Annenin sağladığı güvenli ortamdan çıkıp, fiziksel ve sosyal çevre ile etkileşime girmek birçok çocuk için güç gelebilir. Böyle durumlarda çocuklar, enerjisinin bir kısmını baş parmak, emzik, battaniye, eski bir oyuncak, tene dokunmaya...

Annenin sağladığı güvenli ortamdan çıkıp, fiziksel ve sosyal çevre ile etkileşime girmek birçok çocuk için güç gelebilir. Böyle durumlarda çocuklar, enerjisinin bir kısmını baş parmak, emzik, battaniye, eski bir oyuncak, tene dokunmaya yoğunlaştırabilir. Bu ve benzer nesne ya da davranışlara olan bağlılığın, çocuğun rahatlık ve güven duyma gereksiniminin sonucu olarak ortaya çıktığı düşünülür. Çocuk için sıkıntılı olabilecek anlarda, örneğin uykuya dalma, anne – babadan ayrılma gibi, bu tür davranışlar daha yoğun görülebilir. Çoğu kez farkında olmadan yapılan tekrarlarla bu davranışlar alışkanlık haline gelebilir. Alışkanlıkların çoğu ortalama dört yaş civarında kendiliğinden ortadan kalkar, ancak bazı çocuklarda bu alışkanlıklar daha uzun sürebilir.
Bazen alışkanlıklarla tikler birbirleriyle karıştırılabilirler. Tikler, kısa aralıklarla aniden ortaya çıkan, hızlı, yineleyici hareketler ya da seslerdir. Küçük yaş dönemi çocukları bu tikleri yaptıklarının farkında olmayabilirler. Daha büyük çocuklarda ise tikler bir fiziksel gerginlik ya da gıdıklanma hissi gibi bir duyarlık sonucu ortaya çıkabilir. Bu duyarlık, çocuğu gelmekte olan tike karşı uyarır ve çocuk böylece tikin gelmesini bazen bastırabilir ya da kasıtlı bir davranış olarak algılanabilecek şekilde çevresindekilere yansıtabilir.
Alışkanlıklar ile tikleri birbirinden ayırt etmenin en basit yolu alışkanlıkların belli zaman, yer ya da durumlarla sınırlı olmasıdır. Tikler ise her zaman, her yer ve her durumda gösterilebilir.
Bir davranışın, alışkanlık haline geldiği ve devam ettirildiğinde; çocuğun bedensel, duygusal, sosyal, bilişsel ve dil gelişimini olumsuz yönde etkilemeye başladığı düşünülüyorsa, bu alışkanlıkları yavaş yavaş azaltma yoluna gidilebilir.
ALIŞKANLIKLAR KONUSUNDA NELER YAPILABİLİR?
- Çocuğun var olan alışkanlığı görmezden gelinmelidir. Örneğin tırnağını yiyen bir çocuğa bunu yapmamasını söylemek çocuğun bu konuya daha fazla yoğunlaşmasına neden olabilir.
- Diğer çocuklar veya yetişkinler tarafından bu davranışla alay edilmesini önlemek önemlidir.
- Çocuğun alışkanlığı, kısa süreli de olsa yakınındaki yetişkinin ilgisini çekme amaçlı olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuğun daha çok istendik davranışlarına dikkat etmek ve bu davranışları sözlü olarak, takdir cümleleriyle ödüllendirmekte fayda vardır. Ayrıca bu alışkanlıkları bebek davranışı gibi terimlerle etiketlemekten kaçınmalı, yaşına uygun davranışlar gerçekleştirdiğinde onlar üzerinde durulmalıdır.
- Çocuğun alışkanlık davranışının, kendini ifade etme aracı olarak kullanması engellenmeli, onun duygularını istendik yollardan ifade etmesine yardımcı olarak, onun rahatlık ve güven duyacağı ortamlar sağlanmalıdır.
- Alışkanlık davranışını göstermeye başladığı zaman çocuk engellenmemelidir. İyi bir gözlemci olarak, ne zaman bu davranışı gösterdiğini tespit ederek bu gibi durumlarda keyif alabileceği etkinliklere yöneltmek faydalı olacaktır.