SON kullanma veya tüketim tarihi; 1- Bir malın sağlıklı ve kaliteli bir şekilde en son kullanılabileceği veya tüketilebileceği tarih, 2- Bir  gıda maddesinin uygun şartlarda depolandığı süre içinde kendine has özelliklerini koruyabildiği...

SON kullanma veya tüketim tarihi; 1- Bir malın sağlıklı ve kaliteli bir şekilde en son kullanılabileceği veya tüketilebileceği tarih, 2- Bir  gıda maddesinin uygun şartlarda depolandığı süre içinde kendine has özelliklerini koruyabildiği süreyi belirten tarih,  şeklinde tanımlanabilmektedir. Son kullanma veya tüketim tarihi geçtikten sonra malların kullanımı veya tüketilmesi özelikle sağlık açısından büyük risk taşıyacağı için bu malların bu tarihten sonra satılmaması gerekmektedir. Çünkü yetkili makamlarca yapılan denetimlerde bu tür mallara rastlanır ise işletmelere ceza yazılmakta ve bu mallar imha edilmektedir. Bu nedenle satılamayan veya satılmaması gereken bu malların veya gıda maddelerinin suretle imha edilmesi ve muhasebe kayıtlarından çıkarılması gerekmektedir. Çünkü, bu mallar zayi mal niteliğine dönüşmüştür. Zayi mal ise kaybolan, yok olan, elden çıkmış, mahvolmuş, işe yaramayan, yararsız, boş, değersiz, çalınan, bozulmuş, çürümüş, değeri sıfır olan, son kullanım veya tüketim tarihi geçmiş, satılamayacak hale gelen, mallar şeklinde tanımlanabilmektedir.
Maliyet değeri sıfıra inen bu malların muhasebe kayıtlarından çıkarılması durumunda ise söz konusu mallara ilişkin daha önce alış tarihinde ödenen KDV ile ilgili nasıl bir işlem yapılması gerektiği önem arz etmektedir. Yani, son kullanma veya tüketim tarihi geçen mallarla ilgili KDV indirime tabi tutulacak mı veya tutulmayacak mı?
Son kullanma veya tüketim tarihi geçen mallara ilişkin KDV’nin indirime tabi tutulup tutulmayacağı ise 05.12.2009 tarihinde yayımlanan 113 seri nolu KDV genel tebliğinde açıklanmıştır. Söz konusu Tebliğde konu ile ilgi açıklamalar şu şekildedir verilmiştir;
“ Gelir İdaresi Başkanlığı’na intikal eden olaylardan; mükelleflerin faaliyetlerine ilişkin olarak stoklarında mevcut olan ancak kullanım süresi geçen veya bir başka nedenle kullanılamayacak durumda olan malların, ilgili mevzuat uyarınca teşkil edilen resmi komisyonlar veya Takdir Komisyonu huzurunda imha edilmesi durumunda, bu mallara ilişkin yüklenilen KDV’nin indirilip indirilemeyeceği hususunda tereddüde düşüldüğü anlaşılmıştır. KDV Kanunu’nun (30/c) maddesinde; deprem, sel felaketi ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın(eski adı Maliye Bakanlığı) yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılması da mümkün bulunmamaktadır. Bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 Nolu KDV Beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.”
Bununla birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca, indirilemeyecek KDV’lerle ilgili hükümlerin yer aldığı KDV Kanunu’nun 30’uncu maddesinin uygulanmasına ilişkin bazı tereddütlerin olması ve tereddütlerin giderilmesi için 23.06.2010 tarihinde 57 Seri Nolu KDV Sirkülerini de yayımlanmıştır. Bu sirkülerin “5.Zayi Olan Mallara Ait KDV” başlıklı kısmında; KDV sisteminde alış vesikalarında gösterilen verginin indirilmesinin, bu malların satışı sırasında mala eklenen değerin vergilendirileceği düşüncesine dayandığı, zayi olan mallar için satış ve dolayısıyla yaratılan bir katma değer olmadığı, bu mallara ilişkin alış vesikalarında gösterilen verginin indirilmesinin, zayi olan mallar üzerindeki vergi yükünü tamamen ortadan kaldıracağı; bu nedenle, Kanun’un 30/c maddesi uyarınca, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen KDV’nin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği belirtilmiştir.
Gerek Tebliğde gerekse Sirkülerde yer alan açıklamalar incelendiğinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı, kullanım süresi geçen veya başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve ilgili mevzuat uyarınca teşkil edilen resmi komisyonlar veya Takdir Komisyonu huzurunda imha edilen bu mallar için daha önce yüklenilen KDV’nin indirimine izin vermemiştir. 
İndirimine izin verilmeyen  bu KDV ve malların maliyet bedeli, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulaması kapsamında gider olarak dikkate alınabilecek mi?
Bu durum ile ilgili son açıklama 21.03.2018 tarihinde 278/A maddesine eklenmiş ve yayımlanan 496 Nolu VUK Genel Tebliği ile genel usul ve esasları belirlenmiştir. Buna göre; VUK’da yer alan mevcut düzenlemelere ilave olarak tebliğde yer verilen belli malların veya maddelerin bozulması, çürümesi veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha işlemleri süreklilik arz eden mükelleflere, Gelir İdaresi Başkanlığı’na yapacakları başvurulara istinaden belirlenen imha oranında değerleme yapma ve imha edilen malın emsal bedelinin sıfır kabul edilerek gider yazılmasına imkan verilmiştir. Maalesef Hazine ve Maliye Bakanlığı her türlü malı veya maddeleri bu kapsama dahil etmemiştir. Bu kapsama dahil edilen mallar veya maddeler 496 Nolu VUK Genel Tebliği’nde  sıralanmıştır.
Örneğin, ABC Marketin raflarında 100.000 TL maliyet bedeli olan pastırma(sucuk, salam da olabilir) bulunmaktadır. Pastırmalar için daha önce ödenen 10.000 TL tutarında KDV bulunmaktadır. Maalesef pastırmalar bozulmuş veya son tüketim tarihi geçmiştir. İşletme Gelir İdaresine Başvurmuş ve söz konusu pastırmalar imha edilmiştir. Bu durumda yapılacak kayıt aşağıdaki şekilde olacaktır
------------------------------- / ------------------------------
689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar                110.000
                             153 Ticari Mallar                                     100.000
         391 Hesaplanan KDV                                 10.000
                                   --İlave Edilecek KDV(10.000 TL)
------------------------------/----------------------------
Yukarıdaki kayda göre gerek pastırmalara ait maliyet tutarı gerekse KDV tutarı Gelir veya Kurumlar Vergisi matrah tutarının hesaplanmasında gider/zarar olarak dikkate alınabilmektedir. 496 Nolu VUK Genel Tebliği’nde belirtilmeyen malların dışındaki mallarla(örneğin; şort, pantolon, takım elbise gibi) ilgili bir imha işleminde ise söz konusu tutar maalesef Gelir veya Kurumlar Vergisi matrah tutarının hesaplanmasında Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak dikkate alınacaktır. Yani, vergi matrahına eklemek zorundasınız. Bu nedenle, vergi cezası almamanız için söz konusu Kanun ve Tebliğleri dikkate almanızı tavsiye ediyorum.