Merhaba değerli okuyucularım… Bundan sonra haftada bir gün insan, toplum, idare, devlet, millet, vatan mefhumları etrafında memleketimiz ve dünyadaki gelişmeler konusunda görüş ve fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. Dileğim, görüş ve düşüncelerimle...
Merhaba değerli okuyucularım…
Bundan sonra haftada bir gün insan, toplum, idare, devlet, millet, vatan mefhumları etrafında memleketimiz ve dünyadaki gelişmeler konusunda görüş ve fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. Dileğim, görüş ve düşüncelerimle sizlerin inanç ve düşünce dünyanızın dışında kalmamam. Sizlerin beklentilerine tercüman olmak en büyük hassasiyetim olacaktır.
Allah’ımız kendisinin bilinmesi, tanınmasını murat etmiş ve insana bu şerefli misyonu yüklemiştir. Tüm yarattıklarını da insanın etki ve ilgi alanına tahsis etmiştir. Diğer bir ifade şekline göre de emrine vermiştir. Bunun karşılığında da hesap verme sorumluluğunu da insana yüklemiştir. Sonucunda da insanın kendisini “la yüs’el” görmemesi bilincinin gelişmesi gerekmektedir.
Rabbimiz insanı yaratmış, ona dilediği gibi hareket özgürlüğü ve iradesi vermiştir. Bununla birlikte vücut ülkesine, kötülüklerin merkezi ve insan iradesini hata ve suç işlemeye yönelten nefis diye bir güç merkezi ve iyiliklerin üretildiği, insanı iyiliklere ve Allah’ın istediği fiil ve işlere yönelten ruh diye bir merkez vermiştir.
Yine insanı yaratıp dünyada muhatap aldığı insanın içine, yarattığı tüm alemleri dürüp koymuştur. Bunun sonucunda insan, dış dünyada 50-100 kilo ağırlık ve 120-220 santim boyda bir varlık olarak gözükse de, iç dünyası matematiksel olarak sonsuz derinlikte bir varlık olarak ortaya çıkmaktadır.
Yaratılış misyonunu bilen ve bunun gereği ile ilgili tasa taşıyan bir insanın sonsuz güzellikleri bulabileceği iç dünyası ile meşgul olmak, nefsini terbiye etmek, ruh merkezindeki güzellikleri vücut ülkesine hakim kılmak yerine, küçücük dış dünya ile gündemini doldurmasının büyük kayıp olduğu açıktır.
Seçime doğru hızla ilerlenen günümüzde niçin yukarıdaki konuları yazdığımı düşünebilirsiniz.
Siyasetin varmak istediği sonuç konusunda değişik görüşler ileri sürülebilir. Bence siyasetin hedefi de, varmak istediği sonuç da, malzemesi de, icra edeni de insandır. Yukarıda belirttiğim pozitif değerler dünyasını esas almayan bir siyasetin değerli ve övgüye layık olmayan bir siyaset olduğunu düşünüyorum.
Güncel siyaset ve önümüzdeki seçim konusu ile gelecek yazılarda birlikte olmayı umuyorum.