Alanya Hal Komisyoncuları Birliği Başkanı Adem Kaya, dün Yeni Alanya ve Dim TV'ye çok özel açıklamalar yaptı. Başkan Kaya'nın açıklamaları çok önemli, çünkü Alanya gibi önemli bir tarım kentini yakından ilgilendiriyor. Dedi...

Alanya Hal Komisyoncuları Birliği Başkanı Adem Kaya, dün Yeni Alanya ve Dim TV’ye çok özel açıklamalar yaptı.

Başkan Kaya’nın açıklamaları çok önemli, çünkü Alanya gibi önemli bir tarım kentini yakından ilgilendiriyor.

Dedi ki; "Türkler Mahallesi’ndeki yeni Toptancı Hali Projesi ile ilgili büyük sıkıntılarımız var. 300 dönüm olarak açıklanan proje alanı şu anda 149 dönüm görünüyor. Başkan Böcek mağduriyetimizi dinledi ve gereğinin yapılacağını söyledi."

Şu anki Alanya Toptancı Hali’ndeki dükkanların ön cephesi 7,5 metre. Dolayısıyla müstahsiller yeni yapılacak olan Hal’de de dükkanların ön cephesinin en azından 10 metre olmasını bekliyordu.

İndirme bindirme için dükkanın önüne araçlarını park ettiklerinde rahat etmek istiyorlar, en doğal hakları.

Fakat yeni yapılan Hal’de bir dükkanın ön cephesi 6.30 metre, arka cephesi ise 8 metre.

Dolayısıyla bir kamyon dükkanın önüne konulduğu zaman müstahsile sadece 4 metrelik bir kullanım alanı kalıyor.

Kamyonun kasasını açtıkları zaman da bu alan tamamen kapanıyor.

Yan dükkandaki müstahsil de aynı anda kamyonunu yanaştırırsa hiç kimseye bir santim bile hareket alanı kalmıyor.

Başkan Kaya, “Devletin oraya şu ana kadar yaptığı masrafa yazık” diyor.

Bunu sıradan biri değil, Hal’cileri temsil eden önemli bir makamdaki bir isim söylüyor.

Yeni Hal’in; Demirtaş, Alanya, Payallar ve Konaklı hallerinin kullanım alanından daha geniş olması gerekirken, Türkler’deki Hal’in daha küçük olduğunu söyleyen Başkan Kaya, “Bize en başta ‘300 dönüm olacak’ denildi, şu anda oradaki alan 149 dönüme inmiş durumda. Büyük sıkıntılar var” diyor.

İddialar büyük ama bu konuda henüz yanıt veren bir makam çıkmadı.

İddialar doğruysa koskoca Hal 300 dönümden 149’a nasıl düştü, bu bilinçli mi yapıldı, Hal esnafı iddia edildiği gibi aldatıldı mı?

Bu konuda kestane kebap diyor, acele cevap bekliyoruz.

***

BU İDDİALAR DOĞRU OLABİLİR Mİ?

Sosyal medyada, özellikle turizm sektörünü yakından ilgilendiren ilginç bir yazı dolaşıyor.

İddialar dudak uçuklatan cinsten.

Kaynak belirtmeden, noktasına virgülüne dokunmadan paylaşıyor, yorumu sizlere bırakıyorum.

***

...Özlemle beklenen bayram tatilinin sonunda, yaz tatilinin başında; bilet fiyatlarının neden bu kadar pahalı, beş yıldızlı otellerde tatilin neden bir senelik birikim karşılığı olmak zorunda olduğunu düşünürken, bir doktor ağabeyimin sayfasında rastladığım yazıyı sizinle paylaşıyorum.

Acılar paylaşınca hafiflermiş.

Tek başıma üzülmek istemedim.

Böyle turizm teşviki hiç duydunuz mu?

Turizm firmaları övünerek anlatıyorlar, şimdi olayı kısaca aktaracağım, kararı siz verin.

Rusya'dan Antalya'ya erken rezervasyonla 20 Dolar’a her şey dahil müşteri alıyor Rus turizm acenteleri.

Velhasıl Antalya otellerinin yüzde 98'i bu şekilde acentelerle çalışıyor. Sonuçta bu paranın 10 Dolar’ı bizim otellerimize kalırken, geri kalan 10 Dolar’ı ise Rus turizm acentelerine kalıyor.

Ülkelerindeki ekonomik sıkıntıdan dolayı iki yıldır fiyatlara zam yapılamıyor.

Düşünün ki Antalya'daki her şey dahil sistem otellere 30 Dolar’a müşteri bulamıyorlar.

Şimdi asıl konuya gelirsek, bu Rus acenteleri Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bakanlığı’ndan uçak başına 5 bin Dolar turizm teşvik pirimi ile yüzde 50 yakıt desteği alıyorlar, üstüne havalimanı ücreti de ödemiyorlar, her uçak ise ortalama 200 Rus turist getiriyor.

Peki, kişi başı otellerimize ne kadar kalıyordu?

10 Dolar x 200 = 2000 Dolar.

Biz ne kadar veriyoruz bu adamlara?

5000 dolar + uçak yakıtı.

Gelelim Bodrum'a.

Almanların TUI turizm acentesine bağlı Mein Schiff gemileri buranın limanına uğruyor, nitekim gemilerin hepsi öğlene doğru gelip akşama doğru gidiyor.

Alman firması gemilerindeki yolcu sayısıyla isim listesini limana teslim ediyor ve getirdiği her yolcu başına Turizm Bakanlığı’ndan bu firmanın hesabına 30 Dolar turizm teşvik pirimi yatıyor.

Eğer 2500 yolcu getirmişse 30 x 2500 = 75.000 Dolar’ı cebine atıyor, fakat çoğu zaman Bodrum esnafı bu yolcuları görmüyor bile, yine çoğu bırakın yemek yemeyi, bir çay veya kahve dahi içmeden gemisine geri dönüyor.

Yalnız buradaki asıl olay, Mein Schiff gemileri Bodrum'dan sonra Yunan adalarına uğruyor ve Yunanistan bu gemilerden yolcu başına 27 Dolar liman hizmet ücreti olarak para alıyor.

Anlayacağınız, Bodrum'a kısa süreli uğrayan bu gemilerin hepsi de aslında Yunanistan'daki liman konaklamalarını bedavaya getirmek için Bodrum'a geliyorlar.

Yoksa sevdiklerinden değil.

Özetle, parayı Türkiye’den alıp Yunanistan’a veriyorlar.

Şimdi birileri ‘biz turizm yapıyoruz’ diye övünüyor, halbuki yabancı turizmcilerin tezgahına geliyorlar, haberleri yok!

***

Bitti.

***

(DİP NOT: Bu konuda Turizm Bakanlığı’ndan, olmadı Alanya’daki turizmcilerden yanıt gelirse sayfamız herkese açıktır, arz ederim.)