "bana göre" başarıyla yapılıyor, geride kalan son 3 yıldır Büyükşehir Koordinatörü olan Hüseyin Güney'in 8 yıl boyunca sürdürdüğü AKP İlçe Başkanlığı döneminde başlayan AKP farkındalığının üzerine katmerli cila çekiliyor.

Fakat üzülerek söylemeliyim ki...

Adında "Halk" olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Teşkilatı ise ne yazık ki asıl bulunması gereken yerde, yani kırsalda çok etkin değil.

MHP ve AKP'nin köy köy dolaşıp, ev ev ziyaretler yaptığı bir süreçte, CHP ne yazık ki ne merkezde var, ne de kırsalda.

Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın 70'li yıllarda Alanya'da araba yolu olmayan köylere Mevlüt Güven ve Raif Karagöz gibi isimlerle katır üzerinde gittiği CHP, şimdi pek çoğu kaymak gibi yollara sahip olan köylere, yönetim kademesindeki isimlerin her birinin altında son model arabalar olmasına karşın çok sık gitmiyor, belki gidesi gelmiyor.

Neyse neyse...

CHP'li dostları çok fazla kızdırmadan sadede gelelim.

Diyeceğim şu ki kıymetli okuyucu...

Eskiden; imkanları, günlük tüketilen ürünlere ve sosyal aktivitelere kolay ulaşım gibi nedenlerle şehir merkezinde yaşamak bir ayrıcalıktı, ancak durum onu gösteriyor ki, çok yakın bir zamanda, temiz havası, yemyeşil doğası ve siyasetin yeni keşif alanı olması hasebiyle gelen, gelecek olan ve vaat edilen hizmetler nedeniyle kırsal mahalleler artık daha gözde bir çekim merkezi haline gelmeye başladı.

Ne dersiniz?

Ferdi Tayfur'un ünlü şarkısında dediği gibi...

Pılımızı pırtımızı toplayıp, Ferrari'mizi falan satıp, Alanya siyasetinin yeni keşif alanı olan köylerimize geri mi dönsek!