40 yıllık Alanya yaşayanıyım.
Bu süre içinde pek çok yerel ve genel seçim süreci yaşadım.
Ve yine bu süreç içinde ama genel ama yerel makamlara aday, pek çok Alanyalı siyasetçilerle tanışıp, görüştüm.
Şunu saptadım; tüm siyasilerin gözü hep Karayolları Arazisi üzerinde.
Her seçim döneminde de “Çekin Karayolları Arazisi üzerinden ellerinizi ve gözlerinizi…” diye yazı yazdım.
Dün Gazetemiz Yeni Alanya’nın baş sayfasında, altı sütuna manşet haberde gördüm ki; eller ve gözler yine Karayolları Arazisi üzerinde.
Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Toklu, “Millet Bahçesi için en büyük adımı attık” diyor.
Yapma Mustafa Kardeşim, lütfen yapma.
Senin bu konudaki samimiyetine ve iyi niyetine tüm kalbimle inanıyorum.
Dürüst insansın sen. Takdirle izliyorum seni.
Ama gel sen, bulaşma bu işe.
Malum çevreler yedirmezler o araziyi kimseye.
Bugün millet bahçesi diye açarlar, yarın Alanya’da kalmış o tek yeşil alanı da beton tarlasına çevirirler.
Yapma.
Gel sen bulaşma bu işe.
Kırk yıllık Alanya yaşayanıyım.
Neler gördüm, neler yaşadım bu kentte.
Bu kent yaşayanlarının dini imanı para, dini imanı rant.
Yıllardır yazıyorum. Alanya’nın Doğu yakasında da, Batı yakasında da hava alanı yapılacak büyük araziler vardı.
Dönemin siyasilerine ve yöneticilerine yalvardım; “Etmeyin, tutmayın, imar planı çalışmaları yaparken hava alanı yapılacak ölçekte bir arazi planlayıp, ayırın. Yoksa havaalanı Gazipaşa ya da Manavgat’a kaydırılacak…” diye.
Nitekim de Gazipaşa’ya kaydırıldı hava alanı.
Çok mu güzel oldu?
Bak Mustafa Kardeşim. Kendin söylemişsin; Alanya’nın tek yeşil alanı kaldı; o da Karayolları Arazisi…” diye.
Bırak(ın) yeşil alan olarak kalsın o arazi.
Yedirmezler o araziyi, millet bahçesi olarak bırakmazlar.
Bu ülkede millet bahçesi yapılacak diye istimlak edilen arazilerin akıbetini de gördük.
Yapmayın.
Girmeyin Alanya’nın kanına.
Son kalmış yeşil alanı da beton tarlasına çevirmeyin.