ALANYA Belediyesinin geleneksel hale getirip (bir iki aksamanın dışında) her yıl düzenlediği, 2017 Yılı En iyi Balkon ve Bahçe Yarışması'nın birinci ayağı tamamlandı; çalışmalarını bitiren Seçici Kurul, günü geldiğinde açıklanmak...
ALANYA
Belediyesinin geleneksel hale getirip (bir iki aksamanın dışında) her yıl düzenlediği, 2017 YılıEn iyi Balkon ve Bahçe Yarışması’nın birinci ayağı tamamlandı; çalışmalarını bitiren Seçici Kurul, günü geldiğinde açıklanmak üzere, sonuçları ilgili kurula teslim etti.
2005 yılından bu yana düzenlene gelen bu anlamlı yarışmanın her aşamasında, ben de oldum.
İstedik ki her balkon, her apartman, Turizm Kenti Alanya’ya yakışan vitrinler olsun.
Oldu mu?
Olmadı.
Hedeflediğimiz noktaya ulaştık mı?
Hayır.
Emeğimizin karşılığını aldık mı?
Hayır.
… …
Her yıl onlarca başvuru arasında, değerlendirmeye alınabilecek düzeyde, tek tük balkon ve bahçe görüyoruz.
Bu yıl da öyle oldu.
Dile kolay,tam 12 yıldır, bir yerlere gelmenin/getirebilmenin uğraşını veriyoruz.
Bunca emeğin, bunca çabanın sonucu böyle olamamalı.
Ama ne yazık ki böyle oluyor.
Balkonlar ve bahçeler her kula nasip olmayacak, nefes alınabilecek yaşam alanlarıdır; değerini iyi bilmek gerekir.
Hele de Alanya gibi bir kentte, hele de en ufak bir çabayla her türlü bitkinin fışkırdığı bir yörede yaşıyorsanız.
Ama böyle olmuyor.
Alanya’nın büyük bir bölümünde, balkonlar ve bahçeler, ardiye olarak kullanılıyor.
Ya da bu alanlara, gereken özen ve titizlik gösterilmiyor.
Haliyle üzülüyor insan.
Balkon ve bahçelere gösterilen özen böyle olunca; balkonuna dört saksı koyan ya da bahçesine dört beş ağaç diken de; balkon ya da bahçesinde farkındalık yarattığını sanıyor.
Her yarışmada, bazı katılımcıların; “Şu kadar yıldır bu yarışmaya katılıyorum, hiç ödül almadım/alamıyorum. Merak ediyorum, ödül alan diğer balkon/bahçelerde; bizim balkon ve bahçemizden farklı, ne var ki!?...” gibi, benzeri yakınmalarına muhatap oluyoruz.
İşte o an, heves kırmamak adına, dilimizin ucuna gelen şeyleri söyleyemiyoruz..
Örneğin , diyemiyoruz ki, “Dereceye giren o balkon/bahçelerde; kültür var, görgü var, estetik var, el emeği, yürek emeği, göz nuru var, arzu var, tutku var, yaratıcılık var… Oysa estetikten yoksun sizin balkonunuzda sadece ve sadece karmaşa var…”
Onun yerine, “Şunlara şunlara özen gösterin, şu tür saksıları, şu tür bitkileri kullanın, inşallah bir daha ki sefere…” diyerek, heves kırmadan, yönlendirmeye çalışıyoruz o katılımcıları.
Bu yarışma sayesinde; biz de yeni yeni yerler görüyor, yeni yeni kişilerle tanışıyor, yeni yeni şeyler öğreniyoruz.
Mükemmel siteler, mükemmel binalar var Alanya’da.
Konumları mükemmel, yerleşimleri mükemmel.
Ama uyum yok, bakım yok.
Bir balkon görüyorsunuz, olağanüstü… Anında göze çarpıyor.
Ama hepsi hepsi o kadar.
O koca sitede bir Allah’ın kulu daha çıkıp, ben de balkonumu bu hale getireyim, demiyor.
“Haaa o mu?” diyor, “şu mükemmel balkonun sahibi…”
Yani, o balkonun sahibinin zevkini takdir ediyor, balkonunu gıptayla izliyor ama kendi balkonunda o güzelliği yaratmaya üşeniyor.
Niye?
İşte bu konuda, kültür dediğimiz, görgü dediğimiz, zevk dediğimiz şey devreye giriyor.
Bu arada hazır yeri gelmişken, bu konuyla ilintili bir başka konuya daha değinmek, bu vesileyle, Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek istiyorum.
Yıllardır çeşitli vesilelerle, hem yurt içinde hem de yurt dışında, çeşitli amaçlar için oluşturulmuş şantiyeler gördüm.
Hani şu; ne bulursan tık tıkıştır, sok sokuştur türü şantiyeler gibi şantiyeler.
Malzemeler üst üste, araç gereçler üst üste, binalar üst üste… Etraf toz duman… Rezillik diz boyu.
Adı üzerinde, şantiye…
… …
Bu yarışma vesilesiyle, ilk kez Alanya Belediyesi’nin Oba beldemizdeki Park Bahçeler Müdürlüğü’ne ait şantiyeyi gezme olanağım oldu.
Bu şantiyeyi, herkesin, özellikle şantiyeciliğe bulaşmış herkesin, gezip görmesini salık veririm.
Söylenecek tek bir söz var; olağanüstü.
Her yer tertemiz, her yer pırıl pırıl…
Aktif bankacılığım sırasında bize, Hollanda’da pek çok tarımsal amaçlı “örnek şantiyeler” gezdirmişler, bizler de o şantiyelere hayran olmuştuk.
Gezdim, gördüm ki; bu şantiyemiz, yurtdışındaki o örnek şantiyeleri bile aşmış.
Teşekkürler Adem Başkan…
Ve teşekkürler Nazmi Uyar.
Elinize, kolunuza, zevkinize sağlık.
