Kaya, resmi verilerin halkın gerçek yaşamından tamamen koptuğunu ve iktidarın dar gelirliyi kaderine terk ettiğini vurguladı.
Kaya, TÜİK'in aylık yüzde 0,87 ve yıllık yüzde 31,07 olarak açıkladığı enflasyon rakamlarının, ne ekonomistlerin ne de vatandaşın beklentisini karşılamadığını, aksine gerçekliği yansıtmadığını belirtti: "Ekonomistlerin bile yüzde 1,31 beklediği bir ayda, TÜİK'in yüzde 0,87 gibi bir rakam açıklaması, bu kurumun artık görevinin 'enflasyonu ölçmek' değil, 'iktidarı kurtarmak' olduğunu kanıtlamıştır. Bağımsız kuruluş ENAG'ın yüzde 56,82 yıllık enflasyonunu gören, İstanbul'da yüzde 38,28 enflasyonla boğuşan milletimize bu yüzde 31,07'lik masalı anlatıyorlar. Açıkça söyleyelim: Bu rakamlar hayal ürünüdür!"
MAAŞLAR DEĞİL, YOKSULLUK SINIRI UÇUYOR
Muharrem Kaya, memur, emekli ve asgari ücret artışlarının yoksulluk karşısındaki çaresizliğini çarpıcı rakamlarla ortaya koydu:
"5 aylık kümülatif yüzde 11,21 enflasyon artışı üzerinden SSK ve Bağ-Kur emeklisine yüzde 11,20 zam reva görülüyor. Bu zamla en düşük emekli maaşı 18 bin 772 TL olacakmış. Ancak açlık sınırı 30 bin 061 TL'ye dayanmış durumda! Emeklinin maaşı, daha eline geçmeden açlık sınırının 11 bin 289 TL gerisinde kalıyor. Bu, emekliye 'aç kalmaya devam et' demektir!"
"Memur ve memur emeklisine yüzde 17,55 zam müjdesi veriyorlar. Peki, yoksulluk sınırı 92 bin 238 TL'ye çıktığında, bu zam hangi derdine derman olacak? Dört asgari ücreti geride bırakan yoksulluk karşısında, memur ve emekli maaşları pul olmuştur."
"Asgari ücret tahmini 28 bin 971 TL olarak hesaplanıyor. Bu rakam, tek bir kişinin açlık sınırını bile karşılamazken, asgari ücretlinin bir aileyi geçindirmesi bekleniyor. Bu vicdansızlıktır!"
KİRACILARA yüzde 35,91 TOKADI
Kaya, konut ve kira artışlarına da dikkat çekerek, enflasyonun en büyük darbeyi barınma maliyetine vurduğunu belirtti: "Gıda ve ulaştırma artışları tavan yapmışken, barınma maliyetindeki yıllık artışın yüzde 49,92 olduğunu görüyoruz. On iki aylık ortalamaya göre belirlenen kira artış oranı yüzde 35,91! Vatandaşa 'ev bulamıyorsan çadır kur' dercesine, kira artışlarını frenleyemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız."
‘2026 YILI DAHA BÜYÜK SIKINTILARLA GEÇECEK’
Muharrem Kaya sözlerini, iktidara yönelik ağır bir eleştiri ve vatandaşa yönelik karamsar bir uyarıyla sonlandırdı: "Çalışanlar ve emekliler maalesef 2025 yılını nasıl bir konfor içinde geçirdilerse, 2026 yılı daha büyük sıkıntılarla geçecek. Bu iktidarın emeklilerin ve dar gelirlilerin halinden anlamasını beklemek, sadece hayal kırıklığı yaşatır. Geleceğe dair hiçbir beklenti içinde olmayın! Çünkü parti kursalar iktidar olacak kadar büyük bir kitle, yani bu dar gelirli vatandaşlarımız, iktidarın umurunda değil."
Muharrem Kaya, iktidarı uyguladığı ekonomi politikaları nedeniyle eleştirirken, halkın alım gücünün erimesinin ana sorumlusunun bu politikalar olduğunu vurguladı.





