Antalya Okul Yemeği Koalisyonu, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde düzenlenen basın açıklamasında, çocukların ücretsiz, sağlıklı ve besleyici öğünlere erişim hakkını savundu. Etkinliğe Veli Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şube Başkanı Fulya Sarvan, gazeteci ve aktivist Songül Başkaya, Konyaaltı Belediye Başkan Yardımcısı Müge Gezginci Ünsal ve Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Serap Ertuğrul katıldı. Koalisyon, Türkiye’de her 4 çocuktan 1’inin yoksul, her 5 çocuktan 1’inin ise açlıkla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Basın açıklamasında ayrıca Dünya Gıda Günü temasına atıf yapılarak “Daha İyi Gıdalar ve Daha İyi Bir Gelecek İçin El Ele” mesajı paylaşıldı.
“OKUL YEMEĞİ EN ETKİLİ KAMUSAL POLİTİKADIR”
Tülin Koç, okul yemeği programının, yoksulluk nedeniyle eğitimden kopan çocukların risklerini önleyecek en etkili kamusal politika olduğunu belirtti. Koç, “Okulda ücretsiz ve sağlıklı öğün alan çocuk, okula devam eder, başarır, güçlenir ve geleceğini kurar. Temiz içme suyuna erişim de kamusal bir haktır ve her okulda arıtma sistemleri bulunmalıdır” dedi.
"YARDIM DEĞİL, HAK" VURGUSU
Koalisyon, devletin görevini lütuf değil, kamusal yükümlülük olarak yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamada, “Okul yemeği uygulaması sosyal devletin somut göstergesidir. Bir yardım değil, bir hak; bir masraf değil, geleceğe yapılan yatırımdır” ifadelerine yer verildi.
KOALİSYONUN TALEPLERİ
- MEB, Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı okullarda sağlık taraması yapmalı ve acil müdahale programları hazırlamalı.
- Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı “Beslenme Genel Müdürlüğü” kurulmalı; illerde gıda mühendisleri, diyetisyenler, hekimler, aşçılar ve mutfak personeli güvenceli istihdam edilmeli.
- Okullarda yemekhane alanları oluşturulmalı; fiziki mekân yetersizse merkezi kamusal mutfaklar kurulmalı.
- Okul yemeği hizmeti taşerona devredilmemeli, kamu eliyle yürütülmeli.
- Her okulda temiz içme suyu altyapısı zorunlu hale getirilmeli; bütçe planlamasında okul yemeği ve su hakkı ayrı kalem olarak yer almalı.
- Programlar demokratik denetime açık olmalı; okul aile birlikleri, sendikalar, meslek örgütleri ve STK’lar sürece dahil edilmeli.
- Sağlıklı beslenme ve su hakkı eğitim müfredatına entegre edilmeli; farkındalık çalışmaları çocuk, öğretmen ve velilere yönelik yapılmalı.
“ÜLKEMİZİN GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMAK”
Tülin Koç, dünyada 466 milyon çocuğun her gün ücretsiz okul yemeği aldığını, 100’ü aşkın ülkenin programlarını ulusal ölçekte yürüttüğünü belirterek, Türkiye’nin de Uluslararası Okul Yemekleri Koalisyonu’na katılması gerektiğini ifade etti. Koç, “Okul yemeği ve temiz su hakkı devlet bütçesinde tercih değil, anayasal yükümlülüktür. Bu hak için ayrılan her kuruş, geleceğe yapılan güvenli yatırımdır. Her çocuk, gelir düzeyi ve kimliğine bakılmaksızın eşit eğitim ve beslenme hakkına sahip olmalıdır” dedi.
“GIDA İSRAFI VE ÇOCUK YOKSULLUĞU ALARM VERİYOR”
Fulya Sarvan, dünyada üretilen gıdanın üçte birinin kaybolduğunu veya israf edildiğini belirtti. Türkiye’de her 3 çocuktan 1’inin yoksul olduğunu ve yaklaşık 7 milyon çocuğun okula yarı aç yarı tok gittiğini vurguladı. Sarvan, sağlıklı okul yemeğinin çocukların beden ve zihin sağlığı için kritik olduğunu söyledi.
ÇALIŞMALAR SÜRECEK
Sarvan, “Sağlıklı Besinler, Sağlıklı Nesiller” projesi kapsamında gönüllü diyetisyenler eşliğinde 500’e yakın anneye çocuklarının sağlıklı beslenmesi için eğitim verdiklerini, önümüzdeki aylarda çalışmaların devam edeceğini belirtti.
antalya-cocuk-acligi-her-5-cocuktan-biri