TÜRK medyasının amiral gemisi Hürriyet, (Alanyalı Yazı İşleri Müdürü Arif Dizdaroğlu'nun da jestiyle) dünkü sayısının manşetini turizm krizine ayırdı, baş sayfaya da kocaman bir Alanya Kalesi ile Kleopatra Plajı fotoğrafı yerleştirdi....
TÜRK
medyasının amiral gemisi Hürriyet, (Alanyalı Yazı İşleri Müdürü Arif Dizdaroğlu'nun da jestiyle) dünkü sayısının manşetini turizm krizine ayırdı, baş sayfaya da kocaman bir Alanya Kalesi ile Kleopatra Plajı fotoğrafı yerleştirdi.
Haberin girişi ise şu cümleyle başlıyordu...
"Bir zamanlar havlu koyma yarışının yaşandığı sahiller, şimdi bomboş. Turizmde durum vahim. Tüm turistik bölgelerde turist sayısı geçen yıla göre çok düşük. Cirolar yarı yarıya azaldı. Birçok otel daha az işçi çalıştırıyor. Bölgede işsizlik artmış durumda."
"Rus krizi ve terörden korkan Avrupalıların gelmemesi yüzünden oluyor bunlar" diyorsunuz değil mi?
"Türk turizmi bu sene bitik, seneye ne olacağı da meçhul" diyen karamsarlardan mısınız yoksa siz de?
Durun, hemen enseyi karartmayın.
Hatta bu satırları okurken eşyalarınızı toplamaya, Çeşme yollarına revan olmaya hazırlanın.
Şöyle ki...
Turizmdeki kriz, İzmir'in tıpkı Alanya gibi turistik bir memleketi olan Çeşme'yi teğet geçmiş.
Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Yüksekol, Rusya ve Almanya krizinin Çeşme turizmini etkilemediği söylemiş gazetecilere.
Çünkü...
Hollanda ve Polonya'dan gelen turist sayısının arttığını, otellerdeki doluluk oranının da yüzde 80'i yakaladığını belirten Yüksekol, "Temmuz ve Ağustos'ta doluluk oranı yüzde 100'e ulaşacak" deyip bizi tam orta yerimizden çatlatmış.
Gel de çatlama, patlama, gel de sinir krizleri geçirme.
"Kardeşim, Çeşme de Alanya gibi Türk toprağı değil mi? Çeşme'ye giden Avrupalı da, Alanya'ya gelen değil mi? Terör korkusu var ise bunun Çeşme'yi tercih eden Avrupalı turistlerde de olması lazım değil mi?" diyorsunuz, yoksa yanılıyor muyum?
Kazın ayağı maalesef öyle değil, kıymetli okuyucu.
Ramazan Bayramı'nda bir tek boş odalarının olmadığını, sezon boyunca da yüzde 100 doluluk oranını şimdiden gördüklerini söyleyen Yüksekol, şöyle devam ediyor...
"Çeşme her zaman popüler bir yer. Çok güvenlikli bir yer burası, üç tarafımız deniz. Alman ve İngiliz turist sayısı 4-5 yıl önce düştü, biz zaten Ruslarla çalışmıyoruz. Yakın zamanda Hollanda ve Polonya'dan misafirlerimiz arttı. Yabancı turist sayımız yukarı çıkmıyor ama bizi kurtaran yerli müşterilerimiz. En çok yerli müşteriye güveniyoruz. Müşteri bulma konusunda hiçbir zaman kaygımız yok."
Bu arada...
Çeşme'nin sadece 3 ay değil 10 ay turizmden pay alması için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Yüksekol, Türkiye'nin en donanımlı termal tedavi merkezini hazırladıklarını, 3-4 bin kişinin aynı anda tedavi görebileceğini, misafirlerin çoğunun yurtdışından geleceğini, bunu da yurtdışı partnerlerle yapacaklarını söylemiş.
Şimdi gelin, kısa bir analiz yapalım.
Yukarıda ismi geçen Çeşmeli turizmci diyor ki...
"Burası her zaman popüler, çok güvenlikli bir yer. Üç tarafı deniz. Müşteri bulma konusunda hiçbir kaygımız yok. Türkiye'nin en donanımlı termal tedavi merkezi de yolda."
Yani, "Hiç çekinmeden, alın çorunuzu çocuğunuzu, atlayın gelin" diyor, güvence veriyor, umut aşılıyor müşteriye. Üstelik bu cümleleri sanki bir İtalyan, bir İspanyol, bir Yunan turizmci rahatlığında söylüyor.
Bir de bizim, Alanya'nın gündemine bakalım...
Her ne kadar gerçek olmadığı ortaya çıktı ise de, "...Danimarkalı turist kıza sokak ortasında tecavüz..."
"...Oda başkanları buluştu, 'Esnaf bitik, Alanya afet bölgesi ilan edilsin' dediler...
"Alanya'da bir grup esnaf Turist Duası'na çıktı..."
"...İki yıldır ihalesi bile yapılmayan şehir çöplüğündeki kapasite arttı. Çöpten sızan sular şehrin içme suyuna karışıyor..."
Diyeceğim o ki...
Başbakan Yardımcısı'nın "Allah korusun, turistik yerlerimize saldırabilirler" diye açıklama yaptığı bir ülkeye ve bir şehre tüm bu olumsuzluklara rağmen halen üç beş turist geliyorsa, o turistleri sevin, sarılın onlara, hatta öpün falan.
Uzun lafın kısası...
Alanya krizden inim inim inliyor, Çeşme'de ise keyifler yerinde.
Ya bizde bir yanlışlık var, ya da Çeşme'de...
Takdir, değerli Alanya halkınındır, arz ederim...