Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde oluşturulan ve çocukların her türlü şiddet ile istismardan korunmasını hedefleyen Meclis Araştırma Komisyonu, çalışmalarını tamamlayarak 157 sayfalık kritik bir rapor hazırladı. Alanya'daki aileleri ve eğitim camiasını da yakından ilgilendiren bu taslak, dijital dünyadaki başıboşluğa son vermeyi amaçlayan radikal önerilerle dolu. Rapor, çocukların internet ortamındaki güvenliğini sağlamak adına bugüne kadar görülmemiş sertlikte tedbirlerin hayata geçirilmesini öngörüyor.
DİJİTAL DÜNYADA SIKI YÖNETİM İLAN EDİLİYOR
Komisyonun hazırladığı raporda en dikkat çeken başlık, sosyal medya ve dijital platformlar üzerindeki denetim mekanizmasının tamamen değiştirilmesi oldu. Çocukların sanal dünyadaki tehlikelerden korunması için "yaş doğrulama sistemlerinin" zorunlu hale getirilmesi talep edilirken, otomatik içerik filtreleri ve ebeveyn kontrol sistemlerinin opsiyonel olmaktan çıkarılması gerektiği vurgulandı. Özellikle yapay zeka destekli denetim uygulamalarının devreye sokulmasıyla, çocukların yetişkin içeriklerine erişiminin önüne "aşılması zor" engeller konulması planlanıyor.
FENOMENLERE ETİK AYARI VE TELEFONLARA 'FABRİKA ÇIKIŞI' KİLİT
Rapor, Alanya da dahil olmak üzere tüm Türkiye'de milyonlarca takipçisi olan sosyal medya fenomenlerini de mercek altına alıyor. İçerik üreticileri için katı etik kuralların belirlenmesi istenirken, teknoloji devlerine de yeni ödevler veriliyor. Buna göre, piyasaya sürülen cep telefonlarında çocuk koruma paketlerinin ve güvenlik ayarlarının "standart özellik" olarak sunulması hedefleniyor. Çocuk haklarını ihlal eden, yeterli denetimi sağlamayan ve kurallara uymayan platformlara yönelik yaptırımların caydırıcı seviyede artırılması gerektiğinin altı çiziliyor.
OKULLARDA ZORUNLU DERS VE SUÇA SÜRÜKLENENLER İÇİN YENİ MODEL
Dijital önlemlerin yanı sıra eğitim sisteminde de köklü değişiklikler öngörülüyor. Okul öncesinden başlayarak tüm kademelerde, çocukların haklarını öğrenebileceği ve şiddetsiz iletişimi benimseyeceği derslerin zorunlu müfredata eklenmesi tavsiye edildi. Öte yandan, suça sürüklenen çocuklarla ilgili "alarm veren" tabloya karşı uzman sayısının artırılması, rehabilitasyon süreçlerinin güçlendirilmesi ve bu çocukların topluma yeniden kazandırılması için mevcut projelerin genişletilmesi gerektiği raporda net bir dille ifade edildi.




