Van Mimarlar Odası Başkanı Şahabettin Öztürk, deprem sonrası hasar tespit çalışmalarının devam ettiği kentte binaların yüzde 90'ının kaçak ve ruhsatsız olduğunu söyleyerek, 'Kentteki binaların yüzde 90'ı kaçak ve ruhsatsız....

Van Mimarlar Odası Başkanı Şahabettin Öztürk, deprem sonrası hasar tespit çalışmalarının devam ettiği kentte binaların yüzde 90'ının kaçak ve ruhsatsız olduğunu söyleyerek, “Kentteki binaların yüzde 90'ı kaçak ve ruhsatsız. Kentin, yüzde 100’ünün imar tadilatlarından geçmesi, gelinen noktayı oluşturmuştur” demiş. Öztürk imar affından yararlanarak plan değişikliği yapılan binalarda yaşanan mal ve can kaybından belediye meclis üyelerini sorumlu tutarak "Bu ve bundan önceki dönemlerde yönetimde bulunanları suçlu ve katil olarak ilan ediyorum. Çünkü bunlar durumu bu seviyeye getirdi” demiş.
Bu sözlere söylenecek çok fazla bir şey yok. Belediye meclis toplantılarında uyduruk kılıflarla sürekli imar tadilatlarını onaylayan meclis üyelerine benden duyurması…
İşte Van depreminin ardındaki gerçek kaçak yapılaşma, kaçak kat ilavesi ve deprem yönetmenliklerine uyum sağlamama, kolon kesme ve azaltma, kişiye ve siyaset rüzgârına göre değişen imar tadilatları. Bunlara ”emme-basma tulumba” gibi kafasını indirip kaldırıp onay veren belediye meclis üyeleri… Ve acı son…
Sorumlu Bakanın bile 7,2 lik Van depremi sonrası, “Daha deprem olmaz. Evlerinize girin” dediği ve sonrasında 5,6 şiddetindeki depremde 45 canın kaybedildiği bir ülkede yaşıyoruz…
Konuyu değiştirilelim. Umudumuz depremlerde artık önsezilerimize ve hayvanların normal olmayan tepkilerine kaldı. Nasıl mı?
DEPREM ÖNCEDEN ANLAŞILIR MI?
Bu soru yıllardır konuyla ilgili bilim adamlarını meşgul ediyor. Depremi yaşayanların tanık oldukları deprem habercisi olabilecek garip olaylar, uzmanların hazırladıkları "Deprem Habercisi Olaylar ve Bilimsel Yorumlar" adlı kitapta toplanmış. Adapazarı, İzmit, Gölcük ile Bolu depremlerini yaşayan deprem tanıklarından gelen 1026 anormal olay gözlemi derlendi. Depremi yaşayanların tanık oldukları garip olayları içeren bu kitapta Prof. Dr. K. Wadatsumi tarafından Japonya'daki Kobe Depremi'nin ardından derlenen 1519 haberci durum da karşılaştırılmış.
DEPREM ÖNCESİ İNSANLAR VE HAYVANLAR ETKİLENİYORLAR MI?
Kitapta, hayvanların çoğunlukla huysuzlanma, kümeleşme ve kapalı mekânlardan uzaklaşmaya çalışma gibi tepkiler verdiği, insanların ise mide bulantısı, baş dönmesi, kusma, sinir bozukluğu ve sıkıntı gibi olaylarla karşılaştıkları ifade edilmiş.
ELEKTRONİK CİHAZLAR KAPANIR
Kitapta anlatılanlara göre, Marmara Depremi öncesinde tanıklar suların ısınması, denizin, taban sularının yükselmesi, aşırı derecede sıcak hava gibi olaylarla karşılaştıklarını anlatırlarken, gökyüzünde ışımalar, elektronik cihazların kendiliğinden çalışmaya başlaması, parazitlenme veya kendiliğinden kapanma gibi olayların da deprem öncesinde gözlenen deprem habercileri arasında yer aldığı kaydedilmiş.
İNSAN VE HAYVANLARDAKİ TEPKİLER
Tanıkların ifadeleri doğrultusunda belirlenen ve deprem habercisi olabileceği öne sürülen tepkilerden bazıları şöyle… İnsanlarda mide bulantısı, ishal, baş dönmesi, sinir bozukluğu ve sıkıntı, regl dönemlerinde sapmalar, kusma, aşırı duygusallık ve histeri, uyuyamama, nedensiz yere uyanma tespit edilmiş..
Köpek: Uluma, yüksek sesle havlama, huzursuzluk, kümeleşme, yeri dinleme, sahibini bina dışına çıkarmaya çalışma, toprağı eşeleme, durgunlaşma, yemek yememe, ağaçlıklı bölgelere sığınma, ortadan kaybolma, insanlara yakınlaşarak güven duyma isteği.
Kedi: Ağaca, mobilyaya tırmanma, sahibinin üzerinden inmek istememe, karın üzerinde sürünme, evi terk etme, yavrusunu bina dışına çıkarmaya çalışma.
At: Kişneme, çiftlikten uzaklaşma, koşma, tepinme.
İnek: Sahibine sığınmaya çalışma, kümeleşme, saldırgan davranışlar ve huzursuzluk
Böcekler: Karıncalarda yuvalarını terk etme, evleri istila etme, ağaçlara tırmanma, hamam böceklerinde üst katlara tırmanma, cam kenarlarında kümeleşme, evlerde görülen örümcek ve kırkayak sayısında artış, solucan ve sümüklü böceklerin yüksek yerlere çıkma isteği.
Balık: Toplu ölümler, dip balıklarında kaybolmalar, insanlara yaklaşacak kadar deniz kıyısına birikme.
Sürüngenler: Yılanların yeryüzüne çıkarak kümeleşmeleri, kurbağaların ötmemeleri ve kuru ortamlara çıkmaya çalışmaları.