Şöyle bir hatırlayınız acaba CHP ve MHP'nin ortak Cumhurbaşkanı adayı yani 'Çatı aday” kim olacak diye Başbakan ve AKP kurmayları beklediler. Ancak bu iki partinin ortak adayı açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Gerçekten...
Şöyle bir hatırlayınız acaba CHP ve MHP’nin ortak Cumhurbaşkanı adayı yani “Çatı aday” kim olacak diye Başbakan ve AKP kurmayları beklediler. Ancak bu iki partinin ortak adayı açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Gerçekten bazı isimler telaffuz ediliyordu da hiç Ekmeleddin İhsanoğlu gibi bir isim hiç ama hiç beklenmiyordu. İktidar tarafından önce birkaç gün susma tercih edilmişti. Yani bir şok yaşadıkları kesin belli idi. Zira onlar öyle bir aday veya iki partinin ayrı ayrı çıkaracağı adaylar bekliyorlardı ki işleri kolaylaşsın, güle oynaya bu işi istedikleri gibi neticelendirebilelerdi. Ama olmadı. Beklentileri boş çıktı. Önceleri ufak tefek eleştiri yapıyorlardı. Bu eleştiriler hem iktidar hem de güdümlerindeki medya tarafından yapılıyordu çünkü olayın şoku hiç de öyle kolay atlatılabilecek türden değildi. Deyim yerinde ise adeta küçük dillerini yutmuşlardı. Neyse bu şoku atlatarak topyekun bir saldırıya geçtiler. Acaba nedir bu Ekmeleddin İhsanoğlu rahatsızlığı? Nedir bu bağırıp çağırmalar? Nedir bunca hakaretler? Sebepleri nerelerden kaynaklanmaktadır?
İktidarın telaşı kaybetme korkusudur. Sakın ola ki bu iki partinin birlikte uzlaşarak ortaya çıkardığı bu adayı yabana atmayınız. Zira AKP dolayısı ile Başbakanın işi çok zor çok. Bu hakaret ve paniğin sebebi burada yatmaktadır. Hesap iki kere ikinin dört ettiği gibi ortadadır. Geçtiğimiz 30 Mart seçimleri bize çok önemli ipuçları vermektedir. İşte Başbakan ve partisini telaşlandıran olayın nedeni burada yatmaktadır. Bu iki partinin bir aday üzerinde uzlaşması halinde neler olabileceğini hep birlikte gördük. Ayrıca diğer partilerin de Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek olacağını açıklamaları başta Başbakan ve partililerini nasıl paniklettiğini de gördük. Zira bu seçimlerde sonucu 5, 6 civarında olan bu oylar tayin edecektir. Ayrıca bir başka çok önemli bir konuda şahsi kanaatime göre 30 Mart seçimlerinde cemaatin AKP’ de kalan 2,3 puanlık bir oyu vardır, bu oylar hiç bir fire vermeden İhsanoğlu’na gelecektir. Yine AKP tabanından hatırı sayılır bir oranda oy İhsanoğlu’na kayacaktır. Yine bir miktar oy da Demirtaş’a gidecektir. Yani AKP’nin kaybı öyle küçük değil, hatırı sayılır bir oranda olacaktır ki bu da Tayyip Erdoğan’ı bir hayli zora sokarak işini güçleştirecektir. Hatta bırakınız onlar birinci turda seçilmeden bahsediyorlar, kaybetmeleri dahi mümkündür, ikinci tura kalmaları dahi başarıdır. Yani Ekmeleddin İhsanoğlu ilk turda ipi göğüsleyebilir.
Yukarıda anlattıklarımın olabilmesi için öncelikle oylara sahip çıkılarak hilelere meydan verilmemesi gerekir. Zira 30 Mart seçimleri tıpkı 46 seçimleri gibi şaibelidir. Bu iddialar boşuna değildir. Onun için sandığa sahip çıkılarak katılımın yüksek olması gerekir. Aksi takdirde kazanan Tayyip Erdoğan olur. Yani “Kedilerin trafolara girmesine” fırsat verilmemelidir. Toplumda yaygın bir kanaat hakim. AKP’nin bir miktar oyu seçim hileleri ile aldığı yönünde. O nedenle önce oy sahipleri yani vatandaşlar ve partiler bu işin takipçisi olurlarsa sonuç adil bir şekilde belirlenir.
Evet önümüzdeki seçimlerde Tayyip Erdoğan’ın işi çok zor. Zira Ekmeleddin İhsanoğlu onların hesaplarını altüst etmiştir. O nedenle bu hakaret ve bağırmalar yapılmaktadır. Ancak korkunun ecele faydası yoktur.