ATATÜRK Caddesi üzeri Kale Market civarında faaliyet gösteren
ATATÜRK
Caddesi üzeri Kale Market civarında faaliyet gösteren "Eren Butik"in sahibi, Nevşehirli, sizin anlayacağınız Alanyalı olmayan, Alanyalı olmadığı için de özellikle şehrin yönetimini elinde bulunduran Alanya Belediyesi'nde "hatırlı" dostları bulunmayan Ahmet Cemal Eren, ortak bir tanıdığımız vasıtasıyla dün bana ulaştı, bir sıkıntısı olduğunu ve yüz yüze anlatmak istediğini söyledi.
Gazetenin idare binasında buluştuk, çay kahve içerken meramını anlattı.
***
Gelirken eli boş gelmemiş, bir de CD getirmiş.
Taktım CD'yi bilgisayarıma, başladım izlemeye.
Görüntüler 5 Ağustos Çarşamba günü saat 15.35 ile 15.50 arasını kapsıyor.
Ne gördüğümü anlatayım.
Eren Butik'in içine, turistin bol olduğu bir vakitte, Alanya Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'ne görevli 8 zabıta memuru giriyor.
Başlarında, 90'lı yılların ortalarında beraber aynı kurumda gazetecilik de yaptığımız, sonradan sınava girip önce "zabıta memuru", sonra Adem Başkan döneminde ise "zabıta komiseri" olan Ümit Sönmez var.
***
Görüntülerde ses yok ama bol el kol hareketi, bol aksiyon mevcut. İzleseniz, "Kavga ha çıktı, ha çıkacak" dersiniz, tıpkı benim gibi.
***
Butik sahibi Ahmet Cemal Eren, Alanya Belediyesi ile mahkemelik.
Sebebi ise sattığı ürünlerin üzerine etiket koyması.
"Nasıl yani, esnaf zaten etiket koymak zorunda. Nasıl davalık olmuşlar?" diyorsunuz değil mi?
İnanın ilk duyduğumda ben de şaşırdım ama dinleyince işin rengini sonradan anladım.
***
Şimdi efendim, bizim Nevşehirli butikçi Ahmet Cemal Eren, ürünlerin üzerine etiket koyuyor ama bu etiketlerin ebatları hayli büyük.
"150-200 metre öteden görülecek büyüklükte" diyeyim, siz anlayın.
"Neden bu kadar büyük?" diye sordum.
"Çünkü" diye söze başladı Ahmet Cemal, ve şöyle devam etti: "Hiçbir yasada veya encümen kararında etiket boyutu tanımlanmıyor. Bana 'Etiketlerin büyük, bunlarıküçült' diyen zabıta memurlarına 'Getirin etiket ebatlarını belirleyen bir karar, küçülteyim' dedim ama getiremediler, çünkü böyle bir karar yok."
***
Hatta Konaklı'da bu mesele yüzünden zabıta ile ters düşüp konuyu mahkemeye taşıyan bir esnafın haklı çıktığını, bu kararı da halen devam eden kendi davasına emsal teşkil etsin diye mahkemeye sunduğunu da belirtiyor.
Dün, Ahmet Cemal'i dinledikten sonra, çok eski bir arkadaşım olan Zabıta Komiseri Ümit Sönmez'i de arayıp konuyu bir de ondan dinledim.
Aslında iki tarafı da dinleyince yapılacak işin ne kadar basit, formülün ise bir günlük iş olduğunu kavrayabiliyorsunuz.
***
Lafı fazla uzatmaya gerek yok.
Yapılması gereken işlem basit.
Encümen toplanacak, henüz Ticaret Kanunu'nda bile olmayan bir karar alıp, "Etiketlerin boyutları şu santimetrekareden büyük veya küçük olamaz" diyecek, hepsi bu!
Böylece ne zabıta memurları "hoyrat", "esnafa turistlerin gözü önünde el kol hareketleriyle dayılık yapar" şekilde güvenlik kameralarına yakalanmayacak, ne de esnaf "etiket bulundurma zorunluluğunu" kafasına göre yorumlamayacak.
***
Çok mu zor?
Bence değil.
"Zor işlerin adamı" Adem Başkan eminim haftaya Perşembe günü encümen toplantısında bu "kolay" işi çözüp zabıta birimini de esnafı da bu muammadan kurtarıp rahatlatacaktır.