Yangın felaketinin ilk anlarını ve sonrasındaki mücadeleyi yüreğinde hisseden Güler, "Yangın Doğanca'da başladığında alevler hızla büyüdü. Özellikle Gürçam Karatepe Yaylası'nın boşaltılması gerektiğinde, inanın içim parçalandı. Tam bir felaket yaşıyorduk" sözleriyle o anki çaresizliği dile getirdi. Ancak bu zorlu süreçte, devletin tüm imkanlarının seferber edilmesi, havadan 5 helikopterin desteğiyle ve AFAD ile İHH ekiplerinin de sahada yer almasıyla umutlarının yeşerdiğini belirtti. Güler'i en çok etkileyen ise vatandaşların gösterdiği cansiperane çabaydı.

İş makinesiyle define aradılar
İş makinesiyle define aradılar
İçeriği Görüntüle

‘TEK YÜREK OLDUK’

Özcan Güler, yangınla mücadelede sadece resmi ekiplerin yanı sıra, halkın da ne kadar büyük bir güç olduğunu vurguladı. "Antalyalı, Mersinli ve Ermenekli orman ekiplerinin ne kadar özverili olduğunu bizzat gördüm. Pilotlarımızın havadan yaptığı kahramanca müdahaleler de takdire şayandı. AFAD ve İHH ekiplerinin de yangınla mücadele ve destek faaliyetlerindeki katkıları göz ardı edilemezdi. Ama en büyük güç, kendi halkımızdan geldi" dedi. Güler, Gazipaşa Afet Müdürü Kemal Tufan, Göçük Mahallesi Muhtarı Yakup Erdoğan, Zeytinada Seyfe Muhtarı Mesut Uysal, Anamur Teniste Muhtarı Murat Tere ve Gökçebelen Muhtarı Erol Aksoy gibi isimlerin halkı organize ederek büyük bir dayanışma sergilemelerine tanık olduğunu belirtti. Özellikle Doğanca ve Karatepe Yaylası sakinlerinin, yangının en şiddetli olduğu bölgelerde olmalarına rağmen, yangınla mücadele ekiplerine omuz vermesi onu derinden etkiledi.

SONSUZ DAYANIŞMA

Bölgenin yoğun çam ve katran ağaçlarının yangının hızla yayılmasına neden olduğunu, bunun da müdahaleyi zorlaştırdığını ifade eden Güler, "Ancak Alanya ve Antalya Büyükşehir Belediyeleri'nin de desteğiyle, yangına karşı daha güçlü bir cephe oluşturmayı başardık. Bu süreçte Gazipaşa Orman ekiplerinin olağanüstü çalışmaları hepimizin takdirini kazandı" dedi.

Güler'in anlatımına göre, yangın bölgelerinde görev alan Gazipaşa Göçük, Gürçam, Doğanca ve Gökçebelen halkı, orman personeline, AFAD, İHH ve diğer görevlilere "Kendi imkanlarıyla hazırladıkları yemekleri, içecekleri ve ne lazımsa yangın alanına taşıdılar. Bu destek, o zorlu koşullarda çalışan ekiplerin moralini gerçekten çok yükseltti" sözleriyle halkın fedakarlığını bir kez daha dile getirdi. Hatta bir olay onu çok etkilemiş: "Markete gittiğimizde, aldıklarımızın parasını ödemek istediğimizde, kasa görevlisi 'Bu aldıklarınızın parasını ben ödemek istiyorum, katkımız olsun' diyerek bizi hayrete düşürdü. Bu tür küçük ama anlamlı hareketler, ne kadar büyük bir dayanışma içinde olduğumuzu gösterdi." Çiftçi Özcan Güler, bu felaketin perde arkasındaki gerçek kahramanların, ateşe karşı duran, evini ve doğayı korumak için ter döken, uykusuz kalan, orman işçileri, pilotlar ve el birliğiyle mücadele eden tüm vatandaşlar olduğunu belirtti. Güler, "Onların azmi ve dayanışması, en zor anlarda bile umudun asla tükenmediğini bizlere bir kez daha gösterdi. Böyle bir halkın parçası olmaktan büyük bir gurur duyuyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: Haber Merkezi