BİR dönem
BİR
dönem "Zenginler Kulübü" gibi algılanırdı.
2015'in Aralık ayında yapılan genel kurul sonrası oluşan yeni yönetimle bu algı tamamen değişti.
Çünkü bünyesine sadece üç beş otelci değil, esnaf temsilcisi oda başkanları ile halk temsilcisi meclis üyeleri ve "hele şükür ki" gazeteciler de dahil edildi.
Yıllar sonra yönetiminde "esnaf", "halk" ve "basın" da söz sahibi oldu.
Bir dönem "kapalı kutu" gibi olan iç yapısı nedeniyle, neler yaptığı kamuoyuna pek izah edilmezdi.
Sonra, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'in işbaşına gelmesinin ardından "şeffaf" ve düzenli bir iletişim sürecine girildi.
Kısa adı ALTAV olan, Alanya Turizm Tanıtma Vakfı'ndan söz ediyorum.
ALTAV, yeni yılın ilk toplantısını dün Damlataş Filika Restoran'da yaptı.
Toplantıya, aynı zamanda Alanya Belediye Meclis Üyesi de olan ALTAV yöneticisi Mehmet Kural'ın önerisiyle Alanya'daki fahri konsoloslar davet edildi.
Aynı zamanda Alanya Gazeteciler Cemiyeti'nin (AGC) Başkan Yardımcısı da olan ALTAV Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Gaye Coşkun, dünkü toplantıda "masa"ya yatırılan konuları içeren oldukça tatmin edici bir bülten gönderdi.
Başta dedim ya, eskiden "kapalı kutu" olan ALTAV artık oldukça şeffaf ve toplantı "masa"sında ne konuşuluyorsa basın yoluyla kamuoyuna hemen bildiriliyor.
"Masa" demişken...
Dünkü toplantının fotoğraflarına bakarken ilginç bir detay dikkatimi çekti.
Şöyle ki...
Üşenmeyip saydım.
Hayli uzun sayılabilecek masanın solunda 12, sağında ise 11 kişi oturuyordu, oturma düzeni ince ve uzun bir masanın karşılıklı koltuklarında olduğu için de en baştaki kişi ile bırakın en sondakini, ortadaki kişinin bile doğru düzgün iletişim kurabilmesinin mümkün olmayacağını bildiğimden, bu konuda gerek ALTAV yönetimini, gerekse buluşma yeri olarak tercih edilen Filika Restoran yöneticilerini naçizane bilgilendirmek istedim.
Nedeni şu...
Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Britanya mitolojisindeki efsane Camelot'un kralı olarak anılan Kral Arthur'un, yine efsane 'Yuvarlak Masa Şövalyeleri'ni mutlaka duymuşsunuzdur.
Kral Arthur'a kayınpederi tarafından düğün hediyesi olarak verildiği rivayet edilen Yuvarlak Masa'nın tek esprisi, masada eşitlik olmasıdır.
Misal, dün ALTAV'ın basına servis ettiği o fotoğrafı görünce hemen Gogıl Amca'ya "Kral Arthur ve Yuvarlak Masa" diye yazdım, şu sonuçlar çıktı...
"Kral Arthur'un yuvarlak masasının ayakları yoktur, üstelik masaya baktığınızda 'İşte kralın yeri şurası' diyebileceğiniz bir yer de yoktur. Yuvarlak Masa'da güç, otorite ve statü azalır, çünkü eşitliğin simgesidir. Bu masada herkes aynı etkiye ve değere sahiptir. Kişiler kendilerini bu masada daha değerli hisseder. Bu masa, sonuçların kolay alındığı, birlik ve beraberlik imajının verildiği masadır."
Toplantıda neler konuşulduğunu, hangi önemli kararların alındığını Yeni Alanya'nın gerek gazete baskısından gerekse internet sitesinden okuyup öğrenebilirsiniz.
"Şeytan ayrıntıda gizlidir" misali...
Benim dikkatimi çeken en önemli detay, samimiyetin ve birlik beraberliğin simgesi olan "Yuvarlak Masa" yerine nedense masadakilerin yarısının diğer yarıyı görüp duymadığı "İnce Uzun Masa" tercih edilmesi oldu.
"Olmuş ufak bi hata" deyip...
Eğer yoksa, bir sonraki toplantıda...
Eşitliğin sağlandığı, statülerin ortadan kalktığı, üstelik iletişimin daha kolay olduğu bu formülün uygulanmasını, ayrıca "eğer ellerinde yoksa", Adem Başkan'ın çok acil Belediye İmalathanesi'nde yaptırıp, Damlataş Filika Restoran'a en az 20-25 adet "Yuvarlak Masa" hediye etmesini diliyorum.