ALANYA Hamdullah Emin Paşa (AHEP) Üniversitesi'nde mali kriz ilk başta öğretim üyesi kadrosunu vurdu. Maaşlarını alamadıkları için istifaları ceplerinde dolaşan ancak bu durumu,

ALANYA

Hamdullah Emin Paşa (AHEP) Üniversitesi'nde mali kriz ilk başta öğretim üyesi kadrosunu vurdu.

Maaşlarını alamadıkları için istifaları ceplerinde dolaşan ancak bu durumu, "Belki işler düzelir, sistem oturur" diyerek uzun süre belli etmeyen öğretim üyesi kadrosu birer ikişer istifa etmeye başladı.

Her biri ülkenin dört bir yanındaki üniversitelerden transfer edilen Yrd. Doç. Dr. Esra Mankan, Doç. Dr. Yıldırım Saldıraner, Yrd. Doç. Dr. Sanem Jular, Alanyalı Araştırma Görevlisi Sezer Şenli ve İletişim, Tanıtım ve Özel Kalem Müdürü Canan Yüksel, istifalarını noter aracılığı ile AHEP yönetimine gönderdiler.


***

Peki, mali kriz sarmalından çıkamayan ve kaynak bulamayan AHEP, Bahçeşehir Üniversitesi'nin işbirliği teklifini neden elinin tersiyle itmişti.

Basında çıkan ve kafa karışıklığı yaratan haberler yüzünden işin gerçek yüzü bir türlü kimse tarafından anlaşılamıyor.

Kimi, "AHEP, Bahçeşehir Üniversitesi'ne peşkeş çekiliyor" diyor, kimi de "Vakıf arazilerinin üzerine konulacak" diye yaygara kopararak Alanya ve AHEP için dünyaya açılacak bir pencereyi kapatmak için elinden geleni yapıyor.


***

Şu bir gerçek ki, işin iç yüzünü bilmeden ya da bilinçli yaratılan menfaat odaklı çekişmeler, ne yazık ki Alanya menfaatlerinin önüne geçerek önemli bir işbirliğinin önünü tıkadı.

Halihazırda mali problemi olmayan bir AHEP için böyle bir plan yapılıyor olsaydı elbette bu işbirliği teklifinin arkasında bir art niyet aranabilirdi.

Ancak 3 aydır maaş veremeyen, piyasaya olan borçlarını bir yıldır ödeyemeyen, elektrik parasını ödemekte güçlük çeken, bahsi geçen Alanya’nın öz kaynaklarının bir türlü ulaştırılamadığı, fakat her şeye rağmen başarılara imza atan, kısacası hayatta kalma mücadelesi veren bir üniversitenin varlığı bir kenara bırakılarak hamaset yöntemiyle çözüm yolları kapatılmakta, Alanya'nın isminin "Türkiye’de üniversite kapatan ilk şehir" olması yönünde emin adımlarla ilerlenmektedir.


***

Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun saygınlığına ve sözüne güvenerek Alanya'ya gelen, bir yıldır ödenmeyen geçmiş borçlarını da kapatarak AHEP’in yaşamı için ihtiyaç duyduğu parayı sağlayacak olan Bahçeşehir Üniversitesi ile kurulacak işbirliğinin detayları maalesef bilinmiyor.

Basında en önemli detaylar arasında herhalde Bahçeşehir Üniversitesi’nin sağlayacağı finansal kaynak ve çoğu yabancı olan 10 bin öğrenci hedefi hiç yer almadan, olayın sadece eksik ve yanlış bilgilerle, "Vakfın mallarına el koyacaklar" veya "Güvence vermiyorlar" türü dedikodularla işbirliği süreci çıkmaza itildi.


***

Mevzuat gereği Bahçeşehir’in vakıf malları üzerinde bir tasarrufu olamayacağı herkesin malumudur.

Bahçeşehir'in sadece AHEP’e ait olan mülkler üzerinde YÖK’ün müsaade ettiği ölçüde kullanma yetkisi bulunmaktadır.

Vakıf üniversiteleri kanun gereği kâr amacı güdemez. Kazandığı veya kazanacağı para ile sahip olduğu mal varlıklarını sadece üniversite için harcayabilir, bunu da ne geri vakfa, ne de üçüncü kişilere aktaramaz.

İnternet ortamında yapılacak sadece on dakikalık bir vakıf üniversiteleri ile ilgili mevzuat araştırması bile bu gerçeklerin kolayca anlaşılmasını sağlayacaktır.


***

Bir küçük ayrıntı da şudur.

AHEP battığında üniversiteye ait tüm mal varlığı tamamen devlete geçecektir.

İhtiyaç duyulan, sağduyu ile hareket edilerek Alanya’nın geleceği için doğru bilgilerle doğru adımlar atmaktır.


***

Çok önemli bir ayrıntıyı da atlamadan geçmeyelim. Yazılıp çizilen haber ve yorumlarda, Bahçeşehir Üniversitesi'nin taahhütte bulunmadığı ve sözleşme yapmaktan kaçındığı söyleniyor.

Şu bir gerçektir ki, işbirliklerinde parayı getirene taahhüt verilir, para getiren taahhütte bulunmaz. Çünkü riske giren parayı getirendir.

Yapılacak bir AHEP-Bahçeşehir işbirliği ile AHEP’in mevcut kalitesi korunup güçlendirilirken, hem mali krizi çözülecek, hem reklam ve tanıtım ile birlikte başarısını ispat etmiş bir AHEP Üniversitesi yerel kaynaklarla hiçbir zaman beceremeyeceği globalleşmeyi sağlayacaktır.


***

Bugün Toronto, Berlin, Batum, Washington, Singapur ve Roma’da bulunan, üstelik devamlı genişleyen Bahçeşehir Global Ağı'na özünü ve adını koruyarak entegreedilecek bir AHEP, çoğu yabancı ve paralı 10 bin öğrenciyi ölü geçen kış aylarında Alanya'ya dolduracak, nihayetinde bundan Alanya kazanacaktı.


***

Peki şu an durum nedir?

AHEP'in eğitim öğretime açılmasına çok bir zaman kalmadı. Eylül ayında açılacak olan AHEP'in maaş alamayan öğretim üyeleri teker teker istifa etmekte, AHEP’in yasa ve yönetmelikler karşısındaki sorumluları, altından kalkamayacakları bir bilinmeze doğru daha da hızlı sürüklenmektedir.

Maalesef "Küçük olsun bizim olsun" anlayışı ile gelinen nokta budur.


***

(

YARIN:

AHEP'in kaçırdığı ilk fırsat Bahçeşehir Üniversitesi değildi. Anadolu Hastanesi'nin 'AHEP bünyesinde Tıp Fakültesi kuralım' teklifi nasıl ve neden reddedildi?)