ALANYA Hasbahçe Rehabilitasyon Merkezi, donanımlı öğretmen kadrosuyla özel gereksinimli öğrencilere hizmet veriyor. Öğrencilerin gelişiminde büyük katkı sağlayan merkez, hem eğitici programları hem de bireysel destekleriyle öne çıkıyor. DİM TV'ye açıklamalarda bulunan Hasbahçe Rehabilitasyon Merkezi öğretmenlerinden Dil Konuşma Terapisti Deniz Talay, erken terapinin önemine dikkat çekerek her yaştan bireyin konuşma terapisi alabileceğini vurguladı. Fizyoterapist Buse Kütürüp ise küçük egzersizlerin bile büyük fark yarattığını, bu sürecin sabırla desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
"ERKEN TERAPİ İYİ SONUÇLAR VERİR"
Dil Konuşma Terapisti Deniz Talay, "Çocuklar 1-2 yaş civarında ilk kelimeleri yoksa, 3 yaşında düzenli cümle kuramıyorsa bu bizim için bir soru işaretidir. Çocuk doktorları bu sorunları görebiliyorlar. Ne kadar erken terapiye başlanırsa o kadar iyi sonuçlar alabiliriz. Konuşmadan veya çevreyi anlamadan geçirdiği zamanı risk edecek miyiz? Terapi süresi danışandan danışana değişiyor. Nadir durumlar hariç 2 yılda terapi biter. Biz 10 çocuktan 2 veya 3’ünde konuşmanın gelmediğini de görüyoruz. Belirli yaş aralıklarımız var. Çocuklar 4 yaşa kadar hiç kelime çıktısı vermiyorsa veya bir yönelge almıyorsa çok yavaş bir gelişim görüyoruz. 12 yaştan sonra zaten dil gelişmiyor. Biz bu durumlarda terapiyi şart görüyoruz. Telefon ve tabletler çocuklarımızı hem olumlu hem de olumsuz etkiler. Bizim beynimizde bir filtre var. Bu filtre, gerçekle sanalı ayırmamıza yardımcı oluyor. Telefon ve televizyondan gelen sanal bilginin çocuklarda öğrenmeye değil ezberlemeye yol açmasına, dolayısıyla da dil becerisini geliştirmek yerine karşılıksız bir kalıp olarak zihinde kalmasına neden oluyor. Bu da dil gelişimini geriletiyor. Telefon ve televizyondan gelen görsel ve işitsel yoğunluk çok fazla. Buradaki yoğun ışığı alınca dış dünyadaki şeyler çocuğun dikkatini çekmiyor. Çevre algısı gitgide azalıyor. Biz öğrendiğimiz şeylerin yüzde 80-90’ını çevreden öğreniriz. Terapiler yoğunluklu olarak çocuklara verilse de yetişkinler de bu terapilerden faydalanmalıdır" dedi.
"EN KÜÇÜK İLERLEMEYİ KUTLAYIN"
Fizyoterapist Buse Kütürüp, "Süreklilik çok önemli. Seans dışında evde yapılan küçük egzersizler bile büyük fark yaratabiliyor. Ayrıca sabırlı olmak ve sürecin bir maraton olduğunu bilmek çok değerli. Serebral palsi, Down sendromu, otizm spektrum bozukluğu, kas zayıflıkları, skolyoz ve yürüme bozuklukları sık karşılaştığımız alanlar. Bir çocuğun ilk kez bağımsız adım atmasına, topu yakalamasına ya da merdiven çıkabilmesine tanık olmak. Küçük gibi görünen gelişmeler aslında hem çocuk hem aile için çok büyük bir mutluluk. Çocuğunuzun gelişim yolculuğunda en küçük ilerlemeyi bile kutlayın. Çünkü her küçük adım, daha bağımsız bir geleceğin parçasıdır. Çocuklarımızın gelişiminde hareketin yeri çok önemlidir. Parkur egzersizleriyle denge, koordinasyon ve kas gücü gelişir. Motor planlama ve vücut farkındalığı artar. Günlük yaşam becerilerine destek olur. Çocuk için terapi süreci eğlenceli hale gelir. Parkurlar, her çocuğun ihtiyacına göre düzenlenir ve bireysel hedeflere hizmet eder. Bizim için amaç sadece hareket etmek değil; hareketle öğrenmek, güçlenmek ve özgüven kazandırmaktır" ifadelerini kullandı. (Hatice NERGİZ)