Ankara’da darbedildiği iddia edilen 18 aylık Melek Adıgüzel’in ölümüne ilişkin davada, babaya verilen ceza tartışma yarattı. Mahkeme, “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan 11 yıl 8 ay hapis cezasına hükmetti.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Ankara’da yaşayan Zeynep ve Ünal Adıgüzel çiftinin en küçük çocuğu olan 1,5 yaşındaki Melek Adıgüzel, 18 Mayıs 2024’te kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Küçük çocuğun ölümünün şüpheli bulunması üzerine başlatılan soruşturmada aile, ilk aşamada “aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali” kapsamında serbest bırakıldı. 22 Temmuz 2024 tarihli Adli Tıp raporu ise ölüm nedeninin “künt batın travmasına bağlı iç organ hasarı ve iç kanama” olduğunu ortaya koydu. Bu tespit üzerine Adıgüzel çifti yeniden gözaltına alındı ve tutuklandı. Olay, kamuoyunda “bebek ölümü davası” olarak geniş yankı uyandırırken, özellikle çocuk istismarı davalarında verilen cezalar tekrar tartışma konusu oldu.
BABANIN SAVUNMASI
Karar duruşmasına tutuklu sanık Ünal Adıgüzel ile taraf avukatları katıldı. Adıgüzel, son savunmasında yalnızca bir kez vurduğunu iddia ederek, “Tıraş ettirmek istemediği için sinirlendim. Bir kez vurdum, başka hiçbir şey yapmadım. Beraatimi talep ediyorum” dedi. Savunma, duruşma salonunda aile içi şiddet, darp sonucu ölüm ve küçük çocuklara yönelik istismar vakalarında verilen cezaların yeterliliği tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
MAHKEMEDEN TAKDİRİ İNDİRİM
Mahkeme heyeti, sanık Ünal Adıgüzel’i “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan önce 14 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ancak “takdiri indirim” uygulanarak ceza 11 yıl 8 ay olarak belirlendi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz yargılanan anne Zeynep Adıgüzel ise delil yetersizliği gerekçesiyle beraat etti.
TEPKİLER BÜYÜYOR
Kararın ardından sosyal medyada tepkiler büyürken, vatandaşlar özellikle “çocuk ölümlerinde verilen indirimli cezalar” konusunda eleştirilerini dile getirdi. “18 aylık bebeğin ölümü davasında verilen ceza yeterli mi?” ve “takdiri indirim uygulamaları kaldırılmalı mı?” tartışmaları yeniden gündeme taşındı. Olay, Türkiye genelinde çocuk koruma yasaları ve cezai yaptırımların yeterliliği konusunu bir kez daha gündeme getirdi.
Kaynak: DHA





