Tırnak yeme, ruhsal gerilim, sıkıntı veya saldırganlık duygularının açığa vurulmadığı durumlarda çocuğun kendi kendine yönelik saldırganlık dürtüsünün bir belirtisi kabul edilir. Tırnak yeme alışkanlığı çocuklarda çoğunlukla...
Tırnak yeme, ruhsal gerilim, sıkıntı veya saldırganlık duygularının açığa vurulmadığı durumlarda çocuğun kendi kendine yönelik saldırganlık dürtüsünün bir belirtisi kabul edilir. Tırnak yeme alışkanlığı çocuklarda çoğunlukla 3-4 yaşından önce başlamaz. Bu yaş dönemi öncesinde, bu alışkanlığın görülebilirliği nadirdir. Çocukların yüzde 30’unda tırnak yeme davranışı gözlemlenmektedir. Bu davranış, ergenlik çağına kadar sürebilir. Ergenlik döneminde, çocukların hemen hemen yarısında tırnak yeme alışkanlığı gözlemlenir.
Bu alışkanlığın kazanılmasında, aile içinde tırnak yiyen bir modelin çocuk tarafından taklit edilmesi en büyük etkenlerden biridir. Bunun yanı sıra kaygı, korku, öfke ve saldırganlık duyguları, üzüntü ve sıkıntı, değersizlik ve güvensizlik duygusu, aile içi iletişim problemleri, özdeğer-özgüven problemleri, aile içinde otoriter bir tutum, eleştirici bir yaklaşım ve kıskançlık bu alışkanlığın kazanılmasının altında yatan diğer sebepler arasına girebilirler.
Örneğin, herhangi bir sebepten dolayı anne ve babasına kızan bir çocuk bu davranışı sergileyebilir. Okulda arkadaşlarına kendini doğru şekilde ifade edemeyen bir çocuk bu sebeple kaygılanabilir ve bu sıkıntısını tırnak yiyerek yansıtabilir. Çok sevdiği köpeğini kaybeden bir çocuk, üzüntüsünden dolayı bu davranışa yönelebilir. Bu davranışın geliştirilmesinde, ana babanın yaşantısı da önemli bir etkendir. Ana baba geçimsizlikleri, ana babanın aşırı kaygılı olması, ana babanın aşırı koruyup kollaması çocuğu bu davranışa yöneltebilir. Ayrıca, özgüven desteği gereken çocuklarda tırnak yeme davranışının oldukça sık olduğu gözlemlenmektedir.
Tırnak yeme alışkanlığına karşı alınabilecek önlemler,
3-4 yaşına kadar bu alışkanlık anne ve baba tarafından görmezden gelinmelidir. Çocuğun bu alışkanlığı kazanmasına neden olan faktörleri bulup onları ortadan kaldırmak, en kalıcı ve doğru çözümü sağlayacaktır. Çocukları korku ve kaygı yaratacak durumlardan uzak tutmakta fayda vardır. Çocuk bu davranışı gerçekleştirirken çocuğun ilgisi başka yöne çekilebilir. Genellikle çocuklar boşta kaldıkları zaman bu davranışa yoğunlaşırlar. Örneğin televizyon izlerken. Çocuğa televizyon izlerken onun ağzını çiğneyecek bir şeyle meşgul etmek, tırnak yeme davranışının yerine geçebilir veya elinde oyalanacağı bir şeyin olması da bu anlamda fayda sağlayacaktır. Şunu unutmamakta fayda vardır, öncelikle güven duygusunu geliştirmek bu davranışı söndürmede atılabilecek en temel adımdır. Çocuğu azarlamak, korkutmak, ceza vermek gibi zorlayıcı yöntemlerin uygulanması fayda sağlamamaktadır. Hatta kimi zaman daha ağır duygusal problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Çocuğa yenmemiş tırnağın güzel olduğunu fazla üzerinde durmadan anlatmak, ona bu konuda yardımcı olacak malzemeleri temin etmek bu anlamda çocuğu güzel tırnaklara sahip olmaya motive etmede faydası vardır.
Çocukluk döneminde, bu alışkanlığın kazanılmasına neden olan etkenler saptanarak çözüme ulaştırılmazsa, tırnak yeme sorunu gençlik ve yetişkinlik dönemlerinde de tekrarlayabilir. İş ya da özel yaşamdaki stresli ortamlar, bu alışkanlığı tetikleyebilir. Yetişkinlerde de aynen çocukluk döneminde olduğu gibi kaygılar ve çatışmalar azaldığında alışkanlığın dozu da azalır. Ancak aynı döngüde sorunlar arttığı zaman, tırnak yeme davranışı geri gelir. Çocukken ortadaki sorunun kaldırılması halinde kendiliğinden yok olabilecek bu alışkanlık, yetişkinlik döneminde kişinin kendi isteği ve çabasıyla yok edilebilir. Genelde kişiler bu konudaki bağımlılıkları konusunda ısrarcı olsalar da kararlılıkları ve aldıkları profesyonel desteklerle davranışın sönmesinde etkili olmaktadır. Profesyonel yardım için başvuran kişilerin kaygılarını nasıl azaltabilecekleri, sorunlarla nasıl baş edebilecekleri konusunda beceri kazanmalarını sağlayan terapötik yaklaşımlar, tırnak yeme alışkanlığının tedavisinde oldukça etkilidir.