VAN merkez ve Erciş ilçesinde meydana gelen iki ayrı depremde evleri yıkılan ve yaklaşan kış şartlarında Kızılay çadırında yaşamak zorunda kalan ailelere Alanya Kaymakamlığı ve Alanya'daki duyarlı turizmcilerden Justiniano Park Conti...

VAN merkez ve Erciş ilçesinde meydana gelen iki ayrı depremde evleri yıkılan ve yaklaşan kış şartlarında Kızılay çadırında yaşamak zorunda kalan ailelere Alanya Kaymakamlığı ve Alanya’daki duyarlı turizmcilerden Justiniano Park Conti Otel’in sahibi Seyit Ali Gür sahip çıktı. Erciş depreminde evlerinin yıkıldığını beyan eden aileler birer ikişer Alanya’ya gelmeye başladı.
Öncelikle, böylesine duyarlı bir yaklaşım sergileyen Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan, bu işlerin organizasyonunu layıkıyla yapan Alanya Sosyal Hizmetler Müdürü Çetin Geyik ve Justiniano Park Conti Otel sahibi Seyit Ali Gür’ü kendi adıma tebrik ederim.
Ancak tüm Türkiye’ye, özellikle turizm bölgelerine örnek olabilecek bu uygulamanın yan etkilerinin de olacağını şimdiden söylemek isterim.
Çünkü…
Önümüzdeki günlerde “Erciş’liyim, deprem mağduruyum” diyen kişi ya da kişilerin soluğu Alanya’da alma riski var.
Gerçekten deprem mağduru olmuş, evi yıkılmış, çoluk çocuğu ile sokakta kalmış ve bu kış kıyamette barınacak yer, yiyecek aş ve ekmek problemi olan vatandaşlarımız ve yurttaşlarımızın elbette başımızın üstünde yer var.
Ancak…
Duyumlarıma göre, geçen ayın ortalarında Alanya’ya gelerek otellerde ücretsiz konaklayan ve Alanya’dan ayrılan bir grup deprem mağduru çocuğun ardından özellikle Alanya Kaymakamlığı’na deprem mağduru başvurusunda patlama yaşanıyormuş.
Hatta yine sağlam bir kaynaktan edindiğim bilgilere göre, yaklaşık 15 yıldır Kuşadası’nda yaşayan, inşaatlarda ve otellerin geri hizmetinde çalışan Erciş’li bir vatandaş, geçen hafta Alanya Kaymakamlığı’na başvurarak deprem mağduru olduğunu söyleyip hem barınacak yer hem de iş talebinde bulunmuş.
Ancak yapılan araştırmada, bu kişinin az önce de söylediğim gibi yıllardır Kuşadası’nda yaşadığı ve çalıştığı otel kapandığı için ortada kalmama adına, Alanya’daki yardım kampanyasını da duyup Alanya’ya gelmek istediği belirlenince, önce bir daha böyle olaylara tevessül etmemesi için bir güzel kulağı çekilmiş, ardından talebi reddedilmiş.
Eminim, özellikle Justiniano Park Conti Otel gibi muhteşem bir tesiste konaklamak için bu tür yollara başvurmak isteyen kişi ya da kişiler için Alanya Kaymakamlığı’nın bir ön araştırma ekibi vardır.
Aksi takdirde, yapılacak sahte başvurulara ne Alanya Kaymakamlığı’nın iaşe bütçesi ne de Justiniano Park Conti Otel’in odaları/lojmanları yeter.
Bir de şu hususu belirterek yazıyı sonlandırayım.
Alanya’ya gelen deprem mağduru vatandaşlar, Justiniano Park Conti Otel’de turizmin hareketlenmeye başladığı, Avrupalı turistlerin gelmeye başladığı Nisan ayına kadar misafir edilecek.
Eğer varsa çocukları Okurcalar beldesindeki okullara kayıt ettirilip eğitimlerinin sürmesi sağlanacak.
Peki, ondan sonra ne olacak?
Çünkü okullar Haziran ayında kapanıyor ve Alanya’da okula kaydedilen deprem mağduru çocukların aileleri otelden Nisan ayında çıkarılacak/gönderilecek.
Bu üç aylık zaman diliminde, hem de sınavların başladığı bir süreçte, çocuklara “Hadi, kendinize başka bir şehir, belde ve okul bulun” mu denilecek?
Alanya Kaymakamlığı, yani Devlet, barınacak yerleri olmayan ailelere, Nisan ayında, “Hadi, artık bavulunuzu toplayıp kendinize başka bir yer bulun” mu diyecek?
“Sayılı gün çabuk geçer” derler.
Şimdi Kasım’ın ortasındayız ve bir bakmışsınız, göz açıp kapayıncaya dek Nisan ayı gelivermiş.
Hayırsever turizmcilerin kol kanat gerdiği deprem mağduru vatandaşlarımız sonra “hayır mağduru” olmasın!
Tek endişem budur.