ŞİMDİ açıkça bir şeyi belirtmek istiyorum: Alanya'da turizm adına ciddi anlamda güzel fikirler ortaya atan, Alanya'yı geliştirme, değiştirme sürecinde gerçekten güzel fikirlere ve güzel uygulamalara imza atan tek isim Kerim Aydoğan....
ŞİMDİ açıkça bir şeyi belirtmek istiyorum: Alanya'da turizm adına ciddi anlamda güzel fikirler ortaya atan, Alanya'yı geliştirme, değiştirme sürecinde gerçekten güzel fikirlere ve güzel uygulamalara imza atan tek isim Kerim Aydoğan.
Emin olun, eğer Alanya biraz olsun bugüne kadar Aydoğan'ı dinlemiş olsaydı şu anda olduğu noktadan çok üst bir noktada olur, en azından kalitede gözle görülür bir artış olurdu.
Çünkü Aydoğan'ın amacı Alanya'yı tabiri caizse "klas" bir yer haline getirmek ve kendisi şu anda Alanya'nın sadece taşralı turistlerin tercih ettiği bir yer olduğunu, ne yazık ki daha fazlası olamadığını biliyor.
Ancak "böyle gelsin böyle gitsin, biz buna razıyız" kafasına sahip bir insan değil, işte bu nokta kendisini bir çok Alanyalı'dan farklı kılıyor bana kalırsa.
Dün verdiği röportajda gerçekten çok önemli noktalara değinmiş, hatta "zihnimi okumuş" diyebilirim.
Ben de uzun süredir esnafın aynı malları satmalarından (sanki koca Türkiye'de tek bir giyim mağazası varmış gibi aynı kıyafetleri, tek bir hediyelik eşya deposu varmış gibi hepsi aynı eşyaları satıyor, bir de fiyatta fahişlik anlamında birbirleriyle yarışıyorlar sanki biri diğerinden çok daha özel, orijinal bir şey satıyormuş gibi), turisti alışverişe zorlamalarından (kaç kere alışveriş yapmıyorlar diye arkalarından oldukça ağır küfürler eden esnafa şahit oldum, küfür hangi dilde olursa olsun vurgusundan anlaşılabilir küfür olduğu, çok zeki sanıyorlar kendilerini), birbirinin aynısı mallar satan 800 tane işyeri olmasından (az işyeri olmalı ama her birinde orijinallik had safhada olmalı) oldukça şikayetçiyim.
Aynı zamanda kente mimari yenilenmeyi, 90'lı yıllardan kalan caddelere, binalara farklı bir görünüm kazandırmayı öngörüyor Aydoğan. Alanya'nın ambalajını değiştirmenin turist profilinden Alanya'nın diğer tatil beldeleri arasındaki imajına kadar bir çok şeyi değiştireceğini biliyor, o yüzden bunları söylüyor.
Ancak sorun şu ki, Alanya'da Kerim Aydoğan'ı dinleyen yok.
Doğru şeyler söylüyor, konuşuyor ama boşa, duvara konuşuyor.
Sözler icraata dökülmediği, sadece söylendiği şekilde kaldığı sürece o sözleri söylemenin pek bir anlamı yok takdir edersiniz ki.
Bu "dinlememenin" sebebi de yukarıda bahsettiğim "böyle gelmiş, böyle gider, yapacak bir şey yok, uğraşıp da ne yapacağız, zaten yeterli para kazanıyoruz, bozulmayan şeyi tamir etmeye gerek yok" zihiniyeti.
Bu gidişle Kerim Aydoğan daha çok doğru şey söyler.
Ancak dinleyen olmaz.
Üzgünüm ama kafalar böyle olduğu sürece Alanya'nın kaderi bu.