TÜRKİYE'NİN bunca hayati sorunu varken, günlerdir tartışılan, Galatasaray-Trabzonspor karşılaşmasıyla ilgili, en doğru ve en gerçekçi yaklaşımı mağdur denilen takımın teknik direktörü Hami Mandıralı yaptı.  Türkiye'de...

TÜRKİYE'NİN

bunca hayati sorunu varken, günlerdir tartışılan, Galatasaray-Trabzonspor karşılaşmasıyla ilgili, en doğru ve en gerçekçi yaklaşımı mağdur denilen takımın teknik direktörü Hami Mandıralı yaptı.
Türkiye’de teknik direktörlük yapanlara hatta tüm bu konuyla ilgili paydaşlara, yorumculardan yöneticilere, sporculara ve taraftarlara kadar uzanan herkese ders olacak bir kişiliği ve gerçekçiliği ortaya koydu.
Ne yazık ki bu güzel örnek hiç dikkate alınmayıp güme giderken, Salih Dursun’un çocukça ortaya koyduğu saçmalık öne çıkarılarak, Salih’in kahraman ilan edilip, Trabzon’da bir sokağa isminin verilmesine kadar uzanan bir sürü saçmalığa imza atıldı.
Çok daha çarpıcı yanı ise, karşılaşmayı çığrından çıkaran davranışlar sergileyerek hakemi zor durumda bırakacak tavırlar sergileyerek, kart gören futbolcuların öne çıkarılıp, mağdur takımın mağdur sporcuları haline getirilmeleri, inanılır gibi değildi.
Bu olayın geleceğe dönük yeni bir beyaz sayfa açmak için bir vesile olacağından söz eden Trabzonspor Kulüp Başkanı Muharrem Usta’nın yanlış değerlendirme yaptığı kanısındayım.
Zira, bundan böyle, tüm art niyetli sporcular hakemin üzerine oynama alışkanlıklarını çok daha abartıp, hem seyirciyi tahrik etmeye, hem de hakemi aldatmaya devam edeceklerdir.
Kimi yorumcular, liglerde bütün takımların hakem hataları nedeniyle puan kaybedip mağdur olduklarından söz etmekteler.
Peki, bir takım bir karşılaşmada, hakem kararlarıyla mağdur olurken, diğer takım ne oluyor?
Hangi takım hep hakem hatalarıyla maç kazanırken, hangi takımlar sürekli hakem hatalarıyla maç kaybetmiş?
Böyle bir saçma değerlendirme olabilir mi?
Bir takımın, kimi maçlarında hakem hataları lehine, kimi maçlarda da aleyhine olmuştur.
Medyadaki bir sürü, futbolcu ya da hakem eskisi yorumcu, futbol konuşma yerine hakem kararlarını didik didik ederek, hakemleri günah keçisine çevirip hedef tahtası haline getirmekten başka bir şey yaptıkları yok.
Tabii ki içlerinde çok tutarlı ve saygın yorumcular da var.
Onları ayrı tutup, ayrı bir değer vermeliyiz.
Bu olayda, Galatasaray’ın başarısına sünger çekilirken, Trabzonspor’a zarar veren, takımı eksik bırakan, mağlubiyetin baş sorumlusu olan futbolcuların yanlışlıklarını örtbas etme saçmalığı içine girildi..
Muharrem Usta’nın karşılaşma sonrasındaki açıklamaları, Hami Mandıralı kadar gerçekçi olmasa da, eski başkan İbrahim Hacıosmanoğlu bu karşılaşmada başkan olsaydı neler olurdu diye düşündüğümüzde, Muharrem Başkanı, taraftarları sakinleştirecek açıklamalar yaptığı için alkışlamamız gerektiği kanısındayım.
Medyadaki birçok sözde yorumcuların taraftarlara dönük hamasi çıkışları ve eyyamcı yaklaşımlarının yanısıra, izleyebildiğim kadarıyla Metin Tekin, Semih Yuvakuran, Mustafa Doğan gibi ciddi ve gerçekçi spor yorumcularını da ayakta alkışlamak istiyorum.
Ama en çok taktir edip hayran olduğum kişi Hami Mandıralı’ydı.
Açıklamasını işlerine gelmediği için, yorumcular yorumlamadı bile.
Hami Hoca “Ben futbolcularıma topu sevmelerini, topla ilgilenmelerini, başka hiçbir şeyle ilgilenmemelerini söylemiştim” diyerek, kart gören futbolcularını kibarca eleştirirken, hakemle ilgili en ufak bir eleştiride bulunmadı.
Türk futbolunu düşünenler ya da düşündüklerini iddia edenler, Hami Mandıralı’yı örnek alsınlar.
İşin çok daha komik yanı ise, kulüp yöneticileri, maç kaybedilince, suçu kendilerinde, teknik heyette ve futbolcularında arama yerine, hakemlere yüklemeye kalkarlarsa, futbolcular da kaybetmeye başladıkları her karşılaşmada hakeme oynamaya hatta kriz dönemlerinde sahada olmamak için, bilerek kart görmek gibi, türlü çirkinliklere tevessül edebilirler!
Örneğin bu olaydan bir hafta sonra oynanan Trabzonspor-Osmanlıspor karşılaşmasının sonunda Erkan Zengin’in rakibine topsuz alanda tekme sallamasını ne ile izah edebilirsiniz?
Karşılaşmanın başlangıcındaki protesto da, saçmalıktan başka bir şey değildi.
Hakemler protesto edilirken, karşılaşmayı hakem yönetmedi mi?