DÜNYANIN dört bir yanından gelen yabancıların ikinci evi olan Alanya, son yıllarda hızla kan kaybediyor. Alanya’ya yerleşip yaşamını burada sürdüren yabancılar ikamet izni alamama, hayat pahalılığı, sık sık yaşanan elektrik kesintileri ve altyapı yetersizlikleri gibi nedenlerle bavullarını toplayıp ülkelerine dönüyor. Yerleşik yabancı nüfusun azalması, hem gayrimenkul piyasasında hem de turizmden gıdaya kadar pek çok sektörde hissedilir bir daralmaya yol açıyor.
‘ALANYA’DA İKAMET SORUNU YABANCILARI GÖÇE ZORLUYOR’
Emlak Danışmanı Anjelika Chezhia, “Alanya’da yaşayan yabancılar, ikamet izni alamadıkları için kenti terk etmek zorunda kalıyor. Daha önce oturum aldıkları yere bile oturum verilmiyor. Sürekli bahane bulunuyor. O yüzden mecbur olarak dönmek zorunda kalıyorlar. En büyük sorun oturum. O yüzden mecburi dönüş yapıp gidiyorlar. Bu Alanya için iyi bir durum değil. Çocuklar burada okula gidiyor. Ve oturum alamadıkları için gitmek zorunda kalıyorlar. Oturum sorununun çözülmesi lazım. Artık kota da boşaldı” dedi.
‘BİRİKEN SORUNLAR YABANCILARI ALANYA’DAN UZAKLAŞTIRDI’
Alanya Konaklı Turistik İşletmeciler Derneği (KONTİD) Başkanı Ali Orkan, “Birkaç yıl öncesine kadar Alanya ekonomisinin önemli ayaklarından biri de yabancıya konut satışlarıydı. Satış sonrasında yerleşik olarak yaşayan yabancılar, Alanya ekonomisine ciddi oranda katkı sağlamaktaydı. Maalesef, yabancıların mülk edinmesindeki zorluklar ve ikamet problemleri, doğal olarak bu insanların Alanya’mızdan uzaklaşmasına neden oldu. Alanya’da çarşı-pazar harcamalarının ciddi oranda artması, elektrik, su, temiz çevre ve arıtma problemleri gibi zorunlu ihtiyaçlarda baş gösteren aksaklıklar, yerli halk kadar yerleşik yabancıları da mutsuz etmektedir” diye konuştu.
‘AYRIŞMAKTAN ZİYADE BİRLEŞMELİYİZ’
Alanya Yabancılar Meclisi Başkanı Abdullah Karaoğlu, “20 yıldır Alanya’nın tanıtımı için çalıştık. Bu süreçte tüm üyelerimiz, sosyal medyada, kendi ülkelerinde ve her platformda Alanya’nın reklamını yaparak şehrin menfaatine hizmet etti. Alanya Yabancılar Meclisi, Türkiye’de hâlâ ilk ve tek olma özelliğini koruyor. Bu misyon devam ediyor çünkü Alanya’da yaşayan ‘Yeni Alanyalılar’ mutlu olursa, şehir ekonomisine de olumlu katkı sağlıyorlar. Bu insanlar da bizim gibi marketten alışveriş yapıyor, pazara gidiyor, su ve ekmek alıyor. Ancak mutsuz olmaları, kendi ülkelerine de olumsuz yansır. Bu yüzden Alanya’yı bir bütün olarak düşünmeli, ayrışmaktan ziyade birleşmeliyiz. Herkesin fikrine saygı gösterilmeli ve değer verilmeli. Alanya menfaati söz konusu olduğunda tüm kurum ve kuruluşlar aynı çizgide hareket etmeli. Tanıtım vakfımız sağ olsun, yurt dışında şehrimizi tanıtıyor, çabalıyor. Ancak bu tanıtım yapılırken Alanya’nın turizm açısından da hazır olması gerekiyor” dedi.
‘YENİ ALANYALILARIN GÜVENDE OLMASI ŞART’
Güvenliğin önemine vurgu yapan Karaoğlu, “Burada yaşayan insanların mutlu, huzurlu ve güvende olması şart. Güvenlik konusunda şükür ki bir sıkıntımız yok. Yeni ve önceki kaymakamlarımızın öncülüğünde emniyetimize ve jandarmamıza teşekkür ediyoruz. Bizler ve yeni Alanyalılar, kendilerini güvende hissetmek zorunda” dedi.
‘ALANYA TERTEMİZ, PIRIL PIRIL OLMALI’
Şehrin temiz olması gerektiğini belirten Karaoğlu, “Bir diğer önemli konu ise temizlik. Alanya tertemiz, pırıl pırıl olmalı. Kaldırımlar yürünebilir, yollar güvenli olmalı. Kleopatra ve Damlataş plajları, doğal güzelliklerini korumalı. Bunun için arıtmalarımızın düzenli ve etkili çalışması şart. Denizimiz, yatlarımız ve plajlarımız temiz tutulmalı. Plajlarda yeterli çöp kutusu bulunmalı, temizlik düzenli yapılmalı. Bizim dönemimizde plaj temizleme makinesi alınmıştı, umarım hâlâ kullanılıyordur. Temizlik, yalnızca evimizin içiyle sınırlı değil caddeler, sokaklar da tertemiz olmalı. Sigara izmaritleri yere atılmamalı. Alanya Belediyesi bu konuda çalışmalar yapıyor, kamera sistemleri var ancak denetimler artırılmalı” diye konuştu.
‘ELEKTRİK KESİNTİLERİ TURİSTLERİ İSYAN ETTİRİR’
Özellikle yazın sıcak havalarda yaşanan elektrik kesintilerinin turistleri isyan ettirdiğini belirten Karaoğlu, “Günümüzde bir diğer önemli sorun ise iklim değişikliği nedeniyle yaşanan aşırı sıcaklar. Sıcaklık 50 dereceye yaklaşırken elektrik kesintileri vatandaşı ve turistleri isyan ettirir. Elektrik bakım ve tadilatları kışın yapılmalı, yazın kesintilere izin verilmemeli” ifadelerini kullandı.
‘ENFLASYON DÜŞERKEN ETİKET FİYATLARIDA İNMELİ’
Ekonomik boyutuna da dikkat çeken Karaoğlu, “Ekonomiye gelirsek, enflasyon düşerken fiyatların da aynı oranda inmesi gerekiyor. Turizmin gelişmesi için esnafa büyük görev düşüyor. Esnaf, halkın güven duyduğu kişi olmalı. Fiyatlar net ve etiketli olmalı. Müşteriye saygılı davranılmalı, kredi kartı usulsüzlüğü yapılmamalı. Küçük bir yanlış bile şehrin imajını zedeler. Otellerin doluluk oranları düşük, bazı işletmeler yüzde 30-40 kapasiteyle çalışıyor. Bu tabloyu tersine çevirmek için esnafın müşteri memnuniyetini esas alması şart. Müşteriye zorla ürün satmaya çalışmak yerine, onların rahat hissetmesi sağlanmalı” dedi.
‘İKAMET SORUNU YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ’
İkametgah sorununa da dikkat çeken Karaoğlu, “İkamet sorunu da başka bir başlık. Şu an kurallara uyanlar ikamet alabiliyor ancak 200 bin doların üzerindeki mülk şartı birçok kişiyi zorluyor. Kapalı alan uygulaması (Mahmutlar, Kestel, Kargıcak, Avsallar) yeniden gözden geçirilmeli. Yerli nüfus artmış olabilir, bu nedenle düzenleme yapılmalı. İnşaat sektörü, turizmin lokomotifidir; eğer durursa ticaret de durur. Şu anda neredeyse hiç emlak satışı yok, inşaatçılar yeni proje yapmıyor” şeklinde konuştu.
‘SUYUN ÖNÜNDEKİ TAŞI KALDIRMAZSAK HEP BİRLİKTE BATARIZ’
Yetkililere seslenen Karaoğlu, “Bu nedenle, ikamet konusunda İçişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yeni düzenlemeler yapılmalı. Aksi hâlde turizm hızla geriler. Bir gemide hepimiz aynıyız; eğer suyun önündeki taşı kaldırmazsak hep birlikte batarız” ifadelerini kullandı.