HOTED Kurucusu Halit Yeni, koşulların iyileşmemesi halinde Alanya’nın 2026’da bunun faturasını ağır ödeyeceğini ifade etti. Turizmciler ise personel memnuniyetinin önemine dikkat çekti
ALANYA Kent Konseyi, geçtiğimiz günlerde turizm çalışanlarının sorunlarını tespit etmek amacıyla bir anket çalışması düzenledi. Ankete katılan turizm çalışanlarının yüzde 68’i sektörden uzaklaşma nedenleri arasında sezonun kısa olmasını öne çıkardı. İkinci sırayı ise yüzde 29’la lojman koşulları aldı. Çalışanlar, konakladıkları lojmanların fiziksel yetersizlikleri, hijyen eksikliği, kişisel mahremiyetin olmaması ve kalabalık yaşam alanlarını gerekçe göstererek memnuniyetsizliklerini dile getirdi. Ankete katılanların yalnızca yüzde 2’si maaş skalasının yetersizliğini sektörü terk etme nedeni olarak belirtti. Tesislerinde çalıştıracak personel bulmakta güçlük çeken sektör temsilcileri ve meslek örgütü temsilcileri ise anket sonuçlarını Yeni Alanya’ya değerlendirdi.
‘2026 SEZONUNDA FATURASINI AĞIR ÖDEYECEĞİZ’
Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği (HOTED) Kurucusu, Onursal Başkanı ve Başdanışmanı Hakan Halit Yeni, “2025 yılı sezonunu eğrisiyle doğrusuyla, tabiri caizse düşe kalka topal ördek misali tamamlamak üzereyiz. Ama ne yazık ki işverenler cephesinde personele, emekçinin sorunlarına karşı hiçbir adım atılmıyor. Yıllardır söylediğimiz konularda özellikle lojman, maaş politikası, yaşam koşulları, mesai saatleri, servis saatleri, yasal haklar gibi konularda bir arpa boyu yol alamadık. Sektörden kopuşlar tüm hızıyla devam ediyor. Ne yazık ki bunca yıl dile getirmiş olduğumuz hiçbir şey değişmediği gibi sorunlar artarak devam ediyor. Herkes şunu bilmeli ki 2026 sezonunda bunun faturasını çok daha ağır ödeyeceğiz. Ben anlamıyorum, anlamakta güçlük çekiyorum, anlayan biri varsa anlatsın biz de anlayalım. Niye bu konularda hiç önlem alınmamakta ısrar ediliyor. Sezonun kısalığı başlı başına oldum olası büyük bir sorun. Ev kiraları almış başını gidiyor. Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Çarşı pazar resmen yangın yerine dönmüş. Bir ay önce 50 TL'ye aldığınız bir şeyi şimdi 100 TL'ye alamıyorsunuz. Asgari ücretin durumu ortada. Yılın ikinci yarısında bir artış yapılmadı. Yılsonu ne kadar artış yapılacağı ise muamma. Emekçinin durumu içler acısı. Hiç abartmıyorum. Turizm emekçilerinin durumu resmen içler acısı.
Perişan. Kiralarını, elektriğini suyunu ödeyemiyorlar. Çoluğunu çocuğunu okutamayacak durumdalar. Allah rızası için değerli işverenlerimize, yetkililere ilgililere herkese soruyorum? Emekçi evinin kirasını nasıl ödersin, çocuklarını nasıl okutsun, elektriğini suyunu nasıl ödersin, evinin temel, yaşamsal ihtiyaçlarını nasıl neyle karşılasın? Soruyorum kıymetli işverenlerimize. Emekçilerinize karşı niye bir adım atmamakta ısrar ediyorsunuz? Niye bu kadar kör ve sağırsınız? Elimizde kalan emekçilerin de tamamı gitsin diye mi uğraşıyorsunuz? Ekim ayına geldik herkes kapının önüne konuldu. Koyulmayanlarda 3-5 gün sonra kapının önüne koyulacaklar. Bu insanlar ne yapacaklar? Bu kış ne yiyecekler, nasıl geçinecekler? Çoluğunu çocuğunu nasıl okutacaklar? Kara kış kapıya dayandı. Açık açık söylüyorum. 20 yıldır söylüyorum. Turizm emekçilerinin sorunlarını çözmek bir yana duyarsızlık artarak devam ediyor. Aynı zamanda sektörden kopuşlar da aynı hızla devam ediyor. Nereye kadar devam edecek, kim çözecek bu çığ gibi büyüyen sorunları? Ülke ekonomisinin ana direklerinden birini oluşturan bu bacasız sanayiyi sağdan soldan toplama elemanlarla mı götüreceğiz? Ülkede bu kadar işsizlik varken yurt dışından ithal ettiğimiz ithal, kültürümüzden hiç anlamayan elemanlarla mı ayakta tutacağız bu sektörü. 7 ay bu insanlar ne yiyecek ne içecek? Değerli işverenlerimizde buradan çağrıda bulunuyorum. Bu sezon çalıştırdığınız emekçilerinize sahip çıkın. Bu kış elektriğine suyuna kirasına yardım edin. Elinizde tutmanın bir yolunu bulun ki elinizde kalanları da tamamen kaybetmeyin. Daha fazla geç olmadan turizm emekçilerin sorunlarını çözmek için artık bir şeyler yapın zararın neresinden dönersen kardır misali bir an önce turizm emekçilerin sorunları masaya yatırın. Aksi halde elimizde kalifiye, yetişmiş bilgili birikim eleman diye hiçbir şey kalmayacak demedi demeyin” diyerek sitem etti.
‘SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ORTAK AKILLA HAREKET ETMELİYİZ’
Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, ankette ortaya çıkan sorunların hem çalışanlar hem de işverenler açısından önemli olduğunu vurgulayarak, “Alanya Kent Konseyi’nin yaptığı bu anket, sektörümüzün sorunlarına dikkat çekmesi açısından son derece değerli. Bu bağlamda turizm sektöründe çalışan emekçilerin görüş ve beklentilerinin dikkate alınması doğru bir yaklaşım olmuş. Kent Konseyimiz sayın Nurhan Özcan başkanlığında başarılı çalışmalarına bir yenisini daha eklemiş.
Misafire sunulan hizmetin kalitesi, doğrudan çalışanların motivasyonu ve yaşam koşullarıyla bağlantılıdır. Anket sonuçlarında en yüksek oranla öne çıkan sezonun kısa olması konusu, yalnızca çalışanların değil, işverenlerin de en önemli sorunlarının ilk sırasında yer almaktadır. Turizmi 12 aya yaymak, hem istihdamın sürdürülebilirliği hem de bölge ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıyor. Bu anlamda biz ALTİD olarak yıllardır sezonu uzatacak alternatif turizm türlerinin (spor, sağlık, kongre, kültür turizmi gibi) gelişmesi yönünde çaba sarf ediyoruz.
Kamu kurumları ve yerel yönetimlerle iş birliği içinde bu yöndeki adımların hızlanması gerekiyor. Lojman koşulları konusu da, son yıllarda sektörün gündeminde yer alan önemli bir başlık. Özellikle büyük tesisler bu konuda ciddi yatırımlar yapmaya başladı; ancak küçük ve orta ölçekli işletmelerde hala iyileştirmelere ihtiyaç var. Çalışanların yaşam kalitesini artırmak, sektöre bağlılığı güçlendirecek en önemli unsurlardan biri. Bu noktada, hem işletmelerin hem de ilgili kamu kurumlarının destekleyici bir politika geliştirmesi gerekir. Ücret konusu ise elbette önemli, ancak turizm sezonunun kısalığı ve yüksek maliyetler nedeniyle zaman zaman dengesizlikler yaşanabiliyor. Uzun vadede, sürdürülebilir bir turizm ekonomisi oluşturabilirsek, gelir dağılımında da çalışan lehine daha dengeli bir tablo ortaya çıkacaktır. Sonuç olarak, turizmi sadece ziyaretçi sayısıyla değil, çalışan memnuniyetiyle de ölçmemiz gerekiyor. Emekçinin memnun olmadığı bir turizm modelinin istenen düzeyde başarılı olması söz konusu olamıyor. Biz sektör temsilcileri olarak, bu sorunların çözümü için ortak akılla hareket etmeye hazırız ve çaba göstermeye devam edeceğiz” dedi.
‘MİSAFİRLER KADAR PERSONEL MEMNUNİYETİ DE ÖNEMLİ’
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Cimrin, mevsimsellik sorununun istihdamın önündeki en büyük engel olduğunu belirterek, sezonun uzatılması ve alternatif turizm alanlarının geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Cimrin, “Kent Konseyi'ne yaptıkları bu değerli anket çalışması için bir sektör mensubu ve turizmci olarak teşekkür ediyorum. Anketin sonuçlarına da tamamen katılıyorum. Özellikle mevsimsellik sorunu, turizmin ve sektördeki istihdamın önündeki en büyük engellerden biridir. Çünkü 6 aylık bir periyotta çalışan personellerimizin aidiyet duygusu maalesef zedeleniyor. 6 ay çalışıp altı ay işsiz kalmak, birçok çalışan için ciddi bir sorun oluşturuyor. Elbette belli bir kademedeki personeller kış aylarında da istihdam ediliyor; ancak bu durum herkes için geçerli değil. Kapalı tesislerin sayısı hâlâ fazla, kışın açık kalan tesis sayısı ise oldukça az. Bu nedenle sezonun uzatılması, alternatif turizm alanlarının geliştirilmesi ve turizmin sadece yaz aylarıyla sınırlı kalmaması büyük önem taşıyor. Turist hareketliliğinin kışın da devam etmesi ve daha fazla tesisin açık kalması, turizm sektöründe istihdama çok büyük katkı sağlayacaktır. Bu sorunu bir şekilde aşmamız gerekiyor.
Burada elbette devletimize de önemli görevler düşüyor. Kışın açık kalan tesislere SGK teşviki, vergi indirimi gibi destekler sağlanması, daha fazla tesisin faaliyet göstermesini teşvik edecektir. Sektör olarak bizler de bu taleplerimizi ilgili bakanlıklar ve kurumlara çeşitli sivil toplum kuruluşları aracılığıyla sürekli iletiyoruz. Ankette maaş düşüklüğünün yüzde 2 oranında öne çıktığını görüyoruz. Elbette maaş konusu da önemli, ancak asıl öncelik lojman imkânları ve sezonun kısa olmasıyla ilgili. Lojman konusunda da son yıllarda önemli gelişmeler var. 10-15 yıl öncesine göre lojman koşulları çok daha iyi durumda. Çünkü özellikle yeni kuşak, yani Z kuşağı, daha iyi yaşam koşullarına alışkın ve zor şartlarda çalışmaya daha az tahammül gösteriyor. Bu da aslında haklı bir beklenti. Tesisler de bu duruma uyum sağlamak için lojman koşullarını sürekli yeniliyor ve geliştiriyor. Bazı personeller için lojman imkânı, o iş yerinde çalışmak için bir tercih sebebi haline geliyor. Çünkü bu sayede kira maliyetinden kurtulabiliyorlar.
Ancak, tıpkı misafirlerimizin memnuniyeti gibi, personelimizin memnuniyetini de önemsemek ve koşullarını iyileştirmek durumundayız. Eğer turizm yalnızca yaz aylarına sıkışmaz, kış aylarında da sekiz-dokuz ay boyunca devam ederse, birçok personel sektörde kalmayı tercih edecektir. Bu sayede tesislerimiz daha fazla personel çalıştırabilecek, çalışanlar da işlerini gerçek bir meslek olarak benimseyebileceklerdir. Bazı tesisler, kış döneminde zarar etmesine rağmen, kalifiye personelini kaybetmemek adına açık kalmayı tercih ediyor. Çünkü hem nitelikli personel bulmak zor, hem de yeni birini sisteme adapte etmek oldukça zaman alıyor. Ancak bu durum ne yazık ki sektörde çok yaygın değil” dedi.
‘DEVLET DESTEĞİ VE KIŞ TEŞVİKLERİ İSTİHDAMI ARTIRIR’
Konaklı Turistik İşletmeciler Derneği (KONTİD) Başkanı Ali Orkan, turizm emekçilerinin sorunlarına dikkat çeken anket için Kent Konseyi’ne teşekkür ederek, fiziki koşullar nedeniyle lojman sağlanamayan bölgelerde devlet desteği ve kış teşviklerinin istihdamı artıracağını vurguladı. Orkan, “Bölgemiz turizminin ortalama 7 aylık bir sürece sıkışması ve geri kalan süreçte turizm emekçilerinin bir bölümünün işsiz kalması tabii ki en büyük handikaplardandır.
Tesisler belli oranda çekirdek kadrolarını kış döneminde de tutmak için fedakarlıkta bulunmaktalar. Bu noktada devletimizin bizlere vereceği çeşitli kış teşvikleri kapalı dönemlerimizde istihdam artmasına fayda sağlayacaktır. Tabii ki en önemli sorunlardan biri de tesislerimizin fiziki ve arazi koşullarının yetersizliği nedeniyle uygun lojman imkanı sunamamasıdır. Belek gibi bazı bölgelerde lojman amacıyla yapılan tahsislerin uygun arazilerin Alanya’mız turizmcilerine de sunulması standardı yükselecektir” ifadelerini kullandı. 