Pazar günü Hambal Kerim dayımın Nuri'nin oğlu Hasan beni aradı, "Emmi hazır ol, Manavgad'a dooru gediceez" dedi. Obalı Kerim Gözel'in oğlu, mutaayit Yılmaz Gözel, merhum Halis Hatıpoğlu'nun Mustafa, bi de Tosmurlu Mustafa Bacak beni aldılar, yola çıktık. Yangın yellerine de vardık. Bi ciğer acısı. Her yer veran olmuş. Allah geçmiş etsin, bitaa göstermesin. Beni Gündoğdu'da bi otele götürdüler. A gardaşım bi elamat, bi gıyamat bi otele geldik. Meğer otel Obalı merhum Tamer Gözel varıdı, marangozluk yaparıdı, soona çog uzun seneler İzmir'de çalışdı, imanı gevredi, çog çalışgan bi adamıdı. Onun oolu Rıdvan'ın da ortaa olduu böyük bi şirketinimiş. Bu Rıdvan Alanya'dan 13 yaşında ayrılmış. Çepde bi bangunut yok, Antalya'ya çalışmaya getmiş. Kılima tamirci çıraklıından böyük işadamlıına yükselmiş. Memleketin her yanında böyük işler yapıyoru. Tam bi hayır adamı. Alanya'ya çok maraklı, ayilesine, geçmişine, geleneklerine çog bağlı bi gardaşım. Biziile bi ilgileniverdi, ilanın eti guşun südü, ne varısa suya dökdü. Cavıllar serilivermis keyif ediyollar. Ben bu gardaşımıla gurur duydum. Bizim oğlanlara birer meşe odunu vuruveresim geldi. Bizikinlerde heç iş havası yok. Rıdvan gardaşım memleketine çok hayır da yapıyoru. Allah öörünü çovaltsın. Gendine burdan çog teşeggür ediyoruyun. Ben de avrada birki tavık kesdirip bu davetin altında galmaacaan.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.