Beş yerel seçim yaşadım Alanya'da. İki gün sonra gerçekleşecek 30 Mart seçimleriyle, altıncı yerel seçimi görmüş, yaşamış olacağım. Kimler geldi, kimler geçti bu süre zarfında. Ne çok şey gördük, ne çok şey yaşadık hep...
Beş yerel seçim yaşadım Alanya’da.
İki gün sonra gerçekleşecek 30 Mart seçimleriyle, altıncı yerel seçimi görmüş, yaşamış olacağım.
Kimler geldi, kimler geçti bu süre zarfında.
Ne çok şey gördük, ne çok şey yaşadık hep birlikte.
Ancak ben kendi payıma, bu seçim dönemi gibi bir dönemi, ne yaşadım, ne işittim.
Hoş, bundan sonraki seçim dönemlerinin ardından da aynı şeyleri söyleyecekmişiz, gibi görünüyor.
Zira bu dönemde koltuk, aslanın ağzındaydı; bundan sonraki dönemlerde aslanın midesinde olacak.
* * *
Halka inmeden, halkla bütünleşmeden olmuyor bu iş.
CHP, yıllardır kabullenememişti bunu.
Kabullense de oyunu kuralına(!) göre oynamayı beceremedi.
Ama artık CHP de oyunu kuralına göre oynamayı öğrendi; oynamaya da başladı.
Bu seçimler de bunun kanıtı.
* * *
Son bir haftadır, CHP’yi içerden, diğer partileri dışarıdan izliyorum.
Müthiş bir çalışma içerisinde CHP.
Kronikleşmiş CHP saplantıları, sökülüp atılmış kafalardan; gerçek anlamda bir “halk” partisi olma ilkesi yerleşmiş beyinlere
Kadın kolları, gençlik kolları baş döndürücü bir hızla çalışıyor.
Bu seçimi almaya ant içmiş bir İlçe Başkanı (Abi) Türktaş; bir de Belediye Başkanı olmayı kafaya koymuş, bunun için kendini hazırlamış (kardeş) Türktaş var.
Abi Türktaş, partide çalışan büyük küçük herkesin abisi; kardeş Türktaş, partide çalışan herkesin kardeşi olmuş.
Müthiş bir ekip ruhu var CHP’de.
Sabahın kör vakti grup grup düşülüyor yollara, akşamın geç vakti dönülüyor.
Gidilmedik köy, çalınmadık kapı, sıkılmadık el bırakılmıyor.
Bu tempoya dayanamayıp, bitap düşen, hasta olanlar var. Başkan Türktaş da bunlardan biri.
İğneyle ayakta duruyor ama duruyor. Pes etmiyor, renk vermiyor.
Görevli partilileri tek tek kenara çekip, o gün yapılması gerekenleri tek tek anlatıyor, onlardan bilgiler alıyor.
* * *
Arıkovanı gibi çalışıyor CHP seçim ofisleri, telefonlar hiç susmuyor.
Bilgisayarlar harıl harıl, bu işe gönül verenler harıl harıl çalışıyor.
Her ofiste, o gün yapılanlar anlatılıyor, ertesi gün yapılacaklar tartışılıyor.
Her akşam seçim ofislerine, “Bana/bize görev verin…” diyen, kadınlı erkekli yüzlerce gönüllü geliyor.
Gelenlere hizmet eden, öyle kariyer sahibi insanlar var ki, onların mütevazı tavırlarını, görev ve sorumluluk şevklerini görünce şaşıp kalıyorum. Börek tepsileri taşıyor bu insanlar, çay servisleri yapıyor
O güne kadar birbirini hiç görmemiş bu insanlar, kırk yıllık tanış gibi davranıyorlar birbirine.
… …
Şefik Türktaş, her gece, ekibiyle birlikte konukların arasında dolaşıp, tek tek ellerini sıkıyor, gönüllerini alıyor.
Gençler, çocuklar, konuklar, Türktaş ve ekibiyle fotoğraflar çektirmek için sıraya giriyor.
Şenlik havası esiyor seçim ofisi toplantılarında.
Herkes mutlu, herkes heyecanlı, herkes umutlu.
Yağan yağmur, esen serin rüzgâr etkilemiyor gelenleri; yolun orta yerine sandalyeler atılıyor, saatlerce sohbet ediliyor.
Yüzler gülüyor CHP’de…
“Bu defa tamam…” deniyor.
* * *
CHP bitirmiş bu işi.
Yıllardır yapamadığını yapmış; halka inmiş, halkla kaynaşmış, halkla bütünleşmiş.
Her şey halk için deniyor CHP’de.
“Alanya’yı birlikte yöneteceğiz…” deniyor.