Elbette siyasi rakip olanlar birbirlerini eleştirirler ama hakaret edemezler. Eleştirmek ayrı bir konu hakaret ise ayrı bir konudur. CHP ve MHP'nin ortak çatı adayı açıklamalarından sonra önceki yazımızda belirttiğim gibi bir kaç gün...

Elbette siyasi rakip olanlar birbirlerini eleştirirler ama hakaret edemezler. Eleştirmek ayrı bir konu hakaret ise ayrı bir konudur. CHP ve MHP’nin ortak çatı adayı açıklamalarından sonra önceki yazımızda belirttiğim gibi bir kaç gün AKP cenahından ses çıkmadı, çünkü şok yaşadılar. Ancak daha sonra ise başta Başbakan ve partisinin yöneticileri olmak üzere yandaş medya bir karalama kampanyası başlattılar. Sadece Ekmelettin Bey’e değil ona destek olan her parti ve kuruluşa hakaretler yağmaya başladı. Sadece hakaret değil bol bol alay da ediyorlar. Lütfen bu yayın organlarını bir izleyiniz. Köşe yazarları ne yazıp çiziyorlar. Onların ekranları devamlı nelerle meşguller? Sadece bir gün dahi izleseniz görürsünüz.Elbette eleştiri yapmak, görüş beyan etmek herkesin hakkıdır. Ama bu eleştiri değil hakarettir. Hatta hakaretten de öte bir şeydir diyorum. Beyler Cumhurbaşkanlığı makamı size tapulu mudur, bu makam babanızın malı mıdır? Acaba niçin hakaret edilmektedir? Başbakan’a aday olunca Başbakanlığı bırakması yönünde eleştiri gelince zatıalileri çok kızdılar. “Bunlar anayasayı bilmiyorlar, anayasayı açıp okumuyorlar” şeklinde serzenişte bulundular. Çatı adaydan rahatsız oldukları için hem Kılıçdaroğlu’na hem de Bahçeli’ye niye aday olmadıklarını her yerde soruyor. Acaba Bahçeli, Kılıçdaroğlu veya bir başka parti genel başkanının aday olması gerektiği yönünde Anayasamızda bir hüküm var mı ki? Aslında konunun özü şudur? Başbakan ve partisinin yetkilileri Ekmelettin İhsanoğlu’nun adaylığını hiç ama hiç beklemiyorlardı, bu panik ve telaşın, dahası hakaretlerin altında yatan ana sebep budur. Kim ne derse desin Başbakanın 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde işi öyle sanıldığı gibi kolay değildir. Eğer katılım fazla olursa, sandığa 30 Mart seçimleri gibi şaibe bulaşmaz ise, yurt dışındaki oylar adil olarak sayılırsa ipi birinci turda Ekmelettin İhsanoğlu göğüsleyerek Cumhurbaşkanı seçilir. Başbakan’ın ve AKP yetkililerinin sakin olmayan tavırlarının nedenini burada aramak gerekir. Ekmelettin İhsanoğlu kendisine yöneltilen bazı seviyesiz eleştirileri dahi görüyorsunuz ne kadar sakin sakin cevaplandırıyor. İşte devlet adamlığı budur. Bağırarak, hakaret yağdırarak, her önünüze gelenle kavga ederek devlet adamlığı olmaz. Eleştiriye tahammül göstermek hatta saygı duymak gerekir. Eleştirileri mahkemelere taşıma rekoru kırarak devlet adamlığı olmaz. Ülkemizin içine düşürüldüğü bu durumdan bir an önce çıkılması gerekir. Kavga istemiyoruz, huzur istiyoruz. Yurtta kavga, dünyada kavga ederek bir şey elde edemeyiz. Aksine telafisi mümkün olmayan maceralara sürükleniriz. O nedenle Ekmelettin İhsanoğlu bu ülke insanları için, 1,5 milyarlık İslam alemi için hatta insanlık için bu ülkeye Cumhurbaşkanı seçilmelidir. Hakaret edenler hakaretlerine devam etsinler, kötü söz sahibine aittir. Onun “Ekmek için Ekmelettin” sloganını dahi alay konusu yaptılar. Zira adamların aklını, ne varsa silip süpürmek, yemek ve malı götürmek almış. Başka bir şey bilmiyorlar anlaşılan. Oysa bu ekmek, sevgi, barış, huzur, kardeşlik yani iyi olan her şeyi ekmek ve yeşertmektir.