SORU BİR: Dün Alanya'ya gelip kahvaltıda medya ile buluşarak kendini anlatan CHP Antalya Milletvekili Aday Adayı Alican Deveci, 'CHP önseçim yaparak parti içi demokrasiyi işletiyor. Oysa bunu diğer partiler yapmıyor” dedi. Sence, önseçim...

SORU BİR:

Dün Alanya’ya gelip kahvaltıda medya ile buluşarak kendini anlatan CHP Antalya Milletvekili Aday Adayı Alican Deveci, “CHP önseçim yaparak parti içi demokrasiyi işletiyor. Oysa bunu diğer partiler yapmıyor” dedi. Sence, önseçim kararı parti içi demokrasinin göstergesi olabilir mi?

CEVAP BİR:

Hakim nezaretinde yapılıp sonucu yine hakim huzurunda kamuoyuna ve parti tabanına açıklanacak olan önseçim formülü elbette demokrasinin bir göstergesidir. Ancak, Antalya genelinde 40 bin üyesi olan CHP’nin Alanya’da sadece 3 bin üyesi vardır ve bu 3 bin üyenin tamamı Alanya aday adaylarına oy verse bile Alanya’dan aday adayı olan Murat Özçelik, Mevlüt Güven ve Osman Özcan’ın 14 kişilik listeye girmeleri çok uzak bir ihtimaldir. Madem önseçim formülü parti içi demokrasi kılıfıyla servis ediliyor, o halde “Merkez-Doğu-Batı” diye Antalya 3’e ayrılarak seçim yapılsa işte o zaman haktan, hukuktan, adaletten ve parti içi demokrasiden söz edilebilir. Diyeceğim odur ki, bu şartlarda yapılan ve “demokrasi sosuyla servis edilen” bir önseçim, Alanya gibi 3-5 bin üyeli ilçelere haksızlıktan başka bir sistem olmayacaktır.

***

SORU İKİ:

AKP’nin 116 Antalya Milletvekili Aday Adayı mülakat için dün Ankara’daydı. Sence, aralarında 8 Alanya adayının da olduğu bu isimlere “Paralel”ci olup olmadıklarına yönelik sorular yöneltilmiş midir?

CEVAP İKİ:

Güzel soru. Bu konuda Ankara’dan taze gelen son bilgileri hemen paylaşayım o halde.

İddia odur ki… AKP’de milletvekili adaylarını belirleyecek olan mülakat komisyonlarına, “Aday adaylarının Paralel’ci olup olmadıklarını da belirlemeye çalışın, içimize sızmasınlar” talimatı verildi. Partide 6 bin 223 milletvekili adayı, tek tek mülakata alınırken, bu adaylar, illere göre ayrılan ve 48 kişiden oluşan 12 komisyonun önüne çıkıyor, her biri ile en az 20 dakika süren görüşmeler yapılıyor. Mülakat komisyonlarının, kendilerini tanıtan ve soruları yanıtlayan aday adaylarına “Paralel Yapı, Fethullah Gülen, 17-25 Aralık Operasyonu” konularında düşüncelerini sordukları, şüphelenilen adaylar için geçmişte Paralel Yapı içinde olan ancak daha sonra Gülen Hareketi’nden kopan “Ajan” isimlere başvurulduğu ileri sürülüyor.

***

SORU ÜÇ:

Bir gazeteci olarak, hele de yaklaşan genel seçim sürecinde, son günlerde sana en çok yöneltilen ve artık duymaktan bık gelen soru/sorular var mıdır, varsa nelerdir?

CEVAP ÜÇ:

Var, hem de çok. Örnekse, açtığı yürütmeyi durdurma davasında Antalya Bölge İdare Mahkemesi’nin ara karar vermesi üzerine İzmir’den Alanya’ya geri dönen Erhan Özdemir’in yeniden gidip gitmeyeceği, Özdemir’le kimin ya da kimlerin uğraştığı, Özdemir’in sonunun ne olacağı çok sık soruluyor. Ben de müneccim olmadığımı, Özdemir’le uğraşan kişi veya kişiler olup olmadığını bilmediğimi, bilsem de elimde somut kanıtlar olmadığı için bunu yazamayacağımı, ne zaman ki, “Aç bakalım Kutay ses kayıt cihazını, ne varsa sana tek tek anlatacağım” derse ancak o zaman Sayın Özdemir’in ağzından ne çıkarsa noktasına virgülüne dokunmadan aynen yazacağımı söylüyorum. Kısacası, buradan “Özdemir yine gidecek mi?” diye mütemadiyen soran tüm tanıdıklara şu fiks yanıtı verip kurtulmak istiyorum: “Bilmiyorum, bilmiyorum, bilmiyorum.”

***

SORU DÖRT:

Sence 7 Haziran Genel Seçimleri’nin sonucu nasıl şekillenir?

CEVAP DÖRT:

CHP ile MHP’liler alınıp gücenmesin ama görünen o ki, eğer bugün itibariyle seçim olsa AKP yine tek başına iktidar olur. Çünkü, örnekse, her zaman olduğu gibi algı operasyonunu yine muhteşem uyguluyorlar. Örnekse, daha birkaç gün önce, “anne tarafından Alanyalı” olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kendisine yöneltilen “Abdullah Gül siyasete ve AKP’ye dönerse tavrınız ne olur?” sorusuna, “İlla Başbakan olması gerekmiyor. Misal, ağabeylik yapıp TBMM Başkanı da olabilir” demiştir, böylece AKP’nin zaten hazır kıta bekleyen kemik seçmen kitlesinin yanı sıra yüzergezer seçmenin bilinçaltına da “Bakın, biz seçimi yapıp bitirdik, Abdullah Gül’ü aday gösterip seçtirdik, hatta üstüne TBMM Başkanı bile yaptık” mesajı vermiştir.

Peki bir soru da ben sorayım.

AKP’nin bu muhteşem algı operasyonunun, subliminal mesaj bombardımanının zerresi CHP ile MHP’de var mıdır?

Durun, kendinizi boş yere yormayın, ben yanıt vereyim.

Bırakın zerreciği, atom parçacığından bile eser yok. Seçime kalmış 90 küsur gün, fakat ne CHP’den ne de MHP’den benim gibi yüzergezer seçmeni heyecanlandıracak en küçük bir kıpırtı yok.

CHP sürekli laikliğe, MHP ise her daim Vatan-Millet-Sakarya edebiyatına vurgu yaparak AKP’den oy devşirmeye çalışıyor.

Elbette laiklikten de, vatanımızdan da vazgeçmeyiz ama halkın midesine, cebine, ay sonu geldiğinde kirasını, kredi kartını nasıl ödeyeceğine, çocuğunun cebine harçlığını nasıl koyacağına yönelik tatmin edici somut bir ekonomik açılımları yok.

En az yüzde 50’sinin “ay sonunu zor getirdiği” bir toplumda maalesef laiklik, Vatan-Millet-Sakarya söylemleri karşılık bulamıyor, bulamıyor, bulamıyor.