Merhaba, ben İlke. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesindeki Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden 2017'de 3.39 diploma notuyla mezun oldum. Yani diyetisyenim. İngilizce, Almanca, İspanyolca, Rusça ve başlangıç düzeyinde...
Merhaba, ben İlke. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesindeki Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden 2017'de 3.39 diploma notuyla mezun oldum. Yani diyetisyenim. İngilizce, Almanca, İspanyolca, Rusça ve başlangıç düzeyinde İsveççe konuşabiliyorum. "İlke Beslenme ve Diyet Danışmanlığı" adlı işyerimde, Oba Mahallesi’nde, Eğitim ve Araştırma Hastanesi karşısında hizmet veriyorum.
"Herkesin yaptığı'na, sıradanlığa pek tahammülüm yok. O yüzden buradaki yazılarım biraz "çizgi dışı" gelebilir, uyarayım ve konuya gireyim :)
Her sene bir besin ya da diyet moda olur. İnsanların hedefe kısa yoldan varma ve "mucize" arayışları kullanılır. Halbuki beslenme ile ilgili "moda"ların neredeyse tamamı ticari. Bir ürünün satması gerekir, beslenme ile ilgili olanlar da abartılı ve asılsız iddialarla süslenerek pazarlanır.
Şimdi, moda diyetlerden birisi olan "Alkali diyet"le hesaplaşacağız.
Öncelikle asitlik pH değeriyle ölçülür. pH 7 ise "nötr" (ne asit ne baz), 7'nin altı ise "asit", üstü ise "baz"dır.
Mineraller, amonyak ve bikarbonat baz, H+ iyonu ise asittir. Örneğin amonyak baz olduğuna göre asidi; H+ ise asit olduğundan, bazı nötre kaydırır.
Proteinler ise hem asitleri hem bazları dengeler.
Kanımızın da normal bir pH aralığı var: 7.35-7.45 (en az 6.8). Bu değer "6'ya inerse..." ya da "9'a çıkarsa..." gibi bir ihtimali konuşamayız bile çünkü bu değer biraz oynarsa ucunda ölüm bile var. Vücudumuz da bunu ciddiye alır. Değerlerin şaşmaması için önlemler alır. Öyle boş boş beklemez yani.
Kimi besinleri çok fazla yediğimizde idrarımızın pH'ı etkilenir. Protein zengini olan (et, tavuk, balık, yumurta, peynir, tahıllar) besinler (kurubaklagiller hariç) idrarı asit yapar. Tekrar söylüyorum, İDRARI asit yapar; KANI DEĞİL. Sebze-meyve (erik ve armut hariç), süt ve yağlı tohumlar (çerezler denebilir) ise bazik yapar.
Besinlerin asitlik ya da bazlığı böbrek taşı varken (Örneğin taş kalsiyum taşıysa idrarı asitleştirecek bir diyet düzenleriz) önem kazanır. "Alkali diyet"te değil.
- Bilimsel temeli olmayan alkali diyette kahvaltıda peynir ve yumurtanın "doyana kadar" yenebileceği belirtiliyor. Fakat bu besinler idrarı asit yapar. E peki..."Alkali"? “Diyet”?
- Balık, tavuk ve hindi serbest. Bunlar da idrarı asit yapar. Çelişki iki...
- Glutensiz undan makarna veya pizza sınırsız ama glutensiz ekmek 2 dilim. İyi de neden?
- Akşam saat 6-8'den sonra yemek yok ve akşam yemeği sırf sebze ve protein içerikli. Reaktif hipoglisemililer ya da şeker hastaları için hipoglisemi (kan şekerinin normalin altına inmesi) kaçınılmaz gibi.
- Protein, kalsiyum, omega-3 ve omega-6 yetersiz.
- Yeşil çay ve bitki çayları sınırsız. Halbuki bunlar idrar söktürücüdür, dolayısıyla elektrolit (sodyum gibi) kaybettirir. Asitlik dengesini asıl bu etkiler.
- Meyve tüketiminden hiç bahsedilmiyor. Halbuki erik ve armut hariç meyvelerin çoğu asidik. Bi öyle bi böyle. Çelişkilerle dolu.
- "Öğünden 20 dakika önce alkali su iç" deniyor. Bunu içtik diye vücudumuz alkali olacak olsaydı işimiz işti. Milyon tane asitlik/bazlık dengeleyici mekanizmamız var.
Yani, o iş öyle kolay değil.
Gelecek yazıda görüşmek üzere :)