Eyüpspor–Alanyaspor maçını izlemek için İstanbul'daydım. Müthiş soğuğa rağmen heyecanla maçı bekleyen taraftarlar vardı. Ortada Alanyasporlu taraftarlar, yöneticiler, futbolcular ve gazeteciler, maçın başlama düdüğü ile birlikte...

Eyüpspor–Alanyaspor maçını izlemek için İstanbul’daydım. Müthiş soğuğa rağmen heyecanla maçı bekleyen taraftarlar vardı. Ortada Alanyasporlu taraftarlar, yöneticiler, futbolcular ve gazeteciler, maçın başlama düdüğü ile birlikte mücadele eden iki takımın sahada futbol oynama çabası vardı. Ancak maçta şeref tribününün sol tarafında bulunan Eyüpspor taraftarı kendi başkanları ve yönetiminin istifasına yönelik tezahürat yapmaya başladı. Normaldir, taraftar yönetimini istemeyebilir. Ancak sahada düşme potasından kurtulmaya çalışan ve desteğe ihtiyacı olan futbolcuların istediği sadece destekti. Bir süre sonra yönetim yanlısı taraftar gurubu, yani şeref tribününün sağ tarafındaki az sayıdaki seyirci de kulüp yönetimi lehine tezahürat yapmaya başladı. Maçın 20’nci dakikasında iki grup birbirine saldırmaya çalıştı. Sahaya atlamaya çalışan taraftarlar mı, kendi başkanına ağza alınmayacak küfürler eden taraftarlar mı dersiniz bir anda ortalık savaş alanına döndü. Kısa süreli duraksamanın ardından hakem tribünlerdeki kavgaya rağmen oyuna tekrar başladı. Mücadele etmeye çalışan iki takım bir anda moralsiz bir havaya girdiler. İlk yarı çok zevksiz bir maç oldu diyebilirim. Bunda soğuk havanın olduğu kadar Eyüpspor taraftarının da payı büyüktü. Çünkü futbolu güzelleştirenin taraftar olduğunu Ankaragücü–Alanyaspor maçında gördük.
Maçın devre arasında görüntülerin Alanyalılara ulaşması için internet olan bir alana ihtiyacım oldu. Zira statta wireles bağlantısı dahi yoktu. Stattan çıktım ve bir internet kafeye gittim. Burada olaylardaki polis müdahalesinden kaçan Eyüpsporlu taraftarlarla karşılaştım. Bana olan biteni anlattıklarında büyük takımların dahi en büyük sorunu olan “pion” taraftarlar çıktı karşıma. Yönetim karşıtı slogan atanlar daha önce mevcut başkanın has grubuymuş. Onlara bedava bilet vererek içeriye girmelerini sağlayan başkanın bu
torpilinden faydalanmak isteyen taraftarlar başkandan bu defa para istemeye başlamış. Karşılık alamayınca da başkana muhalefet olmaya başlamışlar. Bu sırada da yeni bir başkan adayı çıkıp, bu taraftarlarla birlik olarak mevcut başkanı bu duruma düşürmüşler. Aslında bununla da bitmedi devre arasında iki taraftar mevcut başkana saldırıp bir de yumruk atmış. Stadın önü adeta Gezi Parkı eylemlerinin yapıldığı Taksim Meydanı’nı andıran bir havaya büründü. Her yerde gaz maskeli çevik kuvvet ekipleri ve ellerinde gaz bombaları vardı. Bu maçla ilgili olarak Alanyaspor’u yazmak isterdim ama futbolda galibiyet de olur mağlubiyette. Ama ben bu karşılaşmada futboldan soğudum desem yeridir. Yine de yaşanan bu olumsuzluklara rağmen sahada ellerinden geleni yapan iki takımın futbolcularını kutluyorum. Ve pion taraftarların futboldan en kısa sürede uzaklaşmasını temenni ediyorum. Taraftarın ideolojisi olmaz. Taraftarın tek ideolojisi tuttuğu takımdır. Alanyaspor’a gelince, deplasmanda mücadele eden takımı gönülden kutluyorum. Çok zor bir Eyüp deplasmanından alınan bir puan da altın değerindedir. Zaten sürekli kazanmak takımı baskı altına alır. Bazen böyle ufak kazalar motivasyon getirir. Umarım Alanyaspor’un ligdeki en büyük kazası böyle deplasmanlarda aldığı 1 puanlar olur.