Rahmetli Turhan Feyzioğlu'nun başarılı bir eğitim hayatının olduğunu dünkü yazımızda anlatmıştım. Bakınız Prof. Dr. Bülent Daver ne diyor: 'Turhan Feyzioğlu eğer siyasete atılmasaydı, dünya çapında bir bilim adamı olacaktı.”...
Rahmetli Turhan Feyzioğlu’nun başarılı bir eğitim hayatının olduğunu dünkü yazımızda anlatmıştım. Bakınız Prof. Dr. Bülent Daver ne diyor: “Turhan Feyzioğlu eğer siyasete atılmasaydı, dünya çapında bir bilim adamı olacaktı.” Onu anlatan Nihat Karakaya’nın eserinin adı ise “Demokrasi, Laiklik ve Cumhuriyete Adanmış Bir Ömür” adını taşımaktadır ki aslında kitabın adı her şeyi anlatmaktadır.
Rahmetli Feyzioğlu milletimiz tarafından çok seviliyordu. Tıpkı Millet Partisi Genel Başkanı Osman Bölükbaşı gibi ancak oy zamanı gelince bu sevgi sandığa yansımıyordu. Bunun nedenlerini anlatmama gerek yok, çünkü çok uzun bir hikaye. Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu’nun bu millete çok hizmetleri vardır. Partisi CGP birkaç defa koalisyon ortağı olarak hükümetlerde görev almıştır. Gayet düzgün Türkçesi ile insanlara hitap eder, asla çirkin veya kaba bir söz sarf etmezdi. Samimi bir Atatürkçü idi. Türk siyasetine Atatürkçülük kavramını katan odur. Feyzioğlu Paşalar tarafından da çok sevilirdi. 12 Eylül 1980 müdahalesinden sonra Paşalar onu Başbakanlığa getirmek istediler. Feyzioğlu’nun tavsiyesi ile ekonominin başına Turgut Özal getirildi. Ancak Özal “Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş’in partilerini siyasetten men ederek bu liderleri gözetim altına aldınız. Ama Turhan Feyzioğlu da bir partinin Genel Başkanıdır, bunu millete nasıl anlatacaksınız” mealinde konuşarak onları etkiledi. Bunun üzerine kabinede Ulaştırma Bakanı olarak düşünülen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Ulusu Başbakanlığa getirildi. Turhan Feyzioğlu da Kıbrıs’a Rauf Denktaş’ın danışmanlığına getirildi. Feyzioğlu, Anayasa Hukuku alanında bir hukuk dehasıdır. Birleşmiş Milletlerde Kıbrıs Türk Halkının haklı davasını anlatarak Rauf Denktaş’ın elini güçlendirmiştir. Ululararası hukuku da iyi bildiği için Kıbrıs’ta Türklerin devlet ilan etmesinin hukuki zeminini hazırlamıştır. Uzun yıllar Avrupa Parlamentosu’nda da ülkemizi başarıyla temsil etmiştir.
Soyadı acayip adamın yazdığı Paşalar ile Feyzioğlu’nun diyalogları tamamen çarptırılarak anlatılmıştır. Tamamen yalan ve iftiradır, gerçekle hiç ama hiç bir alakası yoktur. Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu’nun Rauf Denktaş’a danışmanlık yaptığını belirtmemişlerdir. Yorumunu vicdanlarınıza bırakıyorum. İnternete servis edenler de bula bula soyadı acayip adamın yalanlarını bulabilmişlerdir. Çünkü güneş balçıkla sıvanamaz. Çamur at izi kalsın mantığı ile hareket edilmiştir.
İyi ki de rahmetli Feyzioğlu 12 Eylül döneminde Başbakanlık yapmamış. Zira bugün kötü niyetli olan bu maskaralar 12 Eylül’ün bütün zararlarını Feyzioğlu’na fatura ederek Metin Feyzioğlu’na buradan saldırıya geçerek büyük bir kampanya başlatacaklardı. Dediğim gibi pek çoğunda kuyruk acısı var.
Aslında Turhan Feyzioğlu’nun partisine verilen oylar onun şahsına verilmiş helal oylardır. Memleketi Kayseri onu daima bağrına basmıştır. Kayseri ve ülkemize çok büyük hizmetleri vardır. Suçlama amacıyla değil sadece bir doğruyu dile getirmek amacıyla söylüyorum. Ancak her zaman olmasa da çoğu kez bu ülkede büyük insanlara küçük görevler, küçük insanlara da büyük görevler verilmiştir. Tablo ortadadır. O nedenle vah Türkiye’m vah diyorum. 12 Eylül sonrası meydan boştu, eğer isteseydi bir parti kurar ve açık ara iktidara gelirdi. Bundan en küçük bir şüpheniz olmasın. Ama yapmadı, siyaseti tadında bırakmayı bildi. Onun için Turhan Feyzioğlu gibi liderler her zaman gelmez, yüz, yüzelli yılda bir gelir.
Erciyes’in yiğit ve bilgeler bilgesi güzel insanı, ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun.
NOT: Merhum Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu 1922’de Kayseri’de dünyaya geldi, 24 Mart 1988 yılında Ankara’da hayata veda etti. 26 Mart’ta Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi. Mütevazi kabri Cebeci Asri Mezarlığı’nın 48 ada 36 paftadaki aile kabristanlığında bulunmaktadır. Hemen yakınlarında ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Atadan (1885-1956) hanımefendinin kabri de bulunmaktadır. Her Ankara’ya gittiğimde ziyaret eder, dualar ederim. Bu olmazsa olmazlarımdandır. İlk kabir ziyaretimde ise gözyaşlarıma hakim olamadım, bu özelimi de sizlerle paylaşmayı uygun gördüm. Yarın görüşmek üzere, hoşçakalınız.