ANTALYA Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, site yönetiminde meydana geldiği iddia edilen “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarına ilişkin yerel mahkeme kararları hakkında yapılan istinaf başvurularını değerlendirdi. Dosya, başvuru süreleri ve suç tarihleri incelenerek iki başlık altında karara bağlandı.
İSTİNAF BAŞVURULARI REDDEDİLDİ
Sanıklar H.İ., A.A.Ü., G.Ö., Z.N. ve Y.T. ile sanık S.K.’nin istinaf talepleri incelendi. Mahkeme heyeti vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; “Sanıkların üzerlerine atılı ‘Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma’ suçundan mahkumiyetlerine dair mahkemenin kabul ve uygulamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından CMK'nın 280/1-a Maddesi gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine” kararını verdi.
İKİ SANIK HAKKINDA VERİLEN HÜKÜM BOZULDU
Sanıklar S.Ç. ve D.Y. hakkında yapılan istinaf başvurularında ise farklı bir sonuca ulaşıldı. Daire, suçun ancak kasten işlenebileceğine dikkat çekerek, sanıkların denetim kurulu üyesi oldukları dönemde diğer sanıkların eylemlerine katıldıklarına dair delillerin kararda açıkça ortaya konulmadığını belirtti. Mahkemenin, sanıkların görevlerini yerine getirmemelerini suçun işlendiğine kanıt olarak kabul etmesinin hukuki olmadığı vurgulandı. Bu nedenle, söz konusu iki sanık için verilen mahkûmiyet kararının hatalı olduğu belirtildi. Kararlar, 26 Kasım 2025 tarihinde oy birliği ile alındı.
‘NİTELİKLİ OLARAK GÖREVİ SUİİSTİMALDEN SUÇLU BULUNDULAR’
Çimtur Devremülk ve site yönetimi Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi’nin kararını sosyal medya üzerinden şu sözlerle duyurdu: “Sevgili dostlar, bu sabah avukatımızdan gelen bir haberle güne mutlu başladık. 2019-801 esas nolu dosyada birinci derece mahkemesini kazandık, karşı taraf karara itiraz etti ve üst mahkemeye taşıdı. Üst mahkeme ilk derece mahkemesinin kararını kesin ve yargı yolu kapalı olarak onadı. 2016 ve öncesinde yöneticilik yapanların hepsi nitelikli olarak görevi suiistimalden suçlu bulundu. Sizlerle de paylaşmak istedik. Eski dostlar bilir, yeni dostlara da kısa bir bilgilendirme olsun. 1980’li yılların sonunda ülkenin ilk devremülk sistemi olarak, örnek proje kapsamında yapılan Çimturumuz, 2011 yılında şu an hala (kısa bir süre sonra azledilmek zorunda) Türk-İş Genel Sekreteri ve Çimse-İş sendikası başkanı olan Z.N. ve ekibinin Çimtur yönetimine gelmesiyle bakımsızlaştı. Bunu kasıtlı ve rant için yapılan planlı bir kötülük olduğunu 2016 yılında anladık ve sayısı bine yaklaşan duyarlı dostlarımızla bir mücadele başlattık. Suç duyurularında bulunduk, davalar açtık ve yönetimi de bu aşamada 2017 yılında sabah 08.00 den gece 03.00’e kadar süren olaylı bir genel kurulla aldık.
‘ARTIK 2 HANELİ BİR APARTMANA BİLE YÖNETİCİ OLAMAYACAKLAR’
Davadan vazgeçmemiz için tehdit edildik, dayak yedik, adliyeden kovulduk, üstümüze silah çekildi, ofisimiz basıldı… Yaşamadığımız kalmadı ama asla bir adım geri atmadık. Kendi adıma belki yüzden fazla dava açıldı ama en önemsediğim buydu. Şükür bugün kesinleşti ve Çimturumuza bilerek, planlayarak, kötü niyetle zarar veren bütün eski yöneticiler TCK ilgili hükümlerince ceza aldı. Artık 2 haneli bir apartmana bile yönetici olamayacaklar. Mücadelemiz daha bitmedi, aynı azimle hep beraber devam…” denildi.
YENİ ALANYA YAZMIŞTI
Okurcalar Mahallesi, Karaburun Koyu'nda bulunan Çimtur Tatil Sitesi sakinleri Yeni Alanya'ya konuşmuş ve evlerinin zorla kendilerinden alınmaya çalışıldığını iddia ederek "Bizler yokken balyozlarla evlerimize zarar verilmiş" demişlerdi.
'MAFYA GÖZ KOYMUŞ DURUMDA'
2017 Ocak ayında site yönetimini devralan Serap Baypınar "Arazimiz ve sitemize arazi mafyaları göz koymuş durumda. Öyle ki, evleri boşaltmamız ve burayı terk etmemiz için bizler burada değilken evlerimize girip balyozlarla kırarak, sözde kentsel dönüşüm için örnekler alınmış. Arazi çok kıymetli bir yerde olduğu için arazi mafyasının eliyle rant sağlanmaya çalışılıyor" demişti.
'VERİLEN AİDATIN KARŞILIĞI ALINAMADI'
İddiaların hala arkasında olduğunu belirten Çimtur Devremülk ve 123/1 parsel site yöneticisi Recep Göçer de, haziran ayında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden, alınan numunelerin hatalı ve eksik olduğu, dolayısıyla karot alma ve sıyırma işleminin tekrarlanacağını öğrendiklerini ifade etti. Göçer, sözlerini şöyle sürdürmüştü: "Çimtur Tatil Sitesi 1989 yılında Abdullah Dündar Uluğkay tarafından 4 parsel üzerine ve toplam 58 bin metrekare üzerine kuruldu. Sitede 127 tanesi devremülk olmak üzere 426 bağımsız bölüm bulunuyor. Toplam malik sayısı 3 bin civarında. Site 2000 yılına kadar Çimtur Anonim Şirketi tarafından yönetildi ve bu zaman zarfında Çimtur Tatil Sitesi bölgenin ve ülkenin en güzel ve en prestijli tesisi olma özelliğini taşıyordu. 2000 yılında beklenmedik şekilde hisse çoğunluğu ve site yönetimi Çimse-İş Sendikası'na geçti. Bu tarihten itibaren Çimtur Tatil Sitesi'nde yetersiz hizmet ve yönetim zafiyetinden dolayı gerileme başladı. Buna bağlı olarak da mülkler sürekli bir değer kaybına uğratıldı. İnsanlar çok yüksek aidat ödemek zorunda bırakıldıkları gibi verdikleri aidatın karşılığını alamadı. Çimse-İş hem sitenin, hem de devremülklerin yöneticisi konumunda. Örnek olarak 2016 yılı için mülklerin yıllık aidatı 2 bin TL ve devremülklerin aidatı hisse başı yıllık bin 250 TL. Her bir devremülk dairesinin 22 paydaşı var ve 598 bin TL gibi müthiş bir aidat tahsilatı gerçekleşiyor.
'HAKLARI HİBE ETMEK İÇİN BASKI YAPILDI'
2013 yılından itibaren hizmetler hemen hemen sıfır noktasına kadar indi ama aidat tahsilatı aynen devam etti. Genel kurullarda malikler konuşturulmadı. Hesap verilmedi ve üstüne üstlük tartaklandı. Bunun en yakın şahidi Dündar Uluğkay. Devremülk maliklerine ısrarla binaların yıkılacağı söylenerek haklarını hibe etmeleri konusunda baskı yapıldı. 2015 yılında Çimse-İş 126/26 No'lu parseldeki binaları yıkarak 5 bin metrekarelik alana daha sonra belediye ihalesinden 387 metrekare daha kattı ve şaibeli şekilde 9 bin 500 metrekare alana yayıldı. 9 katlı otel inşaatına başlandı. undan sonrası daha ilginçleşti. Aynı yıl site ve devremülk yönetim kurulu başkanı Z.N. görevi H.İ. isimli şahsa devretti. Otel inşaatını yapan A. İnşaat firması H.İ’nin. H.İ., aynı yılın sonunda Ö. İnşaat Ltd adlı bir şirket kurdu. Şirketi yanında çalışan, şoförlük ve çaycılık yapan M.D. adlı çalışanın üzerine yaptı. Hemen aynı günlerde Çimse-İş Sendikası sürpriz bir şekilde tüm hisselerini Ö. İnşaat firmasına devretti. Bu firma vakit geçirmeden geri kalan 3 parselden 123/1 No'lu parsele risk analizi yaptırdı ve parselde bulunan binalara riskli yapı şerhi kondu.”



