Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Alanya Temsilcisi Zehra Ayata, Sendika üyeleri ve HEP-SEN Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Karateke, Toplu sözleşme, Sağlık çalışanlarının çalışma koşuları ve maaşlarına ilişkin taleplerinin görmezden gelinmesine tepki göstererek iş bırakma eylemi yaptı. Gerçekleşen eyleme ASİM SEN, BASK, ÇALIŞAN SEN, DMK, HAK SEN, KESK EĞİTİM SEN, ve YURT SEN temsilcileri de katıldı. Eyleme CHP Alanya İlçe Başkanı Bülent Kandemir ve yönetim kurulu üyeleri de destek verdi. Sağlık emekçileri, taleplerinin karşılanması için omuz omuza mücadele edeceklerini duyurdu.
‘GEMİNİN GERÇEK SAHİPLERİ OLARAK HAKKIMIZI ARIYORUZ’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Alanya Temsilcisi Zehra Ayata,
“Bu ülkede kamu emekçileri olarak sadece bizlerin hakları değil, tüm vatandaşların nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir bir kamu hizmeti alma hakkı yıllardır yok sayılıyor. Yıllardır uygulanan üretime değil, borçlanmaya, betonlaşmaya dayalı insan ve doğa düşmanı bir model kurdular. Eğitimden, sağlığa, ulaşımdan haberleşmeye tüm kamu hizmetleri özel sektöre devredildi, paralı hale getirildi. Kamu binaları ticarethaneye, vatandaşlar müşteriye çevrildi. Bu modelde biz kamu emekçilerinin payına ise düşük maaşlarla, güvencesiz, angarya çalışma, çalışırken yoksulluk, emeklilikte sefalet düştü. Toplu sözleşme sürecini yakından takip ediyoruz. Tüm vergi yükünü bizlerin, halkın sırtına yıkıyorlar. Ama sıra bizim maaşlarımıza gelince her seferinde önümüze TÜİK’in sahte rakamlarını, hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarını koyuyorlar. Dolayısıyla buradan masada “yetkili” sıfatı ile oturan konfederasyonu ve sendikaları uyarıyoruz. Hiçbir kamu emekçisinin tarihe kara bir leke olarak geçecek yeni bir satış sözleşmesine tahammülü kalmamıştır. Geldiğimiz nokta ortadadır. Hükümet 4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye, aileleri ile birlikte 25 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmiştir. Hepimiz aynı gemideyiz diyenlere karşı Geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı, emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz. İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti, Grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı Gerçek Bir Toplu Pazarlık Sistemi için omuz omuza vermeye, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz”
ifadelerini kullandı.
‘EMEĞİMİZ VE ALIN TERİMİZ PAZARLIK KONUSU DEĞİLDİR’
HEP-SEN Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Karateke ise,
”Bugün burada emeğin onuru, halkın sağlık hakkı ve mesleğimizin itibarı için toplandık. Taleplerimiz yok sayılmış, alın terimiz değersizleştirilmiştir. İlk teklif olarak sunulan yüzde10 +yüzde 6 + %4 + yüzde 4 oranları ise sağlık emekçisinin hafızasına bir utanç vesikası olarak kazınmıştır. Biz sağlık emekçilerine, geçimimizi sağlayamayacağımız kadar düşük, sefalet sınırının dahi altında ücretler reva görülmüştür. Yıllardır pandemiyle, afetle, krizle, ağır çalışma koşullarıyla dimdik ayakta duran sağlık emekçileri şimdi sefaletle, yoksullukla, mobbingle ve haksızlıkla sınanıyor. Buradan Kamu İşverenine, Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’a, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na soruyoruz. Geçim derdiyle boğuşan, ay sonunu getiremeyen sağlık emekçisi daha ne kadar sabretsin? Ailesine vakit ayıramayan, dinlenmeye fırsat bulamayan, yorgunluktan tükenen emekçi daha neyi beklesin? Biz Hep-Sen olarak en başından beri söyledik. Hak, masa başında susarak değil; meydanda mücadele ederek alınır. İşte bu nedenle; 18 ve 19 Ağustos 2025 tarihlerinde, ülke genelinde iki gün süreyle iş bıraktık. Çünkü emeğimizi değersizleştirenlere verilecek en net cevap, üretimden gelen gücü ortaya koymaktır. Ne emeğimiz ne de alın terimiz pazarlık konusu değildir! Sağlık sistemi, ancak emeğin değer gördüğü yerde ayakta kalır”
diye konuştu. (Hatice NERGİZ)