Ülkemizin dünyaya açılan kapılarından biri Alanya.

Bu özelliği nedeniyle, kimilerimiz için kazanç kapısı; kimilerimiz için de gurur kapısı.

Yani sıradan bir kent değil yaşadığımız kent.

Doğal olarak, böyle bir kentte yaşamanın bedel(ler)i olmalı mutlaka.

Ki var…

Bu kentte yaşamanın bedel(ler)i var.

Biz buna ‘bedel’ değil de; ‘sorumluluk’ dersek, daha iyi anlaşacağız galiba.

Evet, dünyaya açılan bir kapı olan Alanya’mıza karşı, hepimizin tek tek sorumlulukları var.

*    *    *

Dünyanın dört bir yanından insanlar geliyor bu kente.

Ve bu kentte ne görür ne yaşarlarsa; ülkemizin diğer yerleşim birimlerini ve buralarda yaşayan insanlarımızı da; öyle sanıp, öyle bir kanaatle dönüyorlar ülkelerine.

İşte dünyaya açılan bu kapı, bu yönüyle; bu kentte yaşayan herkese sorumluluklar yüklüyor.

Bu sorumlulukların başında da, iyi bir konukseverliğin yanında, hemen her konuda ve her yerde; “temiz görüntü sergileme” sorumluluğumuz geliyor.

Temiz görüntü?

Her yerde ve her şeyde…

Yemekte…

Giyimde kuşamda…

Her türlü sunumda…

Çevre temizliğinde (çevrenin tüm unsurlarının, park/ bahçelerin, tüm yeşil alanların, refüjlerin, cadde/sokak ve kaldırımların, tarihsel kalıntıların düzeninde ve temizliğinde)…

 

 

İşletmelerimizin iç ve dış görüntülerinde…

Ve…

Ve konutlarımızın dış cephelerinde… Özellikle de; başta bulvarlarımız olmak üzere, tüm ana caddeler üzerinde yer alan apartmanların dış cephe görüntülerinde…

SORUMLULUĞUMUZ VAR.

Bu sorumluluğun bilincinde olan var, (işine gelmediği için) bilincinde değilmiş gibi davrananlar var.

 

*    *    *

Başta Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Alanya Belediyesi olmak üzere hepimizin büyük sorumluluğu var.

“Ebenin yıkadığıyla duran insan” benzetmesi gibi, müteahhidin sıvası ve boya badanası ile duran binalar var.

Öyle binalar var ki; binaların sıva parçaları kalıp kalıp insanların başına dökülüyor. Boya, badana hak getire…

İşin ilginç yanı, bu binaların büyük çoğunluğunun Alanya’nın varlıklı ailelerine ait olması.

Daha daha ilginç yanı, bu binaların sahiplerinin turizmci olmaları…

Sıvaları dökülen, boyasız badanasız bu binalar ne belediyelerin umurunda, ne mal sahiplerinin.

Belediyeler yaptırım uygulayıp; emrivakiiyle bu binaları boyatmazsa; elini cebine atmayacak mal sahipleri var.

… …

Gözlerden kaçan bu konuya, ilgili yetkililerin dikkatini çekmek istedim.