UYUŞTURUCU ile mücadele konusunda geniş kapsamlı bir çalışma yapan ve parti binasında sunum gerçekleştiren Baysal’ın analizi şu şekilde:
UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE
Uyuşturucu nedir? Nasıl mücadele edilmeli?
Genel ve geniş anlamıyla uyuşturucu ya da psikoaktif maddeler; kullanıldığında merkezi sinir sistemini (beyin ve omurilik) etkileyerek kişinin ruh hâlinde, algısında, davranışlarında ve bilinç düzeyinde değişikliklere neden olan kimyasal maddelerdir. Fiziksel veya psikolojik bağımlılık potansiyeline sahiptirler.
2015 yılında esrar, eroin ve kokain gibi maddeler 54 ilde görülürken, son 10 yılda metamfetamin ve sentetik bonzai türü uyuşturucu maddeler de eklenmiş; bu maddeler yaygınlaşarak 81 ilin tamamında rekor kullanım seviyelerine ulaşmıştır.
Olayı Alanya’mız açısından değerlendirecek olursak; kozmopolit nüfus yapısına sahip ilçemizde, dengesiz ve orantısız gelir dağılımının yol açtığı ruhsal ve psikolojik sorunlar, insanları bu maddelerde çare aramaya itmiştir. Özenti, eğitimsizlik ve cehalet ne yazık ki kullanımı en üst seviyelere taşımıştır.
Alanya’da son bir yıl içinde jandarma ve emniyet birimlerince yapılan operasyonlarda;
Esrar: 5 kilo 420 gram
Metamfetamin: 4 kilo 137 gram
Sentetik (bonzai): 25 kilo 150 gram
Kokain: 1 kilo 72 gram
Sentetik/ecstasy hap: 7 bin 269 adet
Eroin: 19,34 gram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir.
1 Temmuz 2025 – 13 Ekim 2025 tarihleri arasında yaklaşık 3 aylık süreçte 210 operasyon yapılmış, 317 kişi yakalanmış ve 48 kişi tutuklanmıştır.
10 yıl önce 25–29 yaş aralığında olan uyuşturucu kullanma yaşı, günümüzde 5–14 yaş aralığına kadar düşmüştür.
Uyuşturucu kullanımının zararları
Kalp, karaciğer, beyin ve omurilik gibi organlarda kalıcı hasarlara yol açar; AIDS, Hepatit B gibi bulaşıcı hastalık riskini artırır ve aşırı dozda kullanım ölüme sebep olur.
Depresyon ve psikoz gibi ciddi ruh sağlığı sorunlarını tetikler ve ağırlaştırır.
Bağımlı bireyin iş, okul ve sosyal yaşamda başarısız olmasına ve üretkenliğini kaybetmesine neden olur.
Ekonomik ve sosyal maliyetler
Uyuşturucu kullanan veya temin eden kişiler, bağımlılıklarını finanse etmek için gasp ve hırsızlık gibi suçlara daha fazla eğilim gösterir; zamanla birer suç makinesine dönüşebilirler.
Uyuşturucu ticareti, organize suç ve terör örgütlerinin en önemli finansman kaynaklarından biridir. Bağımlılık ve buna bağlı hastalıkların tedavisi, devlete ve ailelere ağır mali yükler getirmektedir.
Aile ve gençlerin korunması
Uyuşturucu bağımlılığı; aile içi şiddet, boşanma, ihmal ve terk edilme gibi ciddi sorunlara yol açarak aile birliğini parçalar.
Gençler, uyuşturucunun hedefindeki en savunmasız gruptur. Mücadele, onları bu tehlikeden koruyarak sağlıklı ve potansiyelini gerçekleştiren bireyler olarak yetişmelerini sağlar.
Kısacası uyuşturucu ile mücadele; bireylerin yaşam hakkını, toplumun huzurunu, güvenliğini ve geleceğini korumak için zorunlu ve ahlaki bir görevdir.
Koruyucu ve önleyici yaklaşımlar
Uyuşturucunun etkileri, riskleri ve sonuçları hakkında yaşlarına uygun, açık ve dürüst şekilde konuşun; bu konuyu tabu olmaktan çıkarın.
Çocuğunuzu yargılamadan dinleyin. Okulda ve arkadaş ortamında yaşadığı sorunları ve baskıları anlamaya çalışın.
Çocuğunuza değerli ve sevilen biri olduğunu hissettirin. Unutmayın, güçlü bir aile bağı dışarıdaki olumsuz etkilere karşı en güçlü kalkandır.
Uyuşturucu maddelerin bilimsel ve fiziksel olarak vücutta bıraktığı kalıcı etkileri somut örneklerle anlatın; “hayır” demeyi öğretin.
Çocuğunuzun ilgi ve enerjisi doğrultusunda spor, sanat ve müzik gibi sosyal aktivitelere yönlendirin. Boş zaman aktiviteleri, riskli ortamlardan uzak durmasını sağlar.
Çocuğunuzun kimlerle vakit geçirdiğini bilin. Baskıcı olmadan ilgili ve dikkatli bir şekilde takip edin. Uyku düzeninde, okul başarısında veya ruh hâlinde ani ve açıklanamayan değişiklikler varsa doktora başvurmaktan çekinmeyin.
Uyuşturucu ile mücadele ve yardım hattı ALO 191’dir. Yardım istemekten çekinmeyin.
Unutmayın, önleme her zaman tedaviden daha kolaydır. Çocuklarımızı güçlü, özgüvenli ve bilinçli bireyler olarak yetiştirmek, uyuşturucu ile mücadelenin en etkili yoludur.
Çocuklarımız bizim ve ülkemizin geleceğidir. Çocuklar sermaye, torunlar ise gelecektir, umuttur. Sermayemize ve geleceğimize sahip çıkmak; onları “güzel ve iyi” insan olarak yetiştirmekle mümkündür. Uyuşturucu illeti ne güzellik tanır ne de iyilik bilir; kötülükten beslenir. Evlatlarımızı her türlü kötülükten korumanın en etkili yolu ilgi, alaka, sevgi ve güzel ahlaka yönlendirmektir.
Çocuklarımıza sahip çıkmak; geleceğimize ve ülkemize sahip çıkmaktır. Bu, her birimiz için kutsal bir görevdir. (Gülser YİĞİT)
