Gazipaşa'nın sakin sokakları, yemyeşil yaylaları ve bazen de sarp ormanları, ne yazık ki zaman zaman sevdiklerini ansızın yitiren ailelerin acı çığlıklarıyla yankılanıyor. Her geçen yıl, "belki bir haber gelir" umuduyla bekleyen gözlere yenileri ekleniyor. Bu kayıp vakaları, sadece bireysel trajediler olmanın ötesine geçerek, tüm ilçe halkının ortak hafızasında derin izler bırakıyor ve bir dizi rahatsız edici soruyu gündeme taşıyor.

YILLARDIR CEVAPSIZ KALAN SORULAR: GAZİPAŞA'DA KAYBOLANLARA NE OLUYOR?
Gazipaşa'nın kayıp listesi ne yazık ki kabarık ve her biri ayrı bir dram barındırıyor:
- Yaklaşık 15 yıl önce, ilçenin tanınan ve sevilen simalarından, eski muhtar Hüseyin Karabulut, bir gün aniden ortadan kayboldu. O günden bu yana kendisinden ne bir iz ne de bir haber alınabildi.
- Kasım 2022'de, hayatının baharındaki genç bir kız, Sedanur Uludağ, Uludağ (Gazipaşa'nın bir bölgesi) civarında kayboldu. Aylarca süren aramalara rağmen genç kızdan hiçbir iz bulunamadı. Ailesi, her yeni güne "belki bugün döner" umuduyla başlıyor.
- Yaklaşık bir yıl önce, Zeytinada Mahallesi’nden Nuran Şahin ve Gökmen Kaya da kayıplar kervanına katıldı. Onlardan da bugüne kadar hiçbir haber alınamadı.

Ve bu acı listeye maalesef yeni bir isim daha eklendi:
- Geçtiğimiz Cuma günü, Belbaşı Yaylası’ndan Şahinler Mahallesi’ne bir mevlide katılmak üzere yola çıkan 75 yaşındaki Hüseyin Karadeniz'den yaklaşık 11 gündür haber alınamıyor. AFAD, Jandarma, İHH gönüllüleri ve kadavra köpekleriyle bölgede yapılan kapsamlı aramalara rağmen, Hüseyin amcadan henüz hiçbir ize rastlanamadı. Gazipaşa'da kayıp Hüseyin Karadeniz için aramalar tüm hızıyla sürüyor, ancak her geçen saat umutlar azalıyor.

ORTAK NOKTALAR VE ÜRKÜTÜCÜ BENZERLİKLER: SANKİ YER YARILDI, İÇİNE GİRDİLER!
Bu kayıp vakalarında dikkat çeken bazı ürkütücü ortak noktalar var:
- Hepsi, geride neredeyse hiçbir ipucu bırakmadan, aniden ortadan kayboluyor.
- Bazı vakalarda, kaybolan kişilerin geçtikleri yerlerde kamera kayıtları bulunsa da, bir noktadan sonra izleri tamamen siliniyor.
- Aylar, hatta yıllar geçmesine rağmen, ne somut bir ipucu ortaya çıkıyor ne de olaylar aydınlatılabiliyor.
Bu durum, Gazipaşa halkı arasında "Sanki yer yarılıyor, insanlar içine giriyor" veya "Sanki Gazipaşa’da bazı hayatlar sessizce, iz bırakmadan siliniyor" gibi çaresiz yorumlara neden oluyor.

GERÇEKTEN NEDEN BULUNAMIYORLAR? GÖZ ARDI EDİLEN İHTİMALLER Mİ VAR?
Bu cevapsız kalan kayıplar, bir dizi önemli soruyu da beraberinde getiriyor:
- İlçedeki kamera sistemleri (MOBESE vb.) yeterli mi? Kayıtlar etkin bir şekilde analiz edilebiliyor mu?
- Kayıp ihbarları alındıktan sonraki kritik ilk saatlerde arama ve soruşturma çalışmaları yeterince hızlı ve kapsamlı bir şekilde başlatılabiliyor mu?
- Gazipaşa'nın geniş ve sarp ormanlık ile dağlık alanları, arama-kurtarma çalışmaları için yeterli teknoloji ve insan gücüyle taranabiliyor mu?
- Yoksa bu kayıpların ardında, şu ana kadar göz ardı edilen, daha karmaşık ve ürkütücü başka ihtimaller mi var? (Örneğin, organize bir suç şebekesi, insan kaçakçılığı veya daha farklı senaryolar...)
Bu sorular, sadece kayıp yakınlarının değil, tüm Gazipaşa'nın ve hatta Alanya gibi komşu ilçelerde yaşayan, bölgenin huzurunu önemseyen herkesin zihnini kurcalıyor.

BU İNSANLARIN SONU NE OLUYOR?
Bu insanların akıbeti ne oluyor? Neden kimse geri dönemiyor? Bir insan, hiçbir iz bırakmadan nasıl buharlaşabilir?
Cevaplar geciktikçe, sorular daha da acı bir şekilde çoğalıyor. Ve maalesef, her yeni kayıp vakasıyla birlikte, Gazipaşa'nın yüreğindeki acı daha da katlanıyor. Yetkililerin bu konuda daha şeffaf olması, arama ve soruşturma süreçleri hakkında kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirmesi ve en önemlisi, bu gizemli kayıpların ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için tüm imkanları seferber etmesi bekleniyor.