Sınırlar koymak, hayatlarımızın denetimini ele alabilmek demektir der Henry Cloud, Sınırlar kitabında.
Türkiye'de, haberlerde ve ya herhangi bir sokakta gördüğümüz kavgaların başlangıç cümlesi nedir?
"Sen kim oluyorsun", "Sen kimsin", "Asıl sen kimsin" ile başlayan yüksek sesler ve devamı tahmin edebilirsiniz.
Bizler belki küçük yaşta, belki ilerleyen zamanlarda sınır koymak ve bunu uygulamakta zorluk yaşıyoruz. Ait olduğumuz toplum ve kültür ile sınırlar ince bir çizgi ile kesilmiş durumda.
Herkesin birbirinin sınırına kolayca müdahale edebildiği ilişki türü bizim için normal hale gelmeye başladı. Bu da bizi ve hayatımızı farkında olmadan olumsuz olarak etkilemekte ve kişilerarası iletişimizi sınırlamaktadır.
İsteklerimizi, tepkilerimizi açık bir şekilde ifade edebilmekten çekindiğimiz için sınır koymakta zorluk yaşıyoruz. Bu öğrenilmiş bir davranış olduğu içinde sanki yaptığımız zaman kendimizi 'bencil' ve 'kötü' hissediyoruz. Bunun devamı ise kendimize olan öz saygımızı ve şefkatimizi yitirmemize neden olarak aslında olayın öznesi olan bizi daha olumsuz bir şekilde etkiliyor.
Bilmemiz gereken en önemli şey sınır koymak ve sınırlarımızın olmasının kurduğumuz tüm ilişki türlerinde daha sağlıklı, etkin ve verimli ilerlememizi sağlar.
Bunu yaparken öncelikle ne istediğimizi ve ya istemediğimizi net bir şekilde karşı tarafa suçlayıcı, ima edici bir dil kullanmadan açıkça ifade edebilmeliyiz.
Anlattığımız ve ya belirlediğimiz eylemleri ifade ederken ben dili kullanmalıyız.
'Ben' dili, bireyin karşılaştığı davranış ve durum karşısında bireysel tepkisini, kendi duygu ve düşüncelerini açıklayan ifade şeklindir. Kendimizi 'ben' merkezli cümlelerle anlattığımız zaman karşımızdakini incitmemiş, fakat kendi mesajlarımızı da vermiş oluruz.
"Sen" dili suçlama içerir ve karşımızdaki kişi doğal bir savunmaya geçer. Dolayısıyla sonuç anlaşılamama, tartışma, kavgaya kadar gidebilir. Sen ve ben diline örnek vermek gerekirse;
- Sen dili: Örn: "Sen hatalısın! Çok yanlış davranıyorsun!"
- Ben dili: Örn: "Senin bu davranışın beni incitti, üzüldüm!" şeklindedir.
Sınırlara sahip olmak, amacı olan bir yaşam sürmektir. Kimse bizim fiziksel, duygusal vb. herhangi bir sınırımızı kendisine göre müdahale edemez.
Seçimlerinizin sonuçlarına katlanması gereken bizleriz. Sonuçta mutlu olmanızı sağlayacak seçimleri yapmanızı engelleyen kişi gene siz olabilirsiniz.
Varlık ve benlik sınırı, hayır diyebilen, ne istediğini ve ne istemediğini iyi bilenlerin inşa edebildiği, yaşam kalitesini arttıran güçlü ve özel bir alandır.
Kendi sınırlarınızı bulmak için tepki de bulunmalısınız, ancak onları bulunduktan sonra bağımsızlığınızı kullanarak doğası kötü olanın içinize girmesine izin vermemeliyiz.
Sınırlar...
F. Zehra Okşar
Yorumlar
Trend Haberler
Antalya escort faciası: 1 ölü
Son dakika! Alanya'da sahilde bulunan genç kız cesedinin kimliği belli oldu
Antalya'da devasa miras sahiplerini buldu: 6 milyar dolar 3 mirasçıya kaldı
Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Akbaş'ın acı günü
Son Dakika! Alanya Belediyesi'ne haciz şoku
Alanya esnafının içler acısı durumu: 'Kesinlikle ertelenemez'