TÜRKİYE Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), turizm sektöründe sezon dışı dönemde çalışanların 5 aya kadar işsizlik maaşı alabilmesi için dikkat çeken bir model önerdi. Derneğin hazırladığı raporda, yoğun sezondaki fazla mesainin “telafi çalışması” olarak kabul edilmesi ve yılın yedi ayı faaliyet gösteren tesislerde çalışan personelin geri kalan beş ay için sözleşmelerinin askıya alınarak İşsizlik Sigortası Fonu’ndan gelir almaya devam etmesi öneriliyor. Buna göre çalışanlar düşük sezonda işsizlik maaşı alacak, sezon başlayınca aynı işyerine geri dönecek. Sektör temsilcileri konuyu Yeni Alanya’ya değerlendirdi.
‘ASIL ÖNEMLİ OLAN 12 AY İSTİHDAMDIR’
Görevini kısa süre içinde devretmesi beklenen Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, önerinin sektörün uzun süredir gündeminde olduğunu belirtti. Sili, “Turizmde sezonluk çalışanların sezon dışı tabir edilen ve kapalı olunan aylarda devlet desteği ve işverenin de özverisi ile maaş almaya devam etmelerinin sağlanması bizim de yıllardır önerdiğimiz bir konudur. Burada bahsedilen; yüksek sezonda istihdam edilen personelin önemli bir oranının çalıştırılmaya (maaş almaya) devam etmesi, SGK ve İşveren payları gibi yüklerin devlet tarafından alınmaması ve işverenin de uzlaşılan oranda maaş ödemeye devam etmesi konusudur. TTYD’nin bahsettiği konu ise tamamıyla farklı bir düzenleme. Fazla mesai bizler için yani sezonluk tesisler için ancak yüksek sezonda geçerli olan bir konudur, bunun getirisinin görüntüsünün ciddi olarak hesaplanması gerekir diye düşünüyorum. Ancak önemli olan husus mevsimlik işçilerin 12 ay istihdam edilmeleri konusudur ki turizm için nitelikli personelin önemi ve bu sektörde çalışanların yaşamlarını idame ettirebilmeleri bir diğer yandan sektöre olumlu bakmaları ve bağlanmalarını sağlayacak uygulamaların ivedilikle planlanarak uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir” dedi.
‘TURİZM YASASI ÇIKMADAN SORUN ÇÖZÜLMEZ’
Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği (HOTED) Onursal Başkanı Hakan Halit Yeni, “Güzel öneriler yapmışlar; günümüz koşullarında kabul edilebilir nitelikte. Ancak biz uzun süredir turizm yasasının çıkarılması ve askı meselesinin çözülmesi gerektiğini ısrarla vurguluyoruz. Bu sorunlar çözülmeden sektörün sağlıklı bir şekilde ilerleyemeyeceğini söylüyoruz. Ne var ki bu konuyu gündeme almamakta ısrar ediyorlar. Emekçilerin haklarını korumamak için adeta gözlerini kapatmış, kulaklarını tıkamış durumdalar. Turizm Bakanı’nın bir otelci olması da maalesef tabloyu değiştirmiyor; süreç tamamen otelcilerin menfaatine göre işliyor. Ben de şunu eklemek istiyorum: Asıl sorun, yurt dışından sürekli işçi ithal edilmesi. Son yayımlanan kararnamelerle bu uygulamanın önü daha da açıldı. Çözüm nedir? Öncelik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilmelidir. Yurt dışından ithal işçi getirilmesinin önü kesilmeli; işsizlik oranının yüzde 12’leri aştığı bir ülkede dışarıdan iş gücü getirmek başlı başına bir sorundur. Esas olan, kendi vatandaşlarımızı sektöre çekmek ve bunun için gerekli politikaları, teşvikleri ve çalışma koşullarını oluşturmaktır” diye konuştu.
‘ASKI SİSTEMİ YANLIŞ UYGULANIYOR, ÇALIŞAN MAĞDUR EDİLİYOR’
Sosyal Güvenlik ve Çalışma Hayatı Uzmanı, eski SGK Alanya Müdürü Muharrem Kaya ise sektörün yapısal sorunlarına dikkat çekti. Kaya, “Burada yapılması gereken ilk şey, turizm sezonunun nasıl başladığını, nasıl ilerlediğini ve nasıl sona erdiğini doğru analiz etmektir. Biliyorsunuz, oteller sezon başında çalışanlarını çeşitli alanlarda istihdam ediyor. Yaz sezonu boyunca çalışan bu personelin, sezon bittiğinde işten çıkışları yapılmıyor; bunun yerine “askıya alma” yöntemine başvuruluyor. Bu askı süresi genellikle 3, en fazla 4 ay sürüyor. Bu dönemde çalışanlar hiçbir ücret alamadıkları için ciddi mağduriyetler yaşanıyor. Bizler de yıllardır bu sektörde görev yapan insanlar olarak bu soruna kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü çalışanları askıya alıp ücret ödemediğinizde, turizmde yetişmiş nitelikli elemanı tutamıyorsunuz. İnsanlar geçim sıkıntısı nedeniyle başka sektörlere yöneliyor. Bu nedenle askı döneminde de mutlaka bir gelir desteği sağlanması gerekiyor. Bunun için turizm sektörüne özel bir teşvik mekanizması uygulanabilir. Örneğin, kış aylarında okullar açık olduğu için temizlik ve destek personeli ihtiyacı doğuyor. Askıdaki turizm çalışanları bu alanlarda geçici olarak istihdam edilebilir ve aynı zamanda otellerdeki görevleri için değerlendirilebilir. İkinci önemli konu ise kalifiye eleman yetiştirilmesidir. Kış dönemleri eğitim amaçlı değerlendirilerek çalışanların belgelenmesi, mesleki becerilerinin geliştirilmesi ve iş analizlerinin güçlendirilmesi sağlanabilir. Devlet tarafından sigorta primlerinin yarısının, işveren tarafından diğer yarısının karşılandığı bir modelle bu çalışanlar 12 ay istihdam edilebilir. Böylece hem nitelikli eleman kaybının önüne geçilir hem de çalışanların sosyal güvenlik hakları kesintiye uğramadan korunmuş olur. Elbette fazla mesai düzenlemeleri veya işsizlik maaşı gibi alternatifler de değerlendirilebilir ancak mevcut iş kanununda bazı değişiklikler yapılması gerekir. Bu nedenle kısa vadede en uygulanabilir çözüm; kış aylarında çalışanların eğitimle desteklenmesi, ihtiyaç duyulan kamusal alanlarda geçici olarak görevlendirilmesi ve gelirlerinin devlet–işveren iş birliğiyle güvence altına alınmasıdır. Bu adımlar atılırsa hem sektör nitelikli personelini kaybetmez hem de çalışanlar dört ay boyunca gelir sıkıntısı yaşamadan sosyal güvencelerini sürdürebilir” ifadelerini kullandı.




