Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, otomotivde rekorlarla geçen 2025’i, 2026 beklentilerini ve elektrikli-hibrit dengesini anlattı. Uzmanlara göre tüketiciyi zorlu ama fırsatlarla dolu bir yıl bekliyor.
2025’TE REKOR SATIŞLAR, ZORLU KOŞULLAR
FinansZone’da yayınlanan Açık Açık programının 23. bölümünde konuk olan Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, 2025 yılının otomotiv sektörü açısından tüm zorluklara rağmen tarihi bir performansla geçtiğini söyledi. Artan vergi yükü, regülasyonlar ve maliyet baskısına rağmen pazarın yıl sonunda yaklaşık 1 milyon 350 bin adet satışla yeni bir rekora ulaşmasının beklendiğini ifade etti.
Bozkurt’a göre sektördeki temel sorun talep değil, araç bulunurluğu. Yeterli arz sağlanabilseydi satışların çok daha yüksek seviyelere çıkabileceğini vurgulayan Bozkurt, özellikle ithal modellerde tedarik sürecinin hâlâ kırılgan olduğuna dikkat çekti.
YÜKSEK ÖTV, YAŞLANAN ARAÇ PARKI
Programda Türkiye’de otomobil sahipliğinin Avrupa’ya kıyasla neden düşük kaldığı da masaya yatırıldı. Bozkurt, yüksek ÖTV sistemi nedeniyle sıfır araç erişiminin zorlaştığını, bunun da ikinci el piyasasını kilitlediğini söyledi. Türkiye’de araç parkının hızla yaşlandığını belirten Bozkurt, bu durumun hem güvenlik hem de çevresel açıdan riskler doğurduğunu ifade etti.
Özellikle ikinci el araçların yurt dışına satışının kısıtlı olması, piyasada arz fazlası yaratırken fiyatların da yüksek seviyede kalmasına neden oluyor.
2026’DA ARAÇ ALACAKLAR NELERE DİKKAT ETMELİ?
Bozkurt, 2026 yılında araç almak isteyen tüketicilere önemli uyarılarda bulundu. Enflasyon ve faiz ortamının fiyatlar üzerinde belirleyici olacağını söyleyen Bozkurt, satış adetleri korunurken sektör genelinde kârlılıkların ciddi şekilde gerilediğini dile getirdi.
Bu noktada uzmanlara göre 2026’da araç alacakların:
- Toplam sahip olma maliyetine (yakıt, bakım, vergi) bakması,
- Kampanya ve stok fırsatlarını yakından takip etmesi,
- İkinci elde değer kaybı düşük modellere yönelmesi
gerekiyor.
ELEKTRİKLİ Mİ, HİBRİT Mİ? KÖPRÜ DÖNEMİ
Programın en dikkat çeken başlıklarından biri elektrikli ve hibrit araçlar oldu. Ali Haydar Bozkurt, %100 elektrikli araçlara geçiş sürecinde hibrit modellerin kritik bir köprü rolü üstleneceğini vurguladı.
Bozkurt’a göre şarj altyapısı ve şarj süreleri günlük hayatla henüz tam uyumlu değil. Bu nedenle kısa ve orta vadede tam hibrit ve şarj edilebilir hibrit araçlar, Türkiye gibi pazarlarda daha hızlı yaygınlaşacak.
Uzman değerlendirmelerine göre de, özellikle apartman yaşamının yaygın olduğu şehirlerde evde şarj imkânı sınırlı olduğu için, “2026’da hibrit mi elektrikli mi alınmalı?” sorusunun cevabı çoğu kullanıcı için hibritten yana olacak.
BENZİNLİ VE DİZELDE GERİ ÇEKİLME SÜRÜYOR
Sektördeki genel eğilim, benzinli ve dizel motorların payının her yıl kademeli olarak azalması yönünde. Artan emisyon regülasyonları ve yakıt maliyetleri, bu motor tiplerini giderek daha pahalı hale getiriyor.
Ancak uzmanlar, uzun yol yapan ve şarj altyapısına erişimi olmayan kullanıcılar için dizel araçların hâlâ belirli bir süre daha cazibesini koruyacağını belirtiyor.
ÇİNLİ MARKALAR VE ARTAN REKABET
Programda Çinli otomotiv üreticilerinin Türkiye pazarındaki yükselişi de ele alındı. Bozkurt, bu rekabetin hem fiyatları baskıladığını hem de donanım seviyelerini yukarı çektiğini ifade etti.
Kendi araştırmalarımıza göre, 2025 itibarıyla Türkiye’de satılan her 10 araçtan yaklaşık 1’i Çin menşeli markalardan geliyor. 2026’da bu oranın daha da artması bekleniyor.
UZMAN YORUMU: TÜKETİCİYİ SEÇİM YILI BEKLİYOR
Sektör verileri ve sahadaki gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde, 2026’nın tüketici açısından bir “seçim yılı” olacağı görülüyor. Elektrikli altyapı gelişirken hibritlerin altın çağını yaşaması, fiyat baskısı altındaki benzinli-dizel modellerde ise kampanyaların artması bekleniyor.
Özetle; “hibrit mi, elektrikli mi, benzinli mi, dizel mi alınmalı?” sorusunun tek bir cevabı yok. Kullanım alışkanlığı, bütçe, şarj imkânı ve ikinci el beklentisi, 2026’da doğru tercihi belirleyecek temel unsurlar olacak.
Otomotiv sektörünü rakamların ötesinde, doğrudan sektörün en yetkili isimlerinden birinin perspektifiyle dinlemek isteyenler için Açık Açık’ın bu bölümü önemli ipuçları sunuyor.
Kaynak: finansZone / Açık Açık Programı