Alanyaspor'da son günlerde bir şirketleşme lafıdır gidiyor. Anladığım kadarı ile kulüp satışa çıkarıldı. Kulübü satın almak isteyenler de şirketleşme olmadan yatırım yapmak istemiyorlar. Hakan Dizdaroğlu ve yönetimine diyorlar...

Alanyaspor'da son günlerde bir şirketleşme lafıdır gidiyor. Anladığım kadarı ile kulüp satışa çıkarıldı. Kulübü satın almak isteyenler de şirketleşme olmadan yatırım yapmak istemiyorlar. Hakan Dizdaroğlu ve yönetimine diyorlar ki, "şirketleşmeyi sağlayın, bizde size bir miktar hava parası verelim, şirketin yüzde 51 hisselerini bize devredin. Gerisi sizde kalsın. Biz Alanyaspor'a yatırım yapalım, ondan sonrasına karışmayın." Bildiğim kadarı ile Alanyaspor'u satın alma girişiminde bulunanlar Alanya ve çevresinden şirketler veya kurumlar değil. Dışardan birilerine vermeye çalışılıyor. Hakan Dizdaroğlu içinde bulunduğu çok kötü durumdan ve çaresizlikten bu şekilde kurtulmak istiyor. Alanyaspor'u yarınlara ve üst liglere taşıyabilecek güçte tüm Türkiye'nin yakından tanıdığı marka holding, kurum veya kuruluşların isim hakkını vererek kulübü almalarında bir sakınca görmüyorum. Ama küçük çaplı, kimsenin tanımadığı, gücü ve sermayesi, hareket kabiliyeti kısıtlı olan kişi veya kurumlara kulübümüzün mal gibi satılmasına karşıyım. Bu ayrıntıyı kimse gözden kaçırmamalı. Kamuya mal olmuş Alanya'nın bir karış arazisinin satılmasına kimsenin gönlünün razı olmayacağı gibi Alanyaspor'umuzun da sıradan bir şekilde satılmasını hiç kimse kabullenemez. Kaldı ki güçlü bir holding veya kurum talip olsa bile buna karar verecek olan Alanyaspor genel kuruludur. Hakan Dizdaroğlu ve yönetim kurulunun Alanyaspor'u şirketleştirme ve satma yetkisi yoktur. Şirketleşme içinde genel kuruldan yetki almak zorunda. Genel kurul üyelerine en ince ayrıntılarına kadar bilgi verilmelidir. Sözde Alanyaspor'a talip olanlarda öz sermayelerini, şirketlerinin geçmişe dönük mali bilançolarını açıklamak banka ve piyasalardaki itibarlarını ortaya koymalıdırlar. Farz edelim ki güçlü birileri talip oldu. Olası bir durumda şirket hisseleri yüzde 51'i Alanyaspor Kulübü Derneğinde kalmalı, geriye kalan 49'lık bölüm yatırımcıya verilmelidir. Yatırımcı futbol şubesinin gelirlerini tamamen kontrol altına alsın, parasını da kazansın ama kulübe ve isim hakkına dokunmasın. Belli bir tahdit yani süre konmalıdır. 5 ve 10 yıllık süreler sonunda işleyiş gözden geçirilecek şekilde protokol yapılmalıdır. Bunlar benim ilk tespitlerim. Kurulacak olan ciddi bir komisyon çok daha farklı bir yaklaşım bicimi ortaya koyabilir. Alanyaspor'un akil adamları eski başkanlar, yöneticilerin görüşleri çok önemli. Bu konu tartışılmadan, anayasası belli olmadan, genel kuruldan yetki alınmadan Alanyaspor'u şirketleştirmeye, haddi aşan şekilde satılığa çıkarmaya kimsenin hakkı yoktur. Hatta bu görüşü almadan kamuoyuna açıklamalar yapılması bile yakışık almamıştır. Genel kurula saygı sınırları aşılmıştır. Alanyaspor iyi yönetilmiştir, kötü yönetilmiştir. Bunlar tartışılır ama kulübün şirketleştirilip, satılması çok farklı bir konudur. Kaldı ki Dizdaroğlu ile pazarlık halinde onların da çok ciddi kariyeri, gücü ve bütçesi olan kurumlar olduğuna inanmıyorum, inşallah yanılırım.