ALANYA Belediye Meclisi'nin Salı günü yapılan Mayıs ayı toplantısında söz alan CHP'li Serdar Noyan, 'Restoranlarda ahlaka aykırı şovlar yapılıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Bu tür şovlar ulu orta yerde...

ALANYA Belediye Meclisi’nin Salı günü yapılan Mayıs ayı toplantısında söz alan CHP’li Serdar Noyan, “Restoranlarda ahlaka aykırı şovlar yapılıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Bu tür şovlar ulu orta yerde değil, 18 yaşın üstündekilerin girebileceği yerlerde yapılır. Üstelik striptizi erkekler değil kadınlar yapar. Ama Alanya’da bunu garsonlar yapıyor. Açıp bakın, turistler Youtube’a Alanya’daki bu rezaletin videolarını koymuşlar. Dünyaya rezil oluyoruz” dedi.AKP’li Eray Erdem ise turizmdeki rekabetin işletmecileri düşürdüğü duruma değinerek, “Rekabet öyle bir hal almış ki müşteri kapmak için yapılmayan maymunluk yok” diye konuştu.
***Alanya’da yaşayan, üstelik işi gereği sürekli gözlem yapmak durumunda olan bir gazeteci olarak hem Noyan’a hem de Erdem’e sonuna dek hak veriyorum.Her ikisinin de ağzına, cesaretine sağlık.Şöyle bir örnek verip her ikisine de katkıda bulunayım.Bir arkadaşımın evinin yanı başında, ismi lazım değil, apartmandan bozma bir apart otel var.Acente ile çalışıyor ve öyle ucuz bir fiyat veriyor ki, bazen “Evdeki eşyaları azaltıp bu apart otele taşınsam hayat daha ucuza gelir” diye düşünmüyor değilim.Fakat gelin görün ki kazın ayağı hiç de öyle değil.Turiste yemek veriyorlar, yemek değil.İçecek veriyorlar, içecek değil.
***Ortada sürekli bir eleman dolaşıyor, maşallah elinden her iş geliyor. Tur otobüsü yanaşınca turistlerin bavulunu da odalarına o çıkarıyor, sabahları havuzun dibini de o temizliyor.Musluk mu bozuldu, o koşuyor, ampul mü patladı, o değiştiriyor.Biz göremiyoruz ama otel sahibinin evine çamaşıra bulaşığa gittiğinden bile şüpheleniyoruz.Bu apartmandan bozma apart otelde (sanıyorum) acente ile yaptığı anlaşma gereği her hafta belli bir günde sözüm ona ‘Türk Gecesi’ yapılıyor.
***Ama ne Türk Gecesi!Apart otele komşu olan arkadaşımı kandırabilirsem gelip bir gece izlemenizi tavsiye ederim.Akşam yemeğine müteakip başlayan sözde Türk Gecesi’nde sahneye önce (ne alakaysa) Kafkas Halk Oyunları ekibi çıkıyor.Kafalarında Kafkasya’nın kırsal kesimlerinde bilmem kaç yüzyıl önce yöre insanlarının taktığı uzun, tüylü şapkalar, dizlerini yere vura vura, taklalar ata ata oyunu tamamlıyorlar.Bazen şevke gelirlerse bıçak düellosu bile yapıp turistlerin şakacıktan çığlıkları eşliğinde gösterilerini tamamlayıp sahneyi bu kez oryantale devrediyorlar.
***Sanki dalga geçer gibi, Türk Gecesi’nde ağdalı bir Arap müziği eşliğinde sahneye salına salına çıkan, gecelik yevmiyesi 75 TL olan, göbekli ve selülitleri ta bizim komşunun balkonundan görünen, artık SSK’dan prim gününü doldurmuş ama emekli olmak için yaşı beklemek durumunda olduğu her halinden belli hanım teyze başlıyor arzı endam eylemeye.Beş-on dakika göbek atıyor, müşteri kılığına gören otelin barmeni, garsonu veya (iyi niyetliyse) otelin sahibi sutyenine para sıkıştırıyor –ki turistler işi çakozlasın, raconu öğrenip beş-on Euro da onlar takıversin.-
***Bu arada gözüne kestirdiği, bira göbeği yapmış ve prostatı gelmiş üç beş İskandinav turist amcayı sahneye alıp üzerlerindeki tişörtleri çıkararak onlara mini bir ‘Göbek nasıl atılır?’ kursu vermeyi de ihmal etmiyor.Bizim tabirle “dansöz”, sosyetik tabirle “oryantal” teyzemiz sahnesini bitirirken, ömründe hiç “dansöz” görmedikleri, elleri parçalayıncaya dek alkışlamalarından anlaşılan turistleri yepyeni bir sürpriz, daha doğrusu öldürücü bir darbe bekliyor.Kendisine gecede en az üç-beş otel bağladığı ve aynı performansı bu otellerde yaptığı yüzünden belli olan orta yaşı
geçmiş bir amca, mümkünse küçükken bale eğitimi aldığı belli olan Rus hanımefendi yardımcısı ile sahneye çıkıyor.
***Garip bir kostümü olan amcanın sırtındaki pelerinin altına gizlediği küçük piknik tüpü hemen göze çarpıyor.Sahneye çıkarken çaktırmadan tüpün gaz ayarını açıyor, vücuduna ve kollarına gizlediği bakır borulardan gelen gazın ucunu cebinde gizlediği Tokai ile yakıp şovuna başlıyor.“Ekmek parası” davasına her gece gittiği otellerde aynı performansı sergileyen ve ağzına şişeden sürekli gaz alıp onu ileri doğru püskürterek, küçükken okuduğumuz ‘Keloğlan ve Ejderha’ türü öyküleri anımsatan şovcu amcayı turistler çılgınlar gibi alkışlıyor, benimse vallahi de billahi ciğerim parçalanıyor.
***Durun durun, daha bitmedi!“Apaçi tipi” adı verilen saçları olan, bi dokunsan düşecekmiş gibi duran kot pantolonunun hemen altından çakma Calvin Klein baksırı gözüken, eğer o gece yapılan Türk Gecesi bizim yabancı konukları kesmezse kafasında aynı anda 10-15 bira bardağı taşıma kabiliyetine haiz garson arkadaşları bu yazının dışında tutmak büyük haksızlık olur diye düşünüyorum.(Apaçi garsonlar ayrı bir yazı mevzusudur, not düşelim.)
***“Birader, Serdar Noyan’ın da, Eray Erdem’in de tuzu kuru. Yurdun bilmem nerelerinden gelmiş, gariban, garsonluktan ve ağzına gaz alıp alevle birlikte ileriye doğru üfürmekten başka yapacak işi olmayan insanlar üç beş kuruş kazanmasın mı?” diyenleriniz olabilir.İşini doğru düzgün yapan dansözüne de, garsonuna da, halk oyunu ekibine de sonsuz saygımız vardır.Popülizm yapmayacağım.“Aman okuyucu ile ters düşüp tiraj kaybetmemeyim” goygoyculuğuna hiç girişmeyeceğim.Ama böyle düşünenlere, bu zihniyete sahip olanlara, bu rezillikleri bir ekmek davası olarak görenlere şu cevabı verip müsaade isteyeceğim.“Böyle para kazanılacaksa, yere batsın o para. Böyle turizm anlayışı olacaksa, yere batsın o anlayış.”