ÇOCUKLAR genellikle, mesane kontrolünü gerçekleştirinceye kadar alt ıslatırlar. Gündüz kontrolü ortalama 2-2,5 yaş civarında, gece kontrolü ise 3,5 – 4,5 yaşları arasında kazanırlar. Çocukların hemen hemen hepsinin mesane kontrolünü...
ÇOCUKLAR
genellikle, mesane kontrolünü gerçekleştirinceye kadar alt ıslatırlar. Gündüz kontrolü ortalama 2-2,5 yaş civarında, gece kontrolü ise 3,5 – 4,5 yaşları arasında kazanırlar. Çocukların hemen hemen hepsinin mesane kontrolünü kazandıkları 4 yaş civarından sonra alt ıslatmaları devam etmesi durumunda ‘enuresis’ olduğu düşünülebilir.
Enuresis, hem sık rastlanması hem de çocuk ve ebeveyn için zor bir durum olması açısından önemli bir davranış bozukluğudur. Bu durum okul çağında bir miktar azalmakla birlikte, çocukluğun ortalarına, hatta ergenlik dönemine kadar devam ettiği görülür. Bu durum erkek çocuklarında kızlara oranla iki kat daha fazladır.
Enuresis iki biçimde görülebilir. Bunlardan birincisi, sinir- kas kontrolünün gelişmesindeki gecikmeden kaynaklanabilir ve doğumdan başlayarak süregelir. Bu gecikme, anne- babanın düzensiz ya da yetersiz tuvalet eğitiminin bir sonucu olarak da oluşabilir. Bu tür enuresis zamanla kaybolur ve tuvalet kontrolü gelişimi yaşıtları düzeyine ulaşır.
İkinci tip enuresis yani ikincil enuresis, alt ıslatma olayında tuvalet kontrolü oluştuktan sonra bir gerileme söz konusudur. Bu ikincil enuresis, genellikle bazı ruhsal gerginlik durumlarında ortaya çıkar. Mesela çocuğun hayatında meydana gelen önemli bir yaşam değişikliği ve ya travmatik bir olay, çocuğun bir süre için daha olgunlaşmamış davranış biçimlerine dönmesine neden olur. Bazen, buna, birtakım başka gerileme davranışları da eşlik edebilir.
Enuresis, aile içinde yeterli duygusal etkileşimden yoksun, nörotik ve uyumsuz çocuklarda daha sık görülür. Çeşitli ruhsal etkenler enuresisin oluşumunda başlıca neden olarak sayılabilir. Çocuğun alt ıslatma problemiyle çocuğun duygusal dünyası arasında yakın bir ilişki vardır. Çocuğun yaşadığı ev ortamı, alt ıslatma konusunda çok büyük rol oynar.
Alt ıslatma sorunu karşısında özellikle ilk çocukluk döneminde tedaviden kaçınılmalıdır. Okul çağındaki çocukların hala alt ıslatmaları durumunda, anne-babalar, çocuğun organik rahatsızlığı ya da duygusal sorunu olabileceğini göz önünde tutarak gerekli önlemleri almalıdırlar. Bu problem, önlem alınmadığı taktirde sadece ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişkiyi bozmakla kalmaz, çocuğun arkadaşlık ilişkilerini de olumsuz yönde etkiler.
Yapılması gereken öncelikli olarak, uzman eşliğinde, bu duruma yol açabilecek çeşitli etkenleri araştırmak ve ortadan kaldırmak adına yerine göre organik ya da psikolojik tedavi yoluna gidilmelidir. Enuresis tedavisi doğrudan ve dolaylı olarak ikiye ayrılabilir. Doğrudan tedavi çocuğa, dolaylı tedavi ise anne-babaya yönelik uygulanır. Mesela, ailenin psiko-pedagojik açıdan yönlendirilmesinden ve işbirliğine girilmesinden sonra çocuktaki alt ıslatma durumunun ortadan kalktığı görülür.