İşin doğrusu dünüm biraz keyifsiz geçti…
Dedim ki kendi kendime "Sen mi kurtaracaksın dünyayı? Sana ne… Kim ne yaparsa yapsın… Adamlar çalışıyorlar… Bu kadar şeysizlik onların da hakkı… Neticede onlar bunun bedelini ödüyor… O kadar adam bundan sonra onlara sövecek…"
Tabi ki de demedim… Hemen yakanızı bırakacağımı sandınız değil mi?
Elime güzel bilgiler ulaşmaya devam ediyor… Onları da paylaşacağım sizinle…
Çeyrek asırdır bu ilçeye yamuk yapan kim varsa kalemimin hışmına uğramıştır…
İyi olanlar kendini hemen belli eder zaten… Bizim söylememize gerek kalmaz…
Tabi biz alan olarak bu kaleden sorumlu olsak da bağlı olan sancaklarda da birçok hemşehrimiz var tabi ki… Mesela Alanya’da… Komşumuzda…
ABD’de geçen gün olan olay bir anda aklıma geldi… Renginden dolayı ABD’de her dönem yükselen seslerden birisi ırkçılık… Bakmayın o kokmuş takma saçlı adamın gak guk edip Türkiye’yi tehdit ettiğine falan…
Polislerinin eline vermişler yetkiyi, önüne geleni vurup kırıyor… İnsani açıdan da yani ne diyeceğimi bilemiyorum ama her açıdan çok kötü…
Geçtiğimiz günlerde de Gazipaşalılar’ın başkaca ilçelerde yaşadıklarını dile getirmiştim… Konuyla ilgili araştırmalarım devam ediyor…
Sencilik, bencilik ne zaman sona erecek bilmiyorum… Ama umudum en kısa zamanda birliğin güç anlamına geldiği ve etiketlenmediğimiz zamanları umuyorum…
Umarım araştırmalarımın tamamı boşa çıkar da ya da bir yanlış anlaşılma vardır diye ümit ediyorum…
Gelelim bizim oralara…
Durum bildiğiniz gibi… Sokağa taştı mevzular… Öyle ki cadde kapatıldı… Az bişey değil bu…
Geldi biri baz istasyonu dikti… 18’i zaten söylemiyorum…
Uzmanlar sosyal medyada insanların olmadıkları ve düşledikleri karakterlere büründüğünü yani içlerindeki canavarı ortaya çıkardıklarını söylüyor…
Gazipaşa’nın bu bağlamda sosyal medyaya ihtiyacı yok… Herkes olmak istediğini zaten oluyor… Sosyal medyada da bunun tam tersine hareketler sergiliyor…
Nasılsa olamazsınız demek de istemiyorum…
Mevzuatçı aslında değilmiş, doğruluk nutukları da meğer yalanmış… Demek de istemiyorum…
Dün de dedim… Diyecek bişey bulamıyorum…
Ülkede çifte standart olduğunu söyleyen kim varsa koltuğa oturunca bir anda çifte standartçı oluveriyor…
Sorunlar çözülmüyor… Herkes diğerinin yaptığını kötüleyince vatandaşın aklını başından alıp oyları topluyor…
Ben seviyorum doğrusu bu durumu… Malzeme çıkıyor…
Ama yazık oluyor…
Güzelim memlekete…
Aslında Mehmet Akif Ersoy’un dizeleri tecahül-i arif sanatı olmasaydı da soru olsaydı…
- Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda?
- ????
El kaldıran dahi çıkmazdı…
Herkes sosyal medyada olmak istediği gibi hareket ederdi…
Lafta var ama gerçekte yok…