İNŞAAT Mühendisleri Odası Alanya Temsilciliği ile Alanya Ticaret Odası iş birliğiyle 22 Kasım 2025 Cumartesi günü “İnşaat Mühendisi, Mimar ve Müteahhitlerin Hukuki Sorumlulukları” konulu bir seminer düzenlendi. Seminere Avukat, Yüksek İnşaat Mühendisi Dr. Levent Mazılıgüney konuşmacı olarak katıldı. Mazılıgüney, sunumunda dünyada ve Türkiye’de doğal afetlerin artış eğiliminde olduğuna dikkat çekerek, Alanya’nın deprem riski taşımadığı yönündeki yaygın kanaatin bilimsel gerçeklerle uyuşmadığını vurguladı. Kahramanmaraş merkezli depremde merkez üssünden 190 kilometre uzaklıktaki binaların dahi yıkıldığını hatırlatan Mazılıgüney, Alanya’ya benzer uzaklıkta büyük deprem üretme potansiyeli olan faylar bulunduğuna işaret etti.
Seminerde ayrıca inşaat sektöründeki hukuki sorumluluklara dair önemli başlıklar ele alındı. Türkiye’de müteahhit, mimar, mühendis ve şantiye şeflerinin binalardan yalnızca 15 yıl sorumlu olduklarının sanıldığı, ancak Kahramanmaraş depremlerinde 50 yıllık binaların yıkılması sonucu bu kişilerin hâlâ tutuklu yargılandığı vurgulandı. Zaman aşımının bina yapım tarihinden değil, depremin meydana geldiği tarihten başlatılmasının hukuka aykırı olduğuna dikkat çekildi.
Mazılıgüney, Japonya’da teknik sorumluların 15 yıl sorumluluğu bulunduğunu, Türkiye’de ise mevcut uygulamalar nedeniyle adeta süresiz bir sorumluluk yüklendiğini ve 60–70 yıl sonra yıkılan binalarda bile yapım sürecindeki kişilerin sorumlu tutulduğunu belirtti. Yıkılan binalara ilişkin sorumlulukların mirasçılara dahi geçtiği ifade edildi.
Seminerde, deprem yargılamalarında yetkin olmayan bilirkişilerin hukuka aykırı şekilde suç isnat ettiği; araç ve asansörlerde olduğu gibi binaların da periyodik denetime tabi tutulması gerektiği; kontrolsüz tadilatların taşıyıcı sistemlere zarar verdiği ve belediyelerin bu uygulamalara izin vermemesi gerektiği aktarıldı. Statik hesap ve yapım süreçlerinde daha özenli davranılması gerektiği vurgulandı.
Mazılıgüney, mevcut imar barışlarında deprem güvenliğinin dikkate alınmadığını, devlet ve kamu kurumlarının güvenli yaşam hakkı konusunda sorumlu olduğunu ifade etti. Jeolojik etütlerde yeterli özenin gösterilmemesi ve imar komisyonlarında teknik bilgiye sahip olmayan kişilerin karar verici pozisyonda bulunmasının deprem güvenliğini olumsuz etkilediği dile getirildi. Alanya özelinde ise özellikle 2000 yılı öncesinde yapılmış binalardan başlanarak yapı envanterinin çıkarılması ve deprem master planının hazırlanması gerektiği belirtildi. Seminerin sonunda, gerekli yasal düzenlemelerin yapılabilmesi için müteahhit, mimar ve mühendislerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinin önemine dikkat çekildi. (Gülser YİĞİT)




