HENÜZ

HENÜZ

"Yerleşik Alanyalı" olmadığımız, sadece yaz tatillerinde Antep'ten Alanya'ya geldiğimiz 80'li yıllarda şehrin otogarı orasıydı.

Üç beş sene sonra da Toptancı Hali'nin buraya kurulduğunu anımsıyorum.

Sonra bölgenin turistik dokusuna da uygun olarak Damlataş Shopping Center olarak dizayn edildi.

İçinde dericisi, hediyelik eşyacısı, butikçisi, restorancısı, kısacası turistik bir çarşıda ne olması gerekiyorsa hepsi vardı.

99'da birlikte ve aynı gün yapılan yerel ve genel seçimlerin sonucunda 1989-1999 dönemi Alanya Belediye Başkanı olan Cengiz Aydoğan ANAP'tan Antalya Milletvekili seçilip Ankara'ya gidince, (1999-2014 yılları arası) ANAP'tan Alanya Belediye Başkanı seçilen Hasan Sipahioğlu da Damlataş Shopping Center'a kazmayı vurmakta gecikmedi.

Burada faaliyet gösteren, aralarında (eski AKP'li şimdiki CHP'li Alanya Belediye Meclis Üyesi) Eray Erdem'in restoranının da bulunduğu 40-50 kadar esnaf önce kazan kaldırdı, "Burayı boşaltmayız" diye eylemler düzenledi, karşılıklı davalar açıldı, sonunda galip gelen taraf ise Sipahioğlu, yani Alanya Belediyesi oldu.

Damlataş bölgesinde, kendisi başta olmak üzere kuzenleri ve eniştesinin çok sayıda oteli olan Sipahioğlu, Belediye Başkanlığı'nın da verdiği yasal güçle, yanlış anımsamıyorsam, kimseye danışmadan, hiçbir resmi kurum ve özel kuruluşun, hiçbir sivil toplum örgütünün fikrini almadan, "Ben bu bölgeyi Damlataş Eğlence Merkezi, kısa adıyla DEMAŞ haline getireceğim" dedi.

Kimi iddialara göre, böyle bir tesisi yapmaktaki asıl amacı şuydu...

Sipahioğlu'nun, kuzenlerinin ve eniştesinin otellerindeki sosyal donatılar, turist getiren acentelerin istekleriyle örtüşmüyor, acentelerin taleplerine yanıt verilemiyor, bu yüzden odalar arzu edilen rakamlara satılamıyordu.

Sipahioğlu'nun göreve gelir gelmez ilk icraatlarından biri olan Damlataş Eğlence Merkezi, Damlataş bölgesindeki otellere de adeta ilaç gibi gelmişti.

Misal...

Türkçe altyazılı ama İngilizce konuşulan, yani turiste hitap eden vizyon filmleri oynatan çok salonlu sinema vardı, bistro cafeler emre amadeydi, Migros gibi bir devin işlettiği grosmarketin yanı sıra turisti sabahtan akşama kadar eğlendirebilecek büyüklükte bir aquapark ile tesisin yüzölçümünün tamamını kaplayan bir yer altı otoparkı, her daim fiyat kırmaya meyilli acenteleri susturmaya ziyadesiyle yeterliydi.

Elbette bunlar birer iddiadan ibaretti.

Sipahioğlu'nun, bölgedeki otellerin can simidi olacak

DEMAŞ

'ı bu amaçla yaptırdığı iddiaları yıllarca kapalı kapılar ardında konuşuldu.

Ancak 1999-2014 yılları arasında, yani tam 15 yıl boyunca,

DEMAŞ

'ı kiralayan hiçbir işletmeci buradan memnun ayrılmadı.

Adeta Shopping Center esnafının ahı tutmuş gibiydi.

Bırakın normal esnafı, Alanya'nın kerli ferli işadamları bile bu tesisi kiralayıp dikiş tutturamadı.

Hatta pek çoğu icralık oldu, daha kira sözleşmesi bitmeden "Yandım Allah" deyip tesisin anahtarı Alanya Belediyesi'ne geri verildi.

Ve geçen sene...

1 milyon 600 bin TL+KDV'yle Termopet A.Ş’nin bir yıl kiraladığı Damlataş Eğlence Merkezi’nin (

DEMAŞ

) yine dikiş tutmadığı ortaya çıktı.

İhaleyi alan firma yasal süresi içerisinde sözleşme yapmayınca düğmeye basan Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, yeni ihalenin 22 Ekim’de yapılacağını duyurdu.

Ve bir de ekleme yaptı.

"DEMAŞ’ın şu anki kullanım şartlarının ne halka ne de Alanya Belediyesi'ne ekonomik olarak faydası yok" diyen Adem Başkan, yeni proje için kamuoyu yoklaması yapıp sonuç ne çıkarsa onu uygulayacaklarını belirtti.

Öncelikle Alanya Belediyesi'nden "Ben yaptım oldu" zihniyetini def ettiği için, "Halk beni seçti, istediğimi yaparım" demediği için, ardından, böylesine önemli bir kamu arazisinin akıbetini yine kamuya sorma kararı aldığı için Adem Başkan'ı tebrik ediyorum.

Ve halk oylaması öncesi, şehirde yaz kış yaşayan 285 bin kişiden birisi olarak

DEMAŞ

arazisinin nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili fikrimi buradan beyan etmek istiyorum.

Sevgili Adem Başkan.

Elbette bir şehir için yeşil alan da büyük ihtiyaç ama bizim şu anda parka, ota böceğe değil, şehir olarak kaliteli turiste ve turizme ihtiyacımız var.

Bana kalırsa, çağır Avrupa kökenli marka bir oteli Alanya'ya, hatta yer parası bile isteme, misal 10 sene bedava işletip sonra kira vermeye başlasın, diksin 30-35 katlı beş yıldızlı lüks oteli Damlataş'ın böğrüne.

Görsün ondan sonra el alem, Alanya'nın çehresi bir anda nasıl 180 derece değişiyor.

"Yatak arzı dursun" diye inim inim inleyip sonra da turiste patates'ten votka, soya'dan biftek yapıp iteleyen bilumum otelci çıtayı nasıl yükseltiyor bir görelim.

"Otel dikilirse Alanya betonlaşır" diyenlere pek de kulak asma derim, çünkü o zaman "Bunu diyenler 15 senedir Alanya betonlaşırken, altyapısı bile olmayan beldelere 15-20 katlı binalar dikilirken neredeydi, gücünüz bana mı yetiyor?" dersin, emin ol anında susarlar.