Yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte su sporlarına ve su parklarına olan ilgi arttı. Gerek eğlenceli vakit geçirmek, gerekse serinlemek amacı ile yapılan bu sosyal faaliyetler eğer kontrolsüz bir şekilde yapılırsa sonucu çok tehlikeli boyutlara...

Yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte su sporlarına ve su parklarına olan ilgi arttı. Gerek eğlenceli vakit geçirmek, gerekse serinlemek amacı ile yapılan bu sosyal faaliyetler eğer kontrolsüz bir şekilde yapılırsa sonucu çok tehlikeli boyutlara varabilmektedir. Su zaten yapısı gereği kaymaya ve düşmelere neden olabilmektedir. Bir de bunu kontrolsüz ve hızlı hareket edilen bir ortamda düşündüğümüz zaman sakatlıklar ve kazalar kaçınılmaz olmaktadır. Evlerde bile en sık kazaların ve kırıkların yaşandığı yer, suyun bol olduğu banyolardır.

Alanya'da havuz çevresindeki kaydıraklar, deniz içi su sporları ve Dim Çayı içindeki faaliyetler geçmişten günümüze bir çok kazaya ev sahipliği yapmıştır. Bu kazalar genelde kırık ağırlıklıdır. Kırıklar eğer kol ve bacaklarda ise bir şekilde iyileşme sağlanabilmektedir. Ancak bu kırıklar omurga bölgemizdeki herhangi bir seviyede ise bu, omurilik felci ile karşı karşıya kalmışsınızdır demektir.

Bel, sırt veya boyun bölgesindeki omurga kırıkları eğer omuriliğe hasar verirse, hasar gören seviye ve hasarın şiddetine göre farklı semptomlar ortaya çıkabilir. Havuz ve deniz kaynaklı kazalarda en sık boyun omurilik yaralanmaları karşımıza çıkar.

OMURİLİK YARALANMASI NEDİR?

Omurilik, kemikten kanalın içinde korunaklı bir durumda olduğu halde, düşme, çarpma, ezilme veya kırık gibi travmalardan zarar görebilir ve bunun sonucunda “omurilik yaralanması” dediğimiz durum ortaya çıkar. Böylece beyinden gelen duyu ve hareket iletilerinin, o seviyenin altındaki vücut kısımlarına ulaşması engellenir ve bağlantı kopar. Omurilik hasarı bel ve göğüs kısımlarında ise her iki bacakta birden kuvvet kaybı olur ve buna “parapleji” adı verilir. Omurilik hasarı boyun bölgesinde ise hem kollarda hem de bacaklarda kuvvet ve hareket kaybı görülebilir ve “tetrapleji” olarak adlandırılır.

Ciddi bir yaralanma geçiren hastalara yapılan ilk müdahale çok önemlidir. Böyle bir durumda, yetkili tıbbi yardım ekibi gelinceye kadar beklenmeli ve hasta kaza yerinden en yakın hastaneye nakledilirken bel ve boyun bölgesi uygun şekilde tespit edilmelidir.

Erken devrede ameliyatın gerekli olup olmadığı değerlendirilir. Ameliyattan sonraki dönemde ise mümkün olduğu kadar erken, hastanın henüz yatağa bağlı durumda olduğu günlerden itibaren fizik tedavi ve rehabilitasyona başlamak gerekir. Hastalarda görülebilen tıbbi sorunların başlıcaları şunlardır :

- Solunum Problemleri: Özellikle tetraplejik hastalarda görülür ve yakından izlenmesi gerekir.

- İdrar yolu sorunları: Enfeksiyon ve taş oluşumu sık görülür. Hastanın sıvı alımının ve idrar çıkışlarının düzenli olması çok önemlidir.

- Kas ve eklem sorunları: Hareket ve güç azlığına bağlı olarak kaslarda incelmeler, eklemlerde ise sertlik ve kireçlenmeler olabilir. Bunları önlemek için uygun egzersizlerin yanı sıra bir takım yardımcı cihazlar da kullanılabilir.

Sosyal ve psikolojik sorunlar: Ciddi yaralanma geçiren her hastada olduğu gibi omurilik hasarlı hastaların da psikolojik desteğe ihtiyacı vardır.

Omurilik hasarı geçiren bir hastanın rehabilitasyonu uzun ve zorlu bir süreci içerir. Son yıllarda adından çok bahsedilen kök hücre tedavileri henüz araştırma evresindedir. Hastanın yatış pozisyonu çok önemlidir. Duyu kaybı nedeniyle, fazla basınca uğrayan yerlerde kolayca yaralar açılabilir. Bası yarası denen bu sorundan korunmak için hastanın yatak içindeki pozisyonu belli aralıklarla değiştirilmelidir. Basıncı azaltmak için özel yataklar ve minderlerden yararlanmak da mümkündür, Ayrıca duyu kaybı varsa banyo yaparken sıcak su musluğunun fazla açık olmamasına dikkat edilmelidir.

Sürekli yatmak zorunda kalan hastaların kaslarında incelme, eklemlerde ise sertlikler oluşması riski vardır. Bu nedenle henüz ayağa kalkamayan hastalarda yatak içinde pasif egzersizlere bir an önce başlanmalıdır.

Omurilik hasarının erken döneminde hastanın kol ve bacak kasları tamamen gevşek durumdadır.

Mevcut durumu korumak ve daha ileri seviyelere ulaşabilmek için muhakkak profesyonel destek alınız...